İnsanlık bilinci olmadan düzen fikri yaşayamaz...
Bir gün bir İngiliz gazeteci Einstein 'dan kendisini tarif etmesini ister. Şöyle der Einstein : " Bugün Almanya'da Alman bir bilim adamı, İngiltere'de İsviçreli bir Yahudi olarak tanınıyorum. Fakat eğer istenmeyen bir kişi olsaydım, Almanya'da İsviçreli bir Yahudi, İngiltere'de Alman bir bilim adamı olacaktım." Önyargılar insanın kimliğine ve kişiliğine olan bakış açılarını bile değiştiriyor. İnsanı insan olmasından dolayı değerli kılan şeyler, çeşitli önyargılarla, çıkarlarla veya insanlık bilincindeki eksiklikle gölgelenebiliyor. Bugün bile ne kadar yol alınmış olunursa olunsun " insan merkezli " bir bakış egemen değil dünyaya. Çeşitli biçimlerde köleliğin binbir biçimi hayat sürüyor. Dünyanın refah içindeki bölgelerinde yaşayan insanların, kendilerinden çok daha kötü koşullardaki insanlar hakkındaki duyarsızlıkları, daha da önemlisi bilgisizlikleri ürkütücü. Atina 'daki olimpiyat şenlikleri ile Necef 'teki insanlık dramı günlerdir arka arkaya giriyor haberlere. İnsanın sadece insan olmaktan kaynaklanan değerini eksen alan bir kültür, siyaset ve uluslararası ilişkiler bilincinden çok geride dünya. Küreselleşmenin dünyasında, değerler konusunda bir " siyasi ortaçağ " yaşanıyor yeniden. 11 Eylül olayları sonrasında geliştirilen terörle mücadele yöntemleri, bugün, insanlık bilincinden geriye gidişe dönüşmüştür. Terörle mücadele ne kadar gerekliyse, bu insanlık bilincinden geriye gidişi durdurmak da o kadar gereklidir. Aksi halde zaten terörün istediği bir dünya ortaya çıkacak, özgürlükler ve haklar düzeni zayıflayacak ve kaba kuvveti temel alan bir yaşama biçimi egemenleşecektir. Kaba kuvvetin hakim olduğu bir dünyada ise, güçsüz kadar güçlü de güven içinde değildir. Kaba kuvvet düzeni önce güçlünün yararına gözükebilir, ama biraz zaman geçince güçlünün de güçsüzden farksız duruma düştüğü görülecektir. İşte bu insanlık dışı duruma düşmemek için " düzen fikri "nden önce bir " insan fikri "ne sahip olmak gerekir. Abraham Lincoln , " Ben köle olmak istemediğim gibi, efendi de olmak istemem. Benim demokrasi anlayışım budur. Bunun dışında her şey, ne kadar az değişik olursa olsun, demokrasi değildir" derken, herhangi bir " düzen fikri "nin öncelikle bir " insan fikri "ne ve " eşitlik fikri "ne dayanması gerektiğini ifade etmiştir. Bugünkü gidişat ise düzeni terörden korumak adına insan fikrinden uzaklaşmaya yol açıyor. Oysa terörden korunması gereken insandır. Düzen insanı güvenli bir biçimde yaşattığı için anlamlıdır. "İnsansızlaşan " düzen anlayışı diktatörlüğe yol açar. Bu, terör kadar tehlikelidir. Diktatörlük sadece bir kişinin, haksız yere bir ulusun kaderine hükmetmesi değildir. İnsanlık bilincinden yoksunlaşan bir düzenin, insan hayatı üzerindeki gölgesi çok daha tehlikeli bir diktatörlüktür. Bugün uluslararası düzen bu tehlikeyle karşı karşıyadır. Bu tehlikeye karşı, düzen fikrinin ancak insanlık bilinci ve eşitlik fikri ile mümkün olduğu hatırlanmalıdır. Ortaçağın küreselleşmesine izin verilmemelidir. Aksi halde bugün güçsüzleri tehdit eden zorbalık, yarın güçlüleri de hedefe koyacaktır...
|