|
|
Geleceğin müzisyenlerini yetiştiriyor
1960'ların ünlü grubu "Durul Gence Beşlisi"ne adını veren davulcu Durul Gence, birikimini kurduğu yuvadaki çocuklara ve üniversite öğrencilerine aktarıyor. Gence'nin yeni hedefi dünyanın en genç trampet takımıyla Guinness'e girmek.
Davulunun başına geçtiğinde gözü başka hiçbir şey görmeyen, ömrünü müziğe adayan, bir zamanların en popüler grubuna ismini veren Durul Gence, birikimini çocuklara ve gençlere aktarıyor. Ankara Çankaya'daki Arjantin Caddesi'nde açtığı yuvada çocukların müzik eğitimiyle ilgilenen Durul Gence, ODTÜ ve Hacettepe'de de caz tarihi dersi veriyor. Batı müziği adına Türkiye'de çok önemli işler yapan Durul Gence, müzikle ve macerayla dolu geçen bir ömrün ardından, yuva açarak kendini çocuklara adadı. 60'lı yıllarda genç kızların sevgilisi olan Durul Gence, şimdi Gence Yuva'nın Durul Amcası, ODTÜ ve Hacettepe öğrencilerinin de Durul Hocası. Çocuklarla bir arada olmayı çok sevdiğini vurgulayan Gence, şunları söyledi: "Eşimin hamileliği ile emekliliği aynı döneme denk geldi. Bir iş kuralım, eşim de iş sahibi olsun istedik. 1999'da Gence Yuva'yı kurduk. 6 yaşında bir kızım var; kızım ve Gence Yuva yaşıt. Çocuklar 0-6 yaş döneminde tüm hayatları boyunca öğrendiklerinin yüzde 70-80'ini öğreniyorlar. Bu yüzden yuva çok önemli." 64 yaşındaki Durul Gence, işini ve çocukları çok sevdiğini ama kendi yaşı için "biraz riskli olduğunu" söyledi ve "Çocuklar ağaca çıkıyorlar, koşuyorlar, atlıyorlar. Bir şey olacak diye çok korkuyorum. Ama kovanın etrafını saran arılar gibi etrafımı sarıp 'Amca' dedikleri zaman bütün stres, sıkıntı geçiyor" diye devam etti. Gence Yuva'da dünyanın en genç trampet takımını kuran Durul Gence, şu sıralar Guinness heyecanı yaşıyor. Guinness rekorlar kitabına girmek için başvuruda bulunan Gence, takımda çok yetenekli çocuklarının olduğunu söylüyor.Yuvada ağırlıklı olarak müzik dersleri verildiğini belirten Gence, "Standart okul öncesi eğitim müfredatıyla birlikte müzik eğitimi ön plana çıkıyor. Ayrıca doğa sevgisi, çevre bilinci ve İngilizce ağırlıklı eğitim veriyoruz" dedi. Yeteneği olan çocukları keşfettiklerini de vurgulayan Gence, "Çok yetenekli çocuklarımız var. Onlardan koro kuracağız. Ama müzisyen değil, müziksever yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Parmaklar gelişimini tamamlamadığı için yuva çağı müzik aleti çalmayı öğrenmek için çok erken" diye konuştu. 50 yıllık birikimini yuvadaki çocuklar dışında üniversiteli gençlere de aktaran Gence, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'nde "Caz Tarihi" dersleri veriyor. Üniversitelilerin dersine yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Gence, duygularını "Bu benim için büyük bir mutluluk kaynağı" diye açıkladı.
BİTİREMEDİĞİ OKULDA HOCA Deniz Harp Okulu'ndan 1958'de ayrılan Durul Gence, "O zaman ODTÜ yeni açılmıştı. Yeni değişik, uluslararası bir üniversiteydi. Çok cazip geldi. Zaten grup da dağılacaktı biz mezun olunca. Ben okuldan ayrıldıktan sonra da bir sene daha devam etti ve 1960 yılında dağıldı" dedi. ODTÜ İktisadi İdari İlimler'e giren Gence, o yıllarda "Süveterliler" adlı orkestrayla çalışmaya başladığını söyledi. ODTÜ'nün ortamının çok farklı olduğunu ve okula çok bağlandığını ifade eden Gence, "Babamın matbaası kriz nedeniyle batmıştı. Davul çalarak kazandığım parayla evi geçindiriyor, matbaanın işçilerine maaş veriyordum. Bu sırada devamsızlık yüzünden ODTÜ'den atıldım. Bu üniversiteyi bitirememiş olmak ukdedir bende ama 15 yıldır ODTÜ'de caz tarihi dersi veriyorum ve bu beni çok mutlu ediyor" diye konuştu. Gence, hayatının kararını askerken verdiğini anlattı. Müziğe ya da ODTÜ'ye devam etme konusundaki kararsızlığını kendisine yönelttiği sorularla sona erdirmiş: "Kendime 'Hiçbir becerim olmasa ve bir arkadaşım cumhurbaşkanı ona gıpta eder miyim' diye sordum ve 'Kesinlikle hayır' dedim. 'Cumhurbaşkanı olsam ve bir arkadaşım müzikte çok başarılı olsa ona gıpta eder miyim' sorusunun cevabı ise 'Kesinlikle evet'ti. O zaman kararımı vermiştim." Askerliği bittikten sonra kendini tamamen müziğe adayan Gence, hayatının bundan sonraki döneminde "Durul Gence 5", "Durul Gence 10" gibi orkestralarla, bir çok ünlü sanatçının arkasında davul çalarak müziğe devam etti. Plakları yüz binler sattı ve tüm Türkiye onları dinledi.
'KIZIMIN DOĞUMU MİLATTIR' Ekonomik nedenlerden dolayı uzun yıllar bir aile kurmayı ciddi olarak düşünmediğini ifade eden Gence, "Bu durum benim de işime geldi; her an maceraya açık bir hayat. Ama seneler sonra maddi durumum düzelince evlendim. Bir kızım oldu ve kızımın doğumu benim hayatımda milattır" dedi. Gence, 6 yaşındaki kızı Elvin'in çok yetenekli olduğunu ama müzik konusunda hiç baskı yapmadığını belirti. Kızının kendi kendine yetiştiğini söyleyen Gence, "Elvin çok güzel şarkı söylüyor. Caz şarkıları söylüyor, klasik müziğe eşlik ediyor ama piyasa şarkıları da söylüyor maalesef" dedi. Gence ile söyleşimiz onun biraz hüzünlü "Eskiden davulun başına oturunca saatlerce kalkmazdım. Şimdi hemen tutuluyorum" sözleriyle sona erdi.
Ceren Bayar - İbrahim Gök ANKARA ( MERKEZ)
|