kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
 

Gazozun tadı

Gazoz, damağımız "cola"ların lezzetine uzak bir akraba misali durduğu zamanların nadir içeceklerindendi. Çocukluğumun İzmir'inde tadına doyum olmaz bir "Venüs" gazozu vardı ki rayihası hala yaşar anılarımda... "Venüs" hem sıcağın başını alıp gittiği gündüzlerimizin serinlik kaynağı hem de "yazlık" sinemaların tek eğlencesiydi. O zamanlar her mahallede ne çok "yazlık" bahçe sineması vardı. Venüs ve Köşk sinemalarının perdesi İzmir Körfezi'ne dayalı, Gözümoğlu Körfez'e nazır, Çamlık Mektupçu otobüs durağında, şimdi Çamlaraltı Koleji'nin bulunduğu yerdeydi. Raj Kapoor'un efsanevi "Avare" filmi, kaç hafta oynamıştı Çamlık'ta, kim bilir? Aylar geçtiği halde sinemanın kapısından giremeyenler, perdenin karşı tepesinde kamp kurarak filmi uzaktan izlemek zorunda kalmışlardı. Eşrefpaşa'daki "Şenocak" da o yıllar İzmir'inde unutulmaz sinemalardan biriydi. Sinema değil de sanki beş bin kişiyi bağrına basan bir yaz bahçesi... Seyirciler semaver ve sefertaslarıyla doldururdu sinemayı... Üstelik iki film oynardı. İlk filmi akşamın alaca aydınlığında seyredebilirsen seyret... "Şenocak"ta arada bir de "gala" geceleri düzenlenirdi. "Gala" dediğin de o hafta gösterime giren Türk filmlerindeki bir-iki oyuncunun film başlamadan üç-beş dakika perde önünde görünüp seyircileri selamlaması... Gazozdan söz edecekken sözün ucu nerelere dolandı? "Venüs" gazozlarıyla aşinalığımız, fabrikasının o yıllarda ikamet ettiğimiz İkinci Karantina'da bulunmasındandı... Fabrika dediğin de önünde gazoza havasını vermek için gaz tüplerinin bulunduğu bir küçük imalathane... O yıllar mahallenin çocukları, gazeteden kesekağıdı yapıp manavlara sattıkları gibi, yazlık sinema bahçelerinden topladıkları gazoz kapaklarını üç-beş kuruş karşılığı bu gibi imalathanelere yeniden kullanım için verirlerdi. "Venüs"ten başka bir de "Cincibir" gazozları vardı. Çünkü içlerinden bugün "promosyon" anlamına gelebilecek bilyeler çıkardı. Bu yüzden olacak, Ege yöresinde bilyelere "meşe", "cicoz" dendiği gibi kimi yerlerde "cincibir" denilirdi. Üstelik bu gazozlar, şimdinin "cola"ları gibi plastik çubuklarla içilmezdi. Zevki, hava kabarcıklarının bir balon demeti misali süslediği cam bardaklarda içilmesindeydi. Teneke kutuların sevimsizliğine de hapsolmamışlardı, içlerinin berraklığı ayan beyan görülürdü. Uzun yıllar damağımda "Venüs" gazozunun tadı otağ kurdu. İzmir'den İstanbul'a geldiğim yıllarda aynı lezzeti "Çamlıca" gazozlarında buldum. Daha sonraları ise "Uludağ"gazozlarının lezzeti yer etti damağımda... "74 yıldır değişmeyen lezzeti ile efsane haline gelmiş Uludağ Gazoz'un 1966'dan 1985 yılına kadar kullandığı ve markasıyla özdeşleşmiş cam şişesinde yeniden pazara sunulması" nı öğrenince işte bütün bunlar canlandı hayali hatıramda... Herhalde kolay değil 70 yılı aşkın bir süre hiçbir değişikliğe uğramadan aynı lezzeti sunmak... Bu lezzet de Nuri Erbak'ın bulduğu Uludağ'a mahsus "gazoz" formülünde gizli... Öyle ki bu formülü tehlikeye atmamak için yıllarca baba Nuri Erbak ile oğul Mehmet Erbak aynı uçağa dahi binmemişler. Formülün yapıldığı mahzene girmek içinse üç ayrı kapıdan geçilmekte imiş... Sahi, bir de "gazozuna maç" yapılan günler vardı. "Uludağ", el değiştirmeden üç nesildir lezzetini sürdürdüğüne göre bir başka zaman da o günleri anlatmaya sıra gelir artık...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şiir ve ihanet   / 22-08-2004
 Nobel'in gizemi   / 15-08-2004
 Ortak işaretler   / 08-08-2004
 Tenha hayat   / 01-08-2004
 Gazetecilerin Lozan macerası   / 25-07-2004
 Gazozun tadı   / 18-07-2004
 Tespih çekmenin adabı   / 11-07-2004
 Honça'da bir akşam   / 04-07-2004
 "Üstün" bir arkadaştı   / 27-06-2004
 Dağlarca 90 yaşında   / 20-06-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
  » Gurme
    İyi Yaşa
Asırlık surlar hayat buluyor
Asırlık surlar hayat buluyor
Hititler'in başkenti Hattuşa'nın M.Ö. 14. yüzyılda yapılan surları o...
Troya artık vakfa emanet
Troya artık vakfa emanet
Prof. Dr. Manfred Korfmann Başkanlığı'nda kurulan Troya Vakfı dünyaya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.