|
|
Eski sevgili çok mu lazım yani?
Ben terk ettim, sen terk ettin... Zırvalamayı geçelim. Kendi isteğimiz bile olsa ayrılık tatsız şey valla. Hele bir de şutlanan sizseniz, amaann! Hiç çekilmez şekerim. Küt diye ayrılmıştım ondan. Aslında görüntüsü küttü. Birkaç aydır niyet etmiştim bitirmeye. Şimdi "Evli değilsin, barklı değilsin, çocuk da yok, kızım kek misin?" demeyin. Korktum işte. Belki dımdızlak kalmaktan, belki pişman olmaktan ya da ne bileyim... Neyse ne. Biz kızlar toplanıp ilişki analizi yapmaya bayılırız. Tabii yirmi beş yaş civarı kafamızın pek çalıştığı söylenemez. "Dayanamıyorum artık, domuz bu adam domuz!", "Valla haklısın Ayşe, ayrıl gitsin..." Üç gün sonra; "Ay noldu bil?" "Neee?" "Sabah 'Canım' dedi (duy da inanma) üstüne bütün gün melekti melek!" "Aaa bak seni nasıl seviyor, çok şanslısın" "Şanslıyım di mi?" Böyle salak kız diyalogları mevcuttur. Yani siz neyi savunsanız kankanız arkanızdadır. Hadiseye bir türlü sağlıklı bakamazsınız. Halbuki dedim ya, uzuun zamandır ayrılmak istiyordum. Geçen gün Bora, "Kızım senin ayrılığının ardında kesin başka bir erkek var." "Hoppaa niye?" Neymiş efendim, kadınlar maymun gibiymiş, bir dalı tutmadan diğerini bırakmazmış. İşte tam da buradan yükselerek şunu sorabilirim. Ya tuttuğunuz diğer dal kırıksa ne halt edeceksiniz? Hele bir de yalnızlık fobiniz varsa. Hiperaktif ve arsızsanız. Ne yalan diyeyim, benim aklıma hep eski sevgilim gelir. Yahu adı üstünde eski... Yo yooo ne de güzel günlerimiz olmuştu. Pek de severdi beni hani. Ama ben eşşeklik ettim. Ya da bizi çekemediler. Ya daaaa... Hımmm? Hah! Daha küçüktük yürütemedik... Uydurmaya gel!.. Önce adamı aklında köpürtürsün. Eski CD'ler piyasaya çıkar. Kutulara tıkılmış resimleri dökersin. Hey yavrum hey! Şu aşka bak aşkaa, ay nasıl da mutluyuz. Yine iki salak kız diyaloğu peşi eminsindir; "Biz ideal çifttik!" Aşk filmleri sendromu her yanını sarar. Uçağa bindi binecek, manitasını yakalamaya çalışan geç idrak aşık kesilirsin. Paraşüt ancak açılmıştır yani. Bir rüzgar ararsın. Ararsın da ne laf edeceksin? "Bayram değil seyran değil, bu kız beni niye arar?" diye sormaz mı?.. Hah! "Seni rüyamda gördüm..." işi bağlar. Aslanlar gibi bahane. Süper! E sonra? En iyi ihtimalle yemeğe çıkarsın. Eski arkadaşlardan, şimdiden laflarsın. Ama en iyi ihtimalle!!! Çünkü muhtemelen sizin ex'in sevgilisi vardır. O da yetmez nişanlıdır (hüüü). Zaten abiyi niye şutladığınız, ilk yarım saatte (dann!) yüzünüze çarpar. Off! Tısstır... Fısstır. "Şapur şupur beni öp Çatur çutur beni ye Onlar acı ben tatlı Var mı söyle benden farklı" Şarkısını takside dinleye dinleye eve dönersiniz. Çok arkadaşım var; bir başına kalamayıp, suyu çıkmış ilişkilerine yeniden gaz veren. Sonunda daha çok nefret, daha çok acı yaşıyorlar. Hatta kimi, şok terk edilme arkası, paldır küldür bir önceki sevgilisiyle evleniyor. Geçenlerde bunalım arkadaşım kendini bitirdi sağ olsun. "Didem'i hep sevdim. Onu hiç unutmamıştım" savunmasıyla bastı nikahı. Yahu daha geçen hafta Seren'in aşkından Mecnun'a dönen bendim sanki. Hepimiz toplu şoka girdik. Biz tam şoku atlattık. Şimdi arkadaş kendine avukatlardan avukat beğenme telaşında. Peki ne edeceğiz? İnsan bu yalnızlığı sevmez. Arsızlık bu eskileri yoklamadan edemez. Eski sevgilinin hayrını kim kaybetmiş ki, biz bulalım şekerim. Bir yerde okumuştum; "Ayrılık acısını bile yaşamayı bilmek gerek..." yazıyordu. Belki de doğrudur. Daa... çok zor, çoookk...
|