|
|
|
|
|
Bush gergin Kerry ise çok rahattı
|
|
Seçim sonuçları belli olmadan önce Bush kampının daha endişeli Kerry kampının ise daha rahat ve güvenli olduğuna tanık oluyoruz. Bush kazanırsa kabinede değişiklikler olabilir. Dışişleri Bakanı Colin Powell ve Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'ın görevlerini birkaç ay içinde bırakabileceği konuşuluyor.
ABD kulisinde son dakika senaryoları
Son saatlere Demokratlar "Kazanacağız", Cumhuriyetçiler "Durum çok ortada" diyerek girdi. Bush seçilirse kabinesinde iki ismin değişeceği konuşuluyor, Kerry cephesinde Türkiye için çok karmaşık bir tablo var.
Beyaz Saray'a yakınlığıyla bilinen ünlü ve bir o kadar da güçlü bir avukatla akşam yemeğindeyiz. Sandıkların açılmasına henüz 17 saat var. "Bush cephesinde hava nasıl?" diye soruyorum. "Kazanacağız. İyi durumdayız, kazanıyoruz" diyor, ardından da kuşkulu bakışlarım karşısında endişeyle çarkediyor: "Bilemiyorum durum çok ortada."
POWELL DA BIRAKIYOR Durum gerçekten de ortada. Sandıkların açılmasına 6 saatten az zaman kalmış olmasına karşın, ABD'nin ve dünyanın kaderini etkileyecek seçimlerin sonucuyla ilgili tahminde bulunmak güç. Daha fazla seçmeni sandığa sürüklemeyi başaran kazanacak. Ama seçim sonuçları ucu ucuna çıkarsa, 2000 yılında Florida'da yaşanan kıran kırana hukuk mücadelesinin bir benzerini göreceğiz. Yine de, ortada fol yok yumurta yokken, Bush kampının biraz daha endişeli, Kerry kampının biraz daha rahat, daha güvenli hissetmeye başladığını seziyorum. Kerry iktidara gelirse hükümette önemli bir göreve gelmesi beklenen bir dost, dün telefonda "Bilemiyorum ama son 3-4 saattir sanki Kerry kazanacak gibi hissetmeye başladım" diyor. New York ve Washington'da sandıkların açılmasına ramak kala başkalarından da aynı havayı alıyorum. Olası Bush ve Kerry kabineleriyle ilgili spekülasyonlar, gazeteci ve siyaset elitini epeyi meşgul etmeye başladı. Örneğin Bush yeniden seçilirse, Colin Powell ve Donald Rumsfeld'in bir kaç ay içinde Dışişleri ve Savunma bakanlıklarını bırakacakları, bu bakanlıklardan birine muhtemelen Condoleezza Rice'ın geleceği sıkça telaffuz edilen bir senaryo. Rice'da boşalan Ulusal Güvenlik Konseyi'nin başına da halen ABD'nin Irak koordinatörü olan Robert Blackwill'in adı geçiyor. Bu Türk diplomatlarının (az da olsa) son bir yıl içinde tanıdıkları bir isim.
TÜRKİYE TABLOSU Kerry iktidarı ise, Richard Holbrooke, Ron Asmus, Tony Blinken ve Alan Makovsky gibi "ayağı sağlam yere basan" ve Türkiye'nin rahat hissedeceği isimler ile, yıllardır Yunan lobisine yakınlığı tanınan Senato Dışilişkiler Komisyonu başkanı Joe Biden ya da Kürt milliyetçiliğinin en ateşli savunucularından Peter Galbraith gibi simalar arasında karmaşık bir tablo çiziyor Türkiye için. Türkiye'nin gümrük birliğine girmesinde bizzat büyük rol oynayan Holbrooke'un Ulusal Güvenlik Konseyi'ne, Biden'ın Dışişlerine adı geçiyor. Ankara'nın tavrı, Ermeni lobisine yakınlığı ve Irak'ın bölünmesini hızlandıracağı korkusuyla Kerry'den değil, Bush'tan yana. Buna karşın, Kerry Avrupa'nın tercihi ve bu Türkiye için önemli. Avrupa- ABD köprüsünü yeniden inşa edebilecek Kerry iktidarının, Türkiye'nin AB'yle bütünleşmesine yeni bir ivme katacağı, bu yönde Ankara'yı destekleyebileceği ortada. AB konusunda daha hızlı adım atmak mümkün olabilir. Tabi Kuzey Irak ve Ermeni soykırım iddiaları konusunda büyük çalkantılar yaşanmazsa....
|
|
|
|
|
|
|
|
|