  |
|
Orta yaşlarda çok çekici bir kadın
Önceki gün öğle yemeğini Atletico Bilbao'nun yöneticileriyle yedim.. Ben bu UEFA maçlarını, dünya kulüplerinin son durumlarını öğrenmek açısından çok yararlı bulurum.. Ama bu yemeğin ilginç bir özelliği vardı.. Bilbao kafilesinin başkanlığını Anna Urquijo isimli, Bilbao kentinin en ünlü avukatı olduğunu öğrendiğim orta yaşlarda müthiş çekici bir kadın yapıyordu.. Ana Urquijo, iki çocuk sahibi, mesleğinin zirvesinde bir kadın.. Siyah rengin hakim olduğu şık ve zarif elbisesinin altına, çok özenilerek seçildiği belli topuklu bir ayakkabı giymiş.. Bu şık ve zarif hanım nasıl olup da bir futbol kulübünün Başkan Yardımcılığı'nı yapıyor, onlarca futbolcu ve yöneticinin, bir erkekler dünyasının başkanı olarak onları İstanbul'a getirebiliyor.. Merakımı cezbeden bu soruyu yemekte soruyorum Anna'ya.. "Bu benim ikinci dönem yöneticiliğim.." diyor, 'Daha önce 4 yıl daha Başkan Yardımcılığı yaptım.. Çünkü babam da bu kulübün Başkan Yardımcısıydı.." Erkekler dünyasında, orta yaşlarda müthiş cezbedici özellikte bir kadın.. Geçen hafta sevgili İclal Aydın, Gülümse dergisinde benimle yaptığı mükemmel röportajda sormuştu: -Güzel kadın sever misiniz" diye.. Ben de şöyle demiştim.. -"Kime güzel dediğine bağlı.. Mesela sen güzelsin.. Hülya Avşar güzel bir kadın.. Ama 25 sene önce Hülya bana güzel gelmezdi.. Çünkü bugünkü Hülya Avşar değildi.. Ağır havaya sahip değildi.. Ben mankenleri tanımam mesela.. Bir kadın benim gözümü alacak bir ürün sunmamışsa bir kıymeti yok.. O insan verdiği ürünle güzelleşiyor.. Salt fiziksel güzellik dikkatimi çekmiyor.." Yanımda olsaydı, "İşte bu kadın güzel ve çekici" derdim İclal'e.. - Belki 20 yaşındakilerin mükemmel vücut ölçülerine sahip değil.. Ama karizması, kibarlığı, kendine güveni ve erkekler dünyasını idare edebilmedeki becerisi onu müthiş cezbedici kılıyor.. Anna'nın ünlü bir avukat olduğu Bilbao 600 bin insanın yaşadığı bir kent.. Ama 600 bin kişilik kentin 40 bin kişilik stadı var.. Bu 40 bin kişilik stadın 37 bin bileti, sezon başından kombine olarak satılmış.. Maçlarda haftalık sadece üç bin bilet satıyorlar.. 10 bin kişi kombine almak için sırada bekliyor.. 600 bin kişilik kentin 35 milyon Euro'luk futbol bütçesi var.. Ve dışarıdan futbolcu almıyorlar, hepsini kendileri yetiştiriyorlar.. Real Madrid'in, Barcelona'nın rakamları Bilbao'nun 2 ve 3 katı.. Bizim 10 milyonluk İstanbul'da Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray'ın statları 20 bin ile 50 bin kişi arasında.. 600 bin kişilik Bilbao'da 37 bin kombine bilet satılıyor.. 10 milyonluk İstanbul'da bu rakama hiçbir kulüp ulaşamıyor.. İlk gençlik yıllarında sol görüşü benimseyenler, "General Franco faşist idaresine karşı halkı uyutmak için futbolu bir afyon olarak kullanıyor"derlerdi.. Valla faşist Franco mu bu işin müsebbibi bilmem.. Ama İspanya almış başını gidiyor.. 3 tane de atmasak, işin müsebbibi faşist general Franco mezarında rahat rahat uyuyacaktı.. Ben Franco'yu fazla dert etmedim.. Yalnız, umarım Anna fazla üzülmemiştir.
|