  |
|
Delikanlılık anlayışım onlardan farklı
Son albümü "Ses ve Ayrılık"ta bildik Özcan Deniz tarzının dışına çıkan ve gerçekten istediği gibi bir albüm yaptığını söyleyen şarkıcı, bu kez çok iddialı. Deniz, kılık kıyafetini değiştiren ama soyunduğu için erkekliğine laf gelmesinden çekinen rakiplerini ise sert bir dille eleştiriyor.
***
Bir gay de delikanlı olabilir
Son albümü "Ses ve Ayrılık"la konuşulan Özcan Deniz "Artık inişe geçti" sözlerine aldırmaksızın yoluna devam ediyor. Dinledikçe sevilecek şarkılar yaptığını söyleyen şarkıcı hiç olmadığı kadar iddialı.
Bağırarak şarkı söyleyenlere alışık kulaklarımız, Özcan Deniz'in kendine has sesini ve sakin tarzını yadırgayabilir. Ama yeni çıkardığı "Ses ve Ayrılık" albümündeki şarkıların hepsi de onun için yaratılmış sanki. Dinledikçe insanın diline yapışıyor, içine işliyor. O, sanatçı kimliğiyle alemin delikanlılık tanımını da farklı değerlendiriyor ve kendisine karşı tutumlara sessizce başkaldırıyor.
* Albümü ilk dinlendiğimde farklı, hatta itici geldiğini bile söyleyebilirim. Ama dinledikçe bu tarzın size çok da yakıştığını gördüm ve şarkıları sevdim.
Benim hedefim de buydu. İlk dinlenildiğinde anlaşılıp, ikincisinde sevilip, üçüncüsünde sıkılınan bir albüm değil, 4-5 defa dinlenildiğinde, sözlerinin derinliğine girildiğinde keşfedilecek bir albüm istiyordum. Şarkıların hepsi aslında 60-70 sayfalık senaryodan oluşan filmler. Onun için dinlendikçe sevilir, içindeki duygu dinleyiciye geçer diye düşünüyorum. Benim böyle bir dinleyici kitlesine çok ihtiyacım var. Üstün körü değil, neyin ne olduğunu bilerek dinleyen kişilere. Avrupa'da adam bir albüm çıkartıyor, davulcusu bile meşhur oluyor.
* Mercan Dede'yle aynı sahneyi paylaşmak, arya okumak, oyunculuk... Çalkantılı bir ruh hali içindesiniz sanki. Bu ruh nerede karar kılacak?
Onu ben de bilmiyorum. Sadece içimden bazı şeyleri yapmak geliyor, yapıyorum. Kendimi yeni doğmuş gibi hissediyorum. Daha neler yapabilirim bilmiyorum. İçim internette sörf yapıyor gibi. Bir şeyi bulduğum zaman "Şurayı tıkla, şana şurayı açacağım" diyor. Oraya geçiş yapıyorum, o başka bir ufuk açıyor. Belki dönüp dolaşıp aynı noktaya geri geleceğim, bilemiyorum.
* Sizi en mutlu eden hangisi?
Benim önümde duran iki tane misyonum var; birisi müzik, diğeri de oyunculuk. Ben bütün şarkıcılık estetiğimi kullanarak oyunculuk yapıyorum, bütün oyunculuk cesaretimi kullanarak da şarkıcılık yapıyorum. Ve bu ikisinden bir bütün olarak ben çıkıyorum. O yüzden hiçbirinden vazgeçemem.
* Oyunculuk bir tesadüf mü, yoksa hep gönlünüzde var mıydı?
Vardı ve oyuncu olabileceğimi biliyordum. 1993 yılında "Hadi Hadi Meleğim" yeni çıkmıştı. O zaman iki kelimeyi bir araya getiremiyordum, Cem Özer'in programın katılmıştım. Bana "İdealin nedir?" diye sordu. "Oyunculuk" demiştim.
İlknur Kızıltoprak
|
