AB'deki 100 bin patron
Kırk yıl önce gittiklerinde, vardıkları ülke "emek", Türkiye ise "döviz" gözüyle baktı... Adları, ana yurtlarında "Gurbetçi..." veya "Almancı..." oldu. Girişimci olabilecekleri, daha da ilerisi insan oldukları unutuldu. İşçi olarak gidenlerden bir bölümü bugün bulundukları ülkelerde işadamı... Sadece Avrupa'da değil, dünyanın birçok ülkesinde istihdam yaratan patronlar. 52 ülkede patronluk yapan, yaklaşık 2 bin işadamı yarın Ankara'da Dünya-Türk İşadamları Kurultayı'nda bir araya geliyor. Kurultay fikri ilk olarak, Almanya'da iş yeri sahibi bir grup işadamının kurduğu ATİAD ve Türk Dış Ticaret Vakfı tarafından ortaya atıldı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, merhum işadamı Sakıp Sabancı, TOBB ve dönemin hükümetlerinin katkısı ile ilk Kurultay, 1996 yılında İstanbul'da toplandı. Yıllardır, Türkiye'nin yurt dışında lobi faaliyetini geliştirmek için hükümetlerin yaptığı arayışa yanıt veren platform haline geldi. Endonezya'dan Arjantin'e, Rusya'dan Güney Afrika'ya, Avustralya'ya kadar birçok ülke yatırımı bulunan Türk işadamlarının iki yılda bir yapılan Kurultay'a ilgisi her geçen yıl daha da arttı. Hükümetlere sorunları aktarma ve bulundukları ülkelerde Türkiye için neler yapabilecekleri konusunda görüş alışverişinde bulunma olanağına kavuştu. Türk nüfusun yoğun olduğu ülkelerdeki örgütlü hareket sonuç da getirdi. Bugün aralarından bazıları bulundukları ülkelerde milletvekili, hatta Avrupa Parlamentosu'nun birer üyesi...
2010'da 100 bin işadamı Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ATİAD), bir süre önce Avrupa'daki Türk işadamlarına yönelik bir çalışma yaptırmış. KPMG tarafından yapılan araştırmaya göre, 3,5 milyon Türk'ün yaşadığı Avrupa'da, 2010 yılındaki Türk işadamı sayısının 100 bine çıkacağı varsayılıyor. İşadamlarının bulundukları ülkelerde yaratacakları istihdam gücü için öngörülen ise 900 bin. Bugün 350-400 bin kişi çalıştırdıkları dikkate alındığında, gelecek 5 yıl içinde bu rakamın ikiye katlanacak. Türk işadamlarının 2010 yılında ulaşacakları ciro da, yine araştırmaya göre bugün elde ettikleri rakamı yine ikiye katlayacak; 130 milyar Euro... Alman nüfusunun yüzde 7,5'unun girişimci olduğu göz önüne alındığında, Avrupa'da yaşayan Türklerin 2010 yılında bu rakama rahatlıkla ulaşacağı da araştırmanın sonuçları arasında yer alıyor. Veriler, Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamış bir Türkiye açısından da önem taşıyor. AB'ye tam üye olması halinde, Türkiye'den Avrupa'ya büyük bir işgücü göçü olur mu korkusunu tersine çeviriyor.
Bürokratik açmaz Bulundukları ülkelerde birçok zorluğa göğüs geren işadamlarının en büyük sıkıntıları ise Türkiye... Nitekim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun başkanlık yapacağı Kurultay'da, Ekonomik Koordinasyon Kurulu üyesi bakanlar ile Kültür ve Turizm Bakanı'na bu sorunlarını aktaracaklar. Ortaya çıkan şikayetleri ise bir noktada odaklanıyor; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da yakındığı; bürokratik engeller... Bir zamanlar göçüp gittikleri ülkelerden, şimdi yurtlarına dönüp yörelerine de yatırım yapmak istediklerinde önlerine çıkan güçlükleri sıralıyorlar. Beraberlerinde getirdikleri yabancı ortağın, daha ilk adımdaki engelleri görünce kaçıp gitmesinin örneklerini sıralıyorlar. Son dönemde yurtdışından gelen sıcak para miktarı 3,5 milyar doları bulurken, bunun bir türlü yatırama dönüşmemesinin gerisindeki nedenleri Kurultay'da açıklıkla dile getireceklerini belirtiyorlar. Siyasi istikrar olmasına rağmen, ekonomik istikrarın hala tam yerine oturmadığının, zinaya ceza tartışmasında ortaya çıktığını anımsatıyorlar. Bir gün içinde yüzde 5-10 fakirleyip, ertesi gün aynı oranda zenginlemeye sadece batılı yatırımcıların değil, kendilerinin de alışkın olmadığının altını çiziyorlar. Hazırladıkları kitap ve davetiyelerde bir nokta daha dikkatimizi çekiyor. Geçmiş yıllarda Dış Ticaret Müsteşarlığı da Kurultayın düzenleyicileri arasında yer alırken, bu yıl adına rastlanmıyor. Nedeni sorulduğunda, kimsenin ağzını bıçak açmıyor.
|