| |
Devlet malı Fetişistleri
Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci'nin Cumhuriyet'te yayınlanan demecini okuduğumda, "Boş verin gitsin" diye es geçecektim ki, geçemedim. Yüreğim el vermedi. Çünkü Metin bey, çok kritik bir meseleye temas buyurmuş. Şöyle demekte: Yargıyla başımız dertte! Zannedersiniz ki sanık sandalyesinde oturan bir zavallı yurttaş konuşuyor! Özelleştirme İdaresi, devlet!.. Yargı da devlet Demek oluyor ki, devletin devletle başı dertte... Veya devletin başı devletle dertte...Bu devlet zaten öyle bir şey ki, birinin başına dert olmadan rahat edemiyor. Vatandaşı bulamazsa kendi kendiyle papaz oluyor. Metin Kilci beyfendiye dönecek olursak şöyle ifade ediyor, manzara-i umumiyeyi... Özelleştirme İdaresi'nin şimdiye sürdürdüğü özelleştirme işlerine karşı tamı tamına 4.000 dava açılmış. 3.000 kadarı hükme bağlanmış, 1000 kadarının ise halen mahkemelerde davası görülmekte... Baştan şunu söyleyim hemen: Ben hukuka karşı değilim. Olamam da... Yargıya karşı da olamam bu itibarla... Bir hukuksuzluk, bir hatalı uygulama, bir haksızlık varsa çözüleceği yer yargıdır. Tamam... Ama bana şöyle bir ülkeyi izah edebilir misiniz ? Bu ülke, kurulduğu günden itibaren tarihi ve ekonomik gerçekler sebebiyle, devletçi ekonomiyi benimsemiş olsun. Daha sonra dünyadaki değişime ve gelişmelere paralel olarak liberal piyasa ekonomisine geçmeye karar versin ve bunun için bir idare oluştursun!.. Hukukla tarif edilmiş biçimde bir erk, bir güç oluştursun!.. Sonra da bu erk, yargı ile papaz olsun! Sormaz mısınız kendi kendinize, bu adamlar vatan hainliği mi yapıyorlar da, yargı her defasında bunların kafasına sopayı indiriyor? Herhalde koskoca yargı, davasız kalmasın diye veya idman olsun diye yapmıyordur bunları... Bir bildiği olmalıdır yani... Veya bu özelleştirmeciler ne yaptıklarını farkında olmayan, bilinçsiz, maceracı, tuhaf insanlar mıdır? O halde, yıllardır niye o makamlarda oturmaktalar? İktidarlar ne güne duruyor o zaman? Gelelim sadede: Kıyamet şuradan kopuyor kanaatimce... Özelleştirmeciler, satacakları bir devlet kuruluşu için bir bedel tespit ediyorlar. 100 lira, 150 lira veya 200 lira diyelim. İhaleye çıkıyorlar. İstekliler, piyasaya göre, ödeme güçlerine ve kredi faizleri gibi kriterlere göre çeşitli teklifler veriyorlar. Farzedelim, 130 liraya bir alıcı çıkıyor. Adamın daha ilk günden, aldığı malın parasını nasıl ödeyeceğini düşünmekten uykuları kaçıyor ama Türkiye'nin bando mızıkacıları ilk günden başlıyorlar koroya Eyvah, çok ucuza gitti! Sonra da şikayetler ve davalar sökün ediyor. Neye göre ucuza gitti? Bu memleketin sermaye birikimi nedir diye düşünen yok. Sanki ortalıkta binlerce para babası var da, devletin malları haraç mezat satılıyor! Devlet malı fetişistleri, kendileri 100 bin doları bir araya getirip, bir şeyi satın almayı denesinler bakalım nasıl oluyormuş, para vermek! Mesela ben yetkili olsam, milyarlarca dolar fiyat biçilen Türk Telekom'u geçen zaman içinde kaybettiği değere bakıp, Mümtaz Soysal hocaya satardım. Madem itiraz edip duruyorsun, kaç para fiyat biçiyorsan bastır parayı sen al! Anlamadığım bir şey daha var. Madem Türkiye'deki kafa budur, hiç girişmeyelim özelleştirmeye falan... Eski tas eski hamam gitsin, herkes devlette çalışsın. Tek patron devlet olsun, torpili olanlar ciplere binip, yalılarda otursun, siyaset yapanlar hayatını yaşasın, çalışacak olanlar da sürünsün!.. İstedikleri düzen bu aslında devlet malı fetişistlerinin!
|