|
 |
 |
 |
 |
|
Yeni bir Türkiye
Başbakan müzakere sürecinde baştan aşağı değişecek yeni bir Türkiye taahhüdünde bulundu.
AB Komisyonu'nun Türkiye raporunun açıklandığı saatlerde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde konuşan Erdoğan Avrupalı parlamenterlere "Reformlar sürecek" sözü verdi.
"DEVRİM" SÜRECEK
Türkiye'de zihniyet devrimi yaşandığını söyleyen Erdoğan "İşkenceye sıfır tolerans sürecek, dini özgürlükler geliştirilecek, müzakere sürecinde Türkiye üstüne düşeni yapmaya devam edecek" dedi.
BİZİ BEKLİYORLAR
"Müzakereler 2005'in ilk aylarında başlamalı" diyen Erdoğan "Türkiye medeniyetler arası köprü görevi üstlenebilecek örnek ülkedir, 1.5 milyarlık İslam dünyası bunu bekliyor" diye konuştu.
İlk etap başarıyla bitti
Başbakan Erdoğan, Avrupalı parlamenterlere reformların uygulanacağı, işkence ve yolsuzlukla mücadelenin süreceği, zina düzenlemesi olmayacağı, ibadet özgürlüğü sağlanacağı sözü verdi.
Bugün Türkiye'nin AB üyeliği yolunda özel önem taşıyan bir tarih. İlk yeşil ışığı aldık. Bayrak yarışının ilk etabını başarıyla tamamladık.
İslam dünyasının, Türkiye'nin bu konudaki görevi üstlenmesine yönelik heyecanı vardır. Bu mesuliyetin hazırlığı içindeyiz.
AB Komisyonu'nun Türkiye'yle müzakerele başlanması tavsiyesi içeren İlerleme Raporu'nu "İlk etabı başarıyla tamamladık" diye değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan, 2005'in ilk aylarında müzakereye başlanmasını istedi. Erdoğan, AB Komiserleri, Brüksel'de İlerleme Raporu'nu görüşürken, Strasburg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde konuştu. Yaklaşık 1 saat konuşan ve daha sonra Avrupalı parlamenterlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
ENDİŞE OLMASIN: AB müktesebatı içerisinde bunları hayata geçirmedikçe, Türkiye'nin tam üyeliği söz konusu olamaz. Bu konuda, bizde bu iradenin mevcut olduğunu, uygulamalarımızda gördünüz. Bundan sonra da göreceksiniz, hiçbir endişeniz olmasın.
İŞKENCE BİREYSEL: AB Komiseri Verheugen Türkiye ziyaretinde, kendisine şikayetler iletilmesi üzerine, Türkiye'ye uzmanlar gönderdi. Uzmanların araştırmaları sonucunda, "Türkiye'de sistematik işkence olmadığı ve diğer türlü işkencelere de rastlanmadığı" görüldü. Bireysel olarak bu tür şeyler olabilir. Fakat bu konuda bizim, 'işkenceye sıfır toleransımız' var. Çünkü, bunun bedelini ödeyerek gelmiş birisiyim. Fakat ideolojik yaklaşımlarla, Türkiye'de hala bu tür işkencelerin var olduğunu söyleyenler, terör örgütü ile münasebeti olan kişilerden, buralara aktarılan bilgilerdir. Bunu özellikle bilgilerinize sunmak istiyorum.
ZİNA YOK: Türkiye'de günlük yaşamın laiktir. Türkiye'nin bu noktada anlamlı bir özelliği var. TCK'da böyle bir şey yoktur. Özellikle medya yoluyla maalesef bunlar lüzumundan fazla gündeme oturdu. Zannediyorum ki kısa zamanda da telafi edildi. Bu Kopenhag siyasi kriterleri içerisinde olan bir madde değil, ahlaki bir değer olarak değerlendirilebilen maddeydi. TCK'da yer almamasıyla kapanmış oldu.
İSLAM ÜLKELERİ BEKLİYOR: Türkiye gerek Ortadoğu, gerek Uzak Doğu noktasında bir köprü görevini üstlenebilecek örnek bir ülkedir. Bundan hiç endişeniz olmasın. 1.5 milyarlık İslam dünyasının, Türkiye'nin bu konudaki görevi üstlenmesine yönelik heyecanı vardır. Biz de bu mesuliyetin hazırlığı içindeyiz.
KEÇİLERİ BİLE ALDIK: Yolsuzluk bizim panzehiri olduğumuz bir zehirdir. Göreve geldiğimizden bu yana yolsuzluk olayı yaşanmamıştır. Geçmişte yolsuzluğa karışanların evlerine, keçilerine, ördeklerine varıncaya kadar neleri varsa almak suretiyle bunları halkımıza iade ettik. Bu konuda kararlılığımız sürüyor.
İBADET ÖZGÜRLÜĞÜ: Türkiye'deki ibadethane açma, belli statülere, anlaşmalara bağlı. Gerek Ortodokslar, gerek Katolikler gerekse Museviler rahatlıkla ibadet yapabilirler.
BUGÜN ÖZEL TARİH: Bugün, Türkiye için özel önem taşıyan bir tarih. 2005'in ilk yarısında uzun zamandır yürünen bir yolun son dönemecine girmeyi temenni ediyoruz. Bu vesileyle insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi ortak değerlere bağlılığımıza yönelik taahhüdümüzü yineliyorum. Türkiye, Avrupa Konseyi'nin aktif bir üyesi olmaya devam edecektir.
BÜLENT AYDEMİR STRASBURG
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
