|
 |
|
 |
  |
|
5 Kilit nokta
1- Niye tarih verilmedi Rapor müzakerelerin başlaması için Konsey'e tarih önermedi. Verheugen "Bizim işimiz değil" dedi. 2- 'Derhal' yok ama 'Müzakerelerin gecikmeksizin başlaması' ifadesi kullanılmadı. Ancak bu ifadeyi içeren Kopenhag ve Selanik sonuç bildirgelerine iki kez atıfta bulunuldu. 3- Bu 'askı' herkese Bundan sonraki bütün yeni adaylara "Demokraside ihlal olursa görüşmeler askıya alınır" uygulaması var.
4- İşçilere müjde Hollandalı üye "Türk işçilerin serbest dolaşımına kalıcı emniyet supapları olmalı" ifadesini rapora sokmak istedi. Cümle "...supaplar düşünülebilir" diye değiştirildi. 5- Ucu açık olacak mı Verheugen "Görüşmeler sonu kestirilemeyen ucu açık süreçtir" ifadesi için 'Bu katılım sürecidir" dedi.
Müzakereler başlatılsın hedefte tam üyelik var
Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye ile müzakerelere başlanmasını tavsiye etti. Müzakerenin "doğası gereği ucu açık bir süreç" olacağını belirten AB Komisyonu, "Hedefin tam üyelik olduğu açıktır" dedi.
Komisyonu'nun Türkiye raporunda, "belli şartlarla Türkiye ile müzakerelerin başlaması tavsiye edildi." Komisyon'un 'tavsiye' belgesi özetle şöyle: "Avrupa Komisyonu, insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, azınlık haklarının korunması üzerine hazırlanan kapsamlı raporu temel alarak ve kilit yasal düzenlemelerin yürürlüğe gireceği düşünülerek Türkiye ile müzakerelerin başlamasını tavsiye etmektedir. Müzakere sürecinin, ileride yapılacak reformlara da yol göstereceği bilinmektedir. Ancak, Komisyon katılım müzakerelerinin doğası gereği ucu açık bir süreç olduğunun altını çizmektedir. Hedefin tam üyelik olduğu açıktır, ama şimdiden bunu garanti etmek mümkün değildir. Komisyonun tavsiye belgesindeki 8 temel unsur şöyle sıralandı:
TCK YÜRÜRLÜKTE DEĞİL Türkiye anayasal ve yasal düzenlemelerde son yıllarda büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Ancak, Dernekler Yasası, yeni TCK ve İstinaf Mahkemeleri Kanunu henüz yürürlüğe girmemiştir.
UYGULAMA YAYILMALI Türkiye bu reformların uygulanması için güçlü çabalar harcamaktadır. Ancak, yasal düzenlemeler ve uygulamalar daha geniş bir alana yayılmalı ve pekiştirilmelidir. Bunlar spesifik olarak, işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans, ifade özgürlüğünün uygulanması, dini özgürlükler, kadın hakları, azınlık hakları ve Uluslararası Çalışma Örgütü standartlarının yakalanmasıdır.
MÜZAKERELER BAŞLASIN Komisyon, şimdiye kadar gerçekleştirilmiş reformlar ışığında ve yukarıda bahsedilen yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi halinde; Türkiye'nin siyasi kriterleri yeterli ölçüde yerine getirdiğini düşünmekte ve katılım müzakerelerinin başlamasını tavsiye etmektedir.
3 AŞAMALI STRATEJİ Strateji üç aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşama, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmesinin devamını sağlamak, reform sürecini desteklemek ve güçlendirmek için işbirliği. AB, Türkiye'deki siyasi reform sürecinin devam etmesini garanti etmek için siyasi reformları yakından izlemelidir. Bu izleme süreci Katılım Ortaklığı temel alınarak yapılacaktır. Türkiye'deki siyasi reformların gelişimi 2005 sonundan başlayarak değerlendirilecektir. Buna göre, Komisyon Avrupa Konseyi'ne ilk raporunu Aralık 2005'de sunacaktır.
ASKIYA ALINABİLİR Komisyon, AB Anlaşması ve Avrupa Anayasası gereği, temel hak ve özgürlükler, demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü konularında ciddi ve kalıcı ihlalleri belirlemesi durumunda müzakerelerin askıya alınmasını önermektedir. Avrupa Konseyi, böyle bir öneri durumunda, nitelikli oy çokluğuna dayanarak karar verecektir.
KOMPLİKE MÜZAKERE Türkiye ile katılım müzakerelerinin spesifik bir şekilde gerçekleşmesi gerekir. Müzakereler, tüm AB üyelerinin katıldığı Hükümetlerarası Konferans (HAK) çerçevesinde yürütülecektir. Müzakereler çok komplike olacaktır. Avrupa Konseyi hangi başlığın müzakerelere açılacağına, müktesebatın uygulanmasını göz önünde bulundurarak karar verecektir. Müzakere başlıklarının açılması için o konudaki tüm yasal zorunlulukların önceden yerine getirilmesi şarttır. Uzun geçiş dönemleri gerekebilir. Bunun yanı sıra, yapısal politikalar ve tarım gibi bazı alanlarda özel düzenlemeler uygulanabilir ve işçilerin serbest dolaşımına kalıcı kısıtlamalar getirilmesi düşünülebilir. AB, Türkiye ile müzakereler sonuçlandırılmadan önce, 2014'den itibaren mali perspektifini tanımlamalıdır.
GÜÇLÜ DİYALOG Üçüncü aşama, Türkiye ile AB üye ülkeleri halklarını bir araya getirerek siyasi ve kültürel diyaloğun güçlendirilmesidir. Bu süreçte sivil toplum en önemli rolü oynamaktadır. Avrupa Komisyonu bu diyaloga destek vermek için çeşitli önerilerde bulunacaktır.
UCU AÇIK AMA Komisyon, müzakere sürecinin ileride yapılacak reformlara da yol göstermek açısından faydalı olacağı konusunda ikna olmuştur. Müzakereler, doğası gereği ucu açık bir süreçtir ve sonucu şimdiden garanti edilemez. Hedefin tam üyelik olduğu açıktır ama şimdiden bunu garanti etmek mümkün değildir. Müzakerelerin sonucu ne olursa olsun, Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler, Türkiye'nin Avrupalı yapısını kalıcı kılmayı hedeflemektedir. Avrupa'nın 50 yıllık entegrasyonu çerçevesinde, Türkiye'nin de pürüzsüz bir entegrasyona ulaşması için üyeliğe çok iyi hazırlanılmalıdır.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|