|
|
|
|
|
|
Ruhu ve bedeni terbiye etme savaşı
Ramazan'da sabaha doğru başlayan oruç maratonu iftar vaktinde son buluyor. Bu süre içinde sadece bedeni aç bırakmak değil amaç kötü duyguları, hasletleri, davranışları da terk etmek B.
Bir bilge bir gün tam trene biniyordu ki, ayakkabılardan birisi ayağından çıktı ve yere düştü. Aşağı inip onu alması imkansızdı, çünkü tren çoktan harekete geçmişti. Yanındaki arkadaşları ne yapacağını merakla bekliyorlardı. O gayet sakin bir biçimde, diğer ayağındaki ayakkabıyı da çıkardı ve az önce düşürdüğü ayakkabıya yakın bir yere fırlattı. Talebelerinden birisi dayanamayıp sordu: "Neden böyle yaptınız?" Gülümseyen bilgenin cevabı gayet basit ama hakikat yüklüydü: "Demiryolunun üzerindeki ayakkabının tekini fakir birisi bulursa, diğer tekini de bulup giyebilsin diye." Güzel Ramazan'da sabah imsak saatinde başlayan 'bedeni ve ruhu terbiye' etme savaşı gün batımında top sesleri ve minarelerden ezanlar eşliğinde nihayete eriyor. Herkes kıvanç içinde sofraları başında nimetleri verene şükrederek iftarlarını yapıyor.
CANLILAR DOYUYOR Ramazan bizi daha insancıl daha merhametli yapıyor elbetteki. Okyanusun binlerce mil derinindeki canlılardan tutun da, göğü delip geçecekmişcesine heybetli dağların zirvelerinde yaşayan bitkilere kadar hiçbir canlı aç kalmıyor. Herkes gün batımına tok bir şekilde giriyor. Biz oruçla bu muhteşem döngüyü hissediyoruz. Bizim iktidar alanımızdaki canlılara daha bir dikkatli daha bir müşfik davranıyoruz. Çünkü Ramazan'ın, orucun velhasıl-ı kelam Allah'ın terbiyesinden geçiyoruz.
ORUCU TAM TUTMAK Çevremizdekilerin oruç tutmadan önceki ve sonraki hareketlerine bir bakalım. Muhakkak ki bir değişim göstermektedir. Eğer gösteremiyorsa bu onun orucu ne kadar tuttuğuyla ilgilidir. Oruç sadece mideyi aç bırakmak değil, kötü hisleri, davranışları aç bırakmak olduğuna göre; bir yandan aç kalıp bir yandan tıka basa doyuyor muyuz? Oruçluyken hâlâ kaba ve nezaketsizce davranışlar sergiliyor muyuz? İşyerimizdeki çalışanlara kötü muamelede bulunuyor muyuz? Ailemize, şefkat dolu yaklaşımlarımızı esirgiyor muyuz? Eğer öyleyse orucu gerçek manası ve kıymetiyle tutamıyoruz demektir. Ramazan dostlukların, fedakarlığın, sevginin inşaası için çaba harcattırır insana... Ramazan insanı insan yapan duyguların ateşiyle ısıtır bizi. Bizi tıka basa sevgiyle doyurur. Yeter ki biz almasını ve çevremize sunmasını bilelim. Gelin Ramazan'ı yarım yamalak değil, tam manasıyla geçirelim. Orucu tutuş biçimiz bizim kimliğimizi yansıtan bir ayna olacaktır. İradesine hakim olabilmiş, şefkat ve merhamet esiri olmuş bir insandan daha güzel kim vardır? Bizler de o insanlardan olabilirsek ne mutlu bize...
|
|
|
|
|
|
|
|
|