kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Domates Atma Hikayesi
Domates Atma Hikayesi

Brandebourg eyaletinin başbakanının yüzüne işsizlerin yaptığı bir gösteride domates atıldı.

Christophe Colombe domatesi 15. yüzyılda Avrupa'ya taşıdığında onu 'altın elma' ve 'aşk elması' diye adlandıranlar çıkmış. Ama üç asır boyunca el sürmemişler 'zehirli galiba' diyerek. Yunanlı bir alim, 'Kokusundan dahi belli ne kadar zehirli olduğu' demiş. Müslümanlar mekruh saymışlar bir dönem. Almanlar, cadıların kurt adamları cezbetmek için domates kullandıklarına inanıyorlarmış. Braudel'in Medeniyetler Tarihi'nde, Avrupalı bir gezginden aktararak, 'Bizim Avrupa'da çöpe attığımız ve yenmez diye düşündüğümüz ne varsa onlar yiyorlar' diye bahsettiği Çinliler bile domatesi yememiş uzun süre. Hatta Çinliler hiç anlayamamışlar, tutup kokusundan yanına yaklaşılamadığını da yazmışlar. Colombe'la birlikte Amerika'ya giden denizcilerin neredeyse hepsinin Basklı olması münasebetiyle domates Fransa'da, önce güneyde bir uçtan, öbür uca yayılmış. Sonra ihtilalin ardından Marsilyalılar Paris'e taşımışlar domatesi. Bir rivayete göre özgürlügün de sembolüymüş o zamanlar rengi nedeniyle.

SAHNEYE ÇÜRÜK DOMATES
Domates Paris'e varışından daha bir asır geçmeden, kendini sahnede bulmuş. Kötü yürekli biri 19. yüzyılın sonunda bir sopranonun sesini beğenmedigi için sahneye çürük domates atmış. Fransızlar başkaldırının şekilleri konusunda pek çok şeye öncülük ettikleri gibi böylece domatesli protestoların da ilk örnegi olmuşlar. Çok uzun, geniş bir hikayesi yok, ama bu ilk domates vakasının ardından bütün dünyada insanlar ıslık, yuh ve beraberinde çürük domatesle dile getirir olmuş tepkilerini. Nitekim domatesin eşkıyaların sembolü olduğunu söyleyenler de çıkmış. Tabii atanlara anarşist diyenler de Fransa'da sembolik bir şiddet eylemi diye tanımlanıyor mesela. Geçen hafta işte böyle bir domates atma hikayesi, Ren nehrinin öte tarafında günlerce süren tartışmalara neden olmus. Figaro'nun birinci sayfasından duyurulan habere göre domatesin rengi Alman hakimlerin betini benzini attırmış! Brandebourg eyaletinin başbakanı, işsizlerin yaptığı bir gösteri sırasında suratının ortasına bir domates yemiş. Haber eyalet başbakanının bu yolla protesto edilmesi değil tabii, Alman yargısının domatesin rengi yüzünden yaşadığı sıkıntı. Yasanın ilgili maddesi eğer domatesin rengi yeşilse; göstericinin 'darbe ve adam yaralama' maksadından yargılanmasını öngörüyor. Yok, eğer olgun kırmızı bir domates ise o zaman sanık sadece zarar verme suçundan, basit bir para cezasına mahkum ediliyor. Ehh, hayır ne biri, ne öteki! Domates sarıymış. Sarı domatese ilişkin de hiçbir madde yokmuş. Alman tüketicilerin ve marketlerin tariflerine göre domates yarısı yumuşak diğer yarısı da yeşil olan domates demekmiş. Haberi duyuran Fransız gazeteci de tartışmaya katılmış. Eugene Delacroix'nin "Resimde düşünceye hitap eden desendir. Rengin zeka acısından hiç hükmü yoktur'' dediğini aktarıp, dahilerin de bazen yanıldığını yazmış. Doğu Almanya'da Cottbus mahkemesinde geçen bu dava için mahkemenin sözcüsü birkaç günün sonunda sorunun çözüldüğünü açıklamış: "Bu cins olaylarda merminin dayanıklılığını, sertliğini sorgulamak lazım.'' Bir domates için bu kadar gürültü! Gerçi Alman hakimler silah değerini tartışmışlar ama olsun. Picasso dahi, 2. Dünya Savaşı'nda insanların günlük çaresizliklerini, yiyecek hayallerini resm etmek için "domatesi'' seçmiş. Evet, öyle bir kıtlık döneminde ekmek yerine domatesi... Tablonun adı da "Domates bitkisi''.

Belkıs Kılıçkaya

DİĞER HOBİ HABERLERİ
 İlk ve tek Türk Shaolin rahibi
 Bu müzede dokunmak serbest
 Çanakkale destanı canlanıyor
 Rusya'dan uçuş izni yok
 DHL'e, Türkiye'de üs vaadi
 Qatar Airlines İstanbul 'şov'
 Zamanın durduğu ülkeye seyahat
 Türk holiganın röntgeni çekildi
 Aşk değil hizmet var
 Senede Bir Gün
 Gradec'te akrobasi şovu
 Ucuzcular Londra'da buluşuyor
 Lufthansa'dan firmalara özel
 Kısa...kısa...kısa...
 Lira ve kuruşlu hayata dönüş
 Klarnet hayatını değiştirdi
 Dünyayı güldürenlerden biri: GROUCHO MARX
 İç hatlarda kalite yarışı
 Türkiye'nin Bill Gates'leri
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ÖNCEL ÖZİÇER
Uğur Yücel beni dövdü!
Perşembe öğleden sonra Efsane'yi...
KAZIM KANAT
Üç Yalçın'dan biri dayak yedi ama kim!...
Gazeteci dayak...
GÜNTAY ŞİMŞEK
'Nazarlarınıza Rahmet'
Sovyetler Birliği'nin...
STELYO BERBERAKİS
Nasıl Bir Ceza?
Samsun Belediyesi'nin memurlarının...
YASEMİN TAŞKIN
Euro Farkı
İtalyanlar artık yabancılar tarafından...
FİKRET AYDEMİR
Kazanın Hayırlısı
Başbakan Verhofstadt'ın geçirdiği kaza...
Obez çocuklar tehdit altında
Obez çocuklar tehdit altında
Her yıl 4 milyon kişi kalp rahatsızlıkları nedeniyle hayatını...
Vitamin alırken iki kere düşünün
Vitamin alırken iki kere düşünün
Doğanın paket olarak sunduğu maddeleri ayrıştırıp tek başına yüksek...
Mustafa Dağıstanlı: Yaşar Doğu bana küsmüş haberim yok
Biri olimpiyat tarihine 'hiç yenilmeyen şampiyon' olarak geçen...
Türkiye'nin ilk biseksüel filmi kapalı gişe oynuyor
Outİstanbul Gay / Lezbiyen / Biseksüel Film Festivali'nde Türkiye'yi...
Siyah beyaz fotoğraflarla 'İstanbul 1935'
Goethe Enstitüsü yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 29 Eylül- 22 Ekim...
Bu festival mimarlar için
Arkitera Mimarlık Merkezi'nin bu yıl ilk kez düzenleyeceği İstanbul Mimarlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.