|
|
|
|
Tarihin ilk teröristi beyazperdeye çıkıyor
İntihar komandolarının, üzerlerinde kilolarca patlayıcıyla ölüme gülümseyerek gitmelerinin sebebi nedir? İnandıkları davanın uğruna mı, yoksa kendilerine vaat edilenlerden dolayı mı hayatlarından vazgeçerler "Hasan Sabbah-Sır Bekçileri" adlı sinema filmi, bu soruya tarihin bilinen ilk teröristi Hasan Sabbah'ın hayatını filmleştirerek cevap arıyor. Hasan Sabbah ve ilk organize terörist grubunun beyazperdeye aktarıldığı filmin yönetmenliğini Mustafa Karnas üstlendi. Özcan Palut, Tevfik Palut ve Tamara'nın başrollerini paylaştığı filmde, intihar komandolarının ölüme gülümseyerek gitmeleri konu ediliyor. Ve bunun sebebi; uyuşturucunun da etkisiyle, kendilerine vaat edilen cennete girebileceklerine inanç olarak açıklanıyor. Hasan Sabbah'ın emrindeki teröristlerin haşhaş içerek, intihar komandoları olmalarının hikâye edildiği "Hasan Sabbah-Sır Bekçileri", Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'ni fethetmesiyle başlıyor: Hasan Sabbah haşhaşla uyuşturduğu gençlerden bir ordu kurar. Kurduğu orduda yer alan adamlarının tamamını intihar komandosu olarak eğitir ve ölümden sonra cenneti vaat eder. Selçuklu imparatoru Melikşah'ın intihar komandoları tarafından zehirlenerek öldürülmesinin de konu edildiği "Hasan Sabbah-Sır Bekçileri"nin öyküsünü, filmin yönetmeni Mustafa Karnas'a sorduk...
* Hasan Sabbah kimdir? İran'daki gruplardan biri olan Haşşaşilerden Hasan Sabbah, emri altındaki adamlarıyla birlikte Alamut Kalesi'ni ele geçirdi. Bu kaleyi üs olarak kullanan Hasan Sabbah, özellikle Selçuklu İmparatorluğu'nun birçok ileri gelen devlet adamına suikast düzenleyerek, bölgede egemenlik kurdu. Melikşah'ı zehirleterek öldüren Hasan Sabbah, terörist olmadan önce Ömer Hayyam'ın yakın arkadaşıydı. Sağ kolu Celil'in düzenlediği darbe sonucu öldü. Hasan Sabbah'tan sonra Haşşaşiler terörist grubu egemenliğini 200 yıl daha sürdürmeyi başardı. Moğollar'ın istilası sonucu ise, yok oldular.
* İlk terörist Hasan Sabbah'ın filmini çekme fikri nasıl oluştu 1998 yılında turist olarak gittiğim Kudüs'te, Yeni Doğuş Kilisesi'nin yanındaki kitapçının vitrininde bir kitap gördüm. Kapağı oldukça dikkatimi çekmişti. Kitabın Hasan Sabbah'ın intihar komandoları olan Haşşaşinler'in Alamut Kalesi'ndeki anılarıyla ilgili olduğunu öğrendim. Kafamda mistik bir film çekme fikri vardı. Bu filmin senaryosu da hazırdı ama o kitabı okuduktan sonra "Hasan Sabbah-Sır Bekçileri"ni çekmeye karar verdim.
* Neden? Çünkü yaklaşık 1000 yıl önce yaşamış olan intihar komandolarıyla bugünküler arasında, en belirgin ortak özelliğin kendilerine cennetin vaat edilmesi olduğunu keşfettim. Bugün olduğu gibi, o yıllarda da intihar komandolarına cennet vaat ediliyormuş. Bu konu oldukça dikkatimi çekti. Çünkü 1000 yıldır gelişen bütün teknolojiye, birçok bilinmezliğin gün ışığına çıkmasına rağmen, bazı insanlar hep aynı kalmışlar. Bu durumun filmini çekmek bana çok ilginç geldi.
* Bu filmle izleyenlere nasıl bir mesaj verme niyetindesiniz? İlle de bir mesaj verme kaygısında değilim. Sadece dünyanın ilk teröristlerini anlatmaya çalıştım, o kadar. Bir düşünün; 1000 yıl önceki dünya ile şimdikini. İnsanlar uzaya çıktı, Ay'a ayak bastı, Mars'a insan yollamaya hazırlanıyorlar. Teknoloji bütün yaşam tarzımızı değiştirirken, bu dünyadaki varlık nedenimize ve yaşamlarımızdan sonraki hayata da ışık tuttu. Fakat, bazı insanlar için hiçbir değişiklik olmadı. 1000 yıl önceki insanlar uyuşturucunun da etkisiyle kendilerine vaat edilen cennete gideceklerini düşünüyorlardı. Bu durum bugün de aynen böyle. Ben filmimle aslında 'Nasıl oluyor da intihar komandoları kendilerine cennet vaat eden insanlara kanabiliyorlar' sorusuna cevap arıyorum.
MEHMET ÇALIŞKAN MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|