| |
|
|
Yurtta demokrasi, partide oligarşi mi?
İki gün önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın AB yolundaki olumlu tutumunun ona puan aldırdığını belirtmiş ve şöyle demiştim: -Hepimiz, eski tarz siyasetten bıktık ve hatta tiksindik. Siyaset birbirinin kalesine gol atmak ve rakibinin batmasına bağlı olarak yükselmeyi beklemek mesleği değildir ki. Bir rekabettir siyaset ve hizmete dönük bir bayrak yarışıdır. Derken bu yazdıklarımı yalayıp yutmak noktasına geldiğimi, ne yazık ki görmek durumunda kaldım. Çünkü CHP'den ihraç edilen eski Genel Sekreter Ertuğrul Günay'ın açıklamaları masamın üzerine gelmişti. Ertuğrul Günay şöyle diyordu: - Bu karar, on yıllardan bu yana 'en genç il başkanı' olarak başlayıp, genel sekreterliğe kadar her kademesinde özveriyle hizmet ettiğim CHP'de verdiğim emeğe karşı ağır bir haksızlık ve saygısızlıktır. Bugün benim kişiliğimde hukuku ve siyasal ahlakı savunanlar ihraç edilmeye, CHP'den dışlanmaya çalışılıyor. Bu açıdan derin bir üzüntü duyuyorum Bilindiği gibi Ankara İl Disiplin Kurulu'nun Günay'ın ihracına yönelik başvuruyu reddetmesi üzerine, Ankara İl Başkanlığı YDK'ya başvurarak karara itiraz etmişti. YDK, yaptığı inceleme sonucunda Günay'ın ihracına karar vermişti. Oylamada 5 üye ihraca karşı çıkarken 8 üye ihraç yönünde oy kullanmıştı. Bu açıklama üzerine daha önce CHP'den ihraç edilen milletvekillerinin ihraç kararlarını iptal eden Ankara 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararına baktım. Hatırlanacağı gibi CHPli üç milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, Mehmet Tomanbay ve Hasan Aydın, parti meclisinin kararı ile disiplin kuruluna sevk edildikten sonra 15 Ağustos'ta partiden ihraç edilmişti.ın iptali için Kentenci, Tomanbay ve Aydın mahkemeye başvurmuş, mahkeme, "Davacıların ihraçlarını gerektirir bir sebep olmadığını" ve bu milletvekillerinin "savunma haklarına riayet edilmediğini" belirterek, iptal kararını vermişti. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karara itiraz yolu bulunmuyor. Karar, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 57. maddesi uyarınca kesin nitelik taşıyor. Açıkçası merak ediyorum. CHP yönetimi, parti içinde bir evcilik oyunu mu oynuyor. Parti dışında İsmail Cem'in YTP'si ile kucaklaşacaksın. Birlikten, uzlaşmadan falan söz edeceksin. "Başbakanla Brüksel'e giderim" diye ulusal uzlaşma mesajları vereceksin. Parti içinde de ağzını açanı CHP'den ihraç edeceksin. Yani şimdi İsmail Cem CHP'de olacak ve Ertuğrul Günay CHP'den ihraç edilecek. Olacak iş mi bu? Allah bilir, bunların kafasında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü de ihraç etme planları vardır. Neden mi? Yine Ertuğrul Günay'ın açıklamasına dönelim: -Kişisel hırs ve hesaplarını herşeyin üstünde tutanlar, CHP'yi de kendileri ile birlikte küçülten ve tüketen bir yolda sürüklemeye çalışmaktalar. İhraç kararları Genel Başkan'ın yönlendirmesi ve baskısı ile veriliyor. 3 Kasım 2002 seçimlerinde seçmenin tasfiye eylemi dışında "Eskiler"den bir tek Deniz Baykal kaldı siyaset sahnesinde. Ama o bu fırsatı değerlendirip kendisini yenileyecek yerde, CHP'yi de eskiye çekiyor. Siyaseten gücü Tayip Erdoğan'ı yenmeye yetmiyor. Buna karşı, Günay'ı, Ketenci'yi,Tomanbay'ı, Sarıgül'ü, tasfiye etmeye çalışıyor. Merak etmiyor musunuz? İhraçları iptal edilen CHP'li milletvekilleri karşısında, onları ihraç edenler ve ettirenler ne yapacak? CHP'yi Sarıgül mü, yoksa Baykal mı büyütür? Bu sorunun cevabı Sarıgül ise, bilin ki Baykalcılar, Sarıgül için de ihraç hazırlıkları yapıyor demektir.
|