| |
Bayrak düşüyor mu?
Başbakan Erdoğan AB sürecini bayrak yarışına benzetmeye bayılıyor. En son geçen hafta tekrarladı: "Bayrak yarışında finişe çok yaklaştık. Son 100 metreyi koşuyoruz. İpi göğüsleyeceğimize inanıyoruz." Erdoğan'ı dinlerken gözümüzün önüne Atina Olimpiyatları'nda keyifle ve yürek çarpıntılarıyla izlediğimiz bayrak yarışları geldi. Keyifle izledik; çünkü bayrak yarışı takım ruhunun, uyumun, zamanlamanın, pistlerde en mükemmel örneğini oluşturuyor. Yüreğimiz ağzımızda izledik; çünkü bu saydığımız koşulların birinde en küçük aksama, 4 yıllık hazırlığı, 4 yılın terini, 4 yıl düşlere giren umutları bir anda yok ediyor.
Diskalifiye tehlikesi Zor bir koşu bayrak yarışı. 4x100 koşuyorsanız kulvarınızdan çıkmayacaksınız, bayrağı 20 metrelik değiştirme bölgesinde devredeceksiniz, çıkış yapan atletseniz bayrağı sağ elinizde taşıyacaksınız. Yok, 4x400 koşuyorsanız, ikinci etaptan önce kulvar değiştirmeyeceksiniz, iç kulvara geçtiğinizde bayrak değiştirmeye yakın yeniden kendi kulvarınıza döneceksiniz bayrağı devrettikten sonra arkadaki atlete engel olmamak için hemen kulvarı terk edeceksiniz... Ne yazık ki, zina tartışmalarıyla gölgelenen Türk Ceza Kanunu "kural hatası" nedeniyle yarıştan diskalifiye edilme tehlikesi yarattı. Ciddi olarak. İktidar sözcüleri şimdi kurallara itiraz ediyor. Örneğin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Tasarının bu kadarı bile AB için yeterli" diyor. AB Komisyonu Sözcüsü Christophe Filori anında yanıt veriyor: "Kaygılıyız, bu gelişme Türkiye'nin AB'ye giriş sürecine yeni riskler getiriyor." AK Parti Grup Başkanvekili Haluk İpek, "AB hiçbir ülkeye zina ile ilgili şart koşmadı" diyor. Brüksel'den yine sıcağı sıcağına cevap: "Koşmadık, çünkü AB üyelerinin hiçbirinde zinaya hapis öngören yasa yok."
Erdoğan'ın sert çıkışı İktidar sözcüleri yalnız itirazla kalmıyor, birinin söylediğini diğeri yalanlayarak kuşku kurdunun önüne yeni elmalar yığıyorlar. Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, "Komisyon'da tasarıya zina maddesi eklenmeyeceğini" söylüyor. Hemen ardından Fırat'ın sesi yükseliyor: "Zinanın dahil edilip edilmeyeceğini söylemem şu anda mümkün değil." Ama en sarsıcı olanı Erdoğan'ın çıkışı. Tasarının Türkiye raporunun yayınlanacağı 6 Ekim'e kadar zina maddesi içermeden çıkarılmasını isteyen AB Komisyonu'na "İçişlerimize karışma" resti çekiyor. Peki ama Verheugen'e "Bizden istediğiniz başka bir şey var mı" diye sormak içişlerine karıştırmak olmuyor da, "Evet var, 6 Ekim'e kadar Türk Ceza Kanunu'nu çıkarın" cevabı mı karışmak sayılıyor? Bakalım yarış nasıl bitecek? 4x100 bayanlar yarışında bayrak değiştirmede geciktiği için sonuncu olan Yunanistan gibi mi? 4x400 yarışında bayrağı düşürüp diskalifiye edilen ABD gibi mi? Umudumuz sağduyunun geri gelip üçüncü seçenek yaratması ve ipin iyi dereceyle göğüslenmesi. Hem sonra bayrak yarışında bunlar olursa, üyelik süreci engelli koşuya dönecek demektir...
|