|
|
|
|
|
|
Onun dinleyici kitlesi devletin zirvesi
Türkücü Uğur Işılak, Tarkan ve Mustafa Sandal gibi ya da Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz gibi popüler değil. Medyatik hiç değil. Ama bu isimler gibi Işılak'ın da fanatikleri var. Onun dinleyici kitlesi, devletin zirvesindeki isimler....
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu gibi devletin zirvesindeki isimler, türkücü Uğur Işılak'ın dinleyici kitlesini oluşturuyor. Öyle popüler değil Işılak, medyatik hiç değil ama genç yaşına rağmen üst düzey politikacılar ve bürokratlar onu dinliyor hatta dost olarak görüşüyor. Yaşayan ozan olarak görülen ve bir derviş gibi konuşan 31 yaşındaki Uğur Işılak'ın politikacılarla dostluğu o kadar derin ki, klip çekimlerini CHP Lideri Deniz Baykal bile ziyaret etmişti.
BABACAN HEMŞEHRİSİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la da son olarak iki ay önce Çamlıca Köşk Restoran'da bir araya gelip sohbet eden Işılak, hemşehrisi Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ile de çok sıkı dost. Almanya'da doğan ve aslen Ankara Şereflikoçhisarlı olan genç türkücünün görüştüğü isimler arasında şunlar var: Mehmet Sevigen, Beşir Atalay, Eyüp Fatsa, Mehmet Akif Gülle, Önder Sav, Agah Kafkas, Mehmet Sami Güçlü, Ruhi Açıkgöz, Mehmet Gül..." Popüler olmamasına rağmen Uğur Işılak'ın çıkardığı albümler en az bir milyon satıyor. Anadolu halkı ona adeta tapıyor. Şarkılarında hep Anadolu temasını kullanan Işılak'ın çıkardığı 'Dönen Alçak Olsun', 'Söyleyeceklerim Var', 'Yıldırım Gibi' albümlerin hepsi de yok sattı. İçinde toplam 24 şarkı bulunan duble albümü de önümüzdeki günlerde çıkacak. Işılak bu albümde ünlü Rus aranjör Dimitri ile çalışıyor. İçine kapanık olan genç türkücü popüler olmaktan da nefret ediyor: "Popülarite; küçüldükçe, büyüme sanatıdır. Kalbi ne kadar muhafaza edersen derinliğin ve üretkenliğin o derece fazla oluyor. Kalbi de sokaklarda muhafaza etmenin mümkün olduğuna inanmıyorum. Ben şöhreti ayaklarımın altında eziyorum."
SANAT KIVIRTMAK DEĞİL Uğur Işılak, sanatı ise farklı bir şekilde tanımlıyor. Cümlelerini derviş edasıyla kuran ve bunu da çok kitap okumasına bağlayan genç türkücü şöyle konuşuyor: "Sanat; meydanlarda insanlara, af buyurun kıç kıvırtmak, oynatmak değildir. Sanat birisi türkü okurken birinin meyhanede kafa çekmesi değildir. Bu sanat değildir, sanat bu kadar aşağılık olamaz. Bu başka bir şey. Bunun adını onlar koysun. Sanat uyuşturucu kullanıp, bulutlarda uçarak sahnelerde saçma sapan sözler söylemek de değildir. Sanat kardeşliğin sembolüdür. Sanat farklı etnik gruplardaki insanların bir araya gelmesinde bir simgedir."
|
|
|
|
|
|
|
|
|