Soğuk algınlığı olan bol su içsin
Hızlı bir başlangıç evresi olan bu hastalığın belirtileri çabuk ortaya çıkıyor. Genelde; boğaz, burun, sinüsler ve gırtlakta enfeksiyona neden oluyor. Enfeksiyon sırasında ateş yükselmesi nadir olarak görülüyor. Bu özellik, soğuk algınlığının gripten ayırt edilmesi açısından son derece önemli. Çünkü gribe yakalananlarda ateş çok yükselebiliyor (39 dereceden fazla). Soğuk algınlığına yol açan virüs, sıklıkla rhinovirüs'tür. Kışın soğuk algınlığı daha seyrek görülüyor. Bunun nedeni; yerini influenza yani grip virüsüne bırakması. Sanılanın aksine, soğuk havanın etkisinden çok; aşırı yorgunluk, duygusal stresler, allerjik nazofarenks hastalıkları ve kadınlarda adet döneminin ortası, hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Boğazda ve burunda yanma hissi, öksürük, hapşırma, burun akıntısı ve kırıklık hali, başlıca belirtileri arasında yer alıyor. Eğer akciğerlerde rahatsızlık varsa, bu bir komplikasyonu veya ikincil bir virüs ihtimalini gündeme getiriyor. Bulgular yaklaşık 4 - 10 gün içinde kaybolurken, öksürük hastalığın ikinci haftasında kesiliyor.
AŞISI YOK Henüz, soğuk algınlığına karşı etkili bir aşı geliştirilemedi. Geçirilen enfeksiyondan sonra hastanın kanındaki antikorlar sayesinde bir süre korunma sağlanıyor. Tedavisinde, doktora danışmadan ilaç kullanılmamalı. Özellikle çocuklarda, Aspirin doktor gözetimi altında kullanılmalı. Hastanın bol su içmesi ve istirahat etmesi, hastalığı yenmek için en önemli faktörler. Özellikle; astımlı, amfizemli (nefes darlığı) ve bronşitli hastalarda, soğuk algınlığı solunumda ciddi problemlere yol açabileceği için, böyle bir durumda hemen doktora başvurulması gerekiyor.
|