Bugün ürünlerden söz ediyoruz. Şaraptan tıraş bıçağına geçelim. Ben uzun yıllar doğru dürüst sakal tıraşı olamadım. Çünkü cildim çok hassas. Kan revan içinde kalıyordum. Ama öyle böyle değil. Bir davet varsa; en az bir gün, hatta iki gün önceden tıraş olmamam, sakalları uzatmam, cildi dinlendirmem gerekiyordu. Elektrikli makineleri denedim, bir işe yaramadı. Derken Gillette firması çift bıçaklı bir alet çıkardı. Biraz olsun rahatladım. Ardından üç bıçaklı, oynar başlıklı Mach 3 piyasaya sürüldü. İyice rahatladım. Hala kanıyor ama eskiye kıyasla çok çok az. Geçen gün postadan Wilkinson'ın yakında piyasaya sürüceği yeni tıraş bıçağı 'Quattro' çıktı. 'Dünyanın ilk 4 bıçaklı tıraş bıçağı'ymış. Önce 'abartmışlar' diye düşündüm. Pek önemsemedim. Sonra 'hadi bir deneyeyim' dedim. Gerçekten etkilendim. Gayet iyi! Ne kadar mı iyi? Şöyle diyeyim: Gillette'in şu anda esaslı bir rakibi var. Wilkinson'un Quattro'su rekabetle gelen ürün geliştirme çabasının biz tüketicilere yaradığının güzel bir örneği.