|
|
|
|
|
|
Elif için ilk adım atıldı
Daha doğmadan çağın vebası AIDS'le tanışan Elif'i dün kendisine iki yıl önce ilk teşhisi koyan doktoruyla buluşturduk.
Anne karnında yakalandığı AIDS'e direnmeye çalışan Elif'in parasızlık nedeniyle yarım bırakılan tedavisinde dün yeni bir umut doğdu. Elif iki yıl aradan sonra dün, kendisine AIDS teşhisi koyan doktoruyla buluştu. İki yıldır alınamayan raporları da İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nin tozlu raflarından indi. Ancak tedavisi iki yıl geciken ve acil olarak kanındaki virüs sayısı öğrenilmesi gereken Elif'e uygulanacak test, gerekli malzemeler "ithal" olduğu ve hastanede bulunmadığı için yapılamadı. Testin uygulanabildiği tek hastane olan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yetkilileri minik Elif'in "kit alımı" ihalesinin yapılacağı 15 Eylül'den sonrasını beklemesi gerektiğini söylediler. Oysa Elif Köse'nin tedavi olabilmesi için devletin bir an önce yardım elini uzatması gerekiyor. Durum acil, hem de çok acil. İstanbul Tıp Fakültesi'nde 22 Ekim 2002'de yapıldıktan sonra babasının 70 milyon lira ödeyemediği için alamadığı tahliller, iki yıl öncesinde bile küçük kızın kanında mililitrede 72 bin 437 HIV-1 RNA virüsü olduğunu gösteriyor. Bu tahlil sonucu, neden bir an önce harekete geçilmesi gerektiğinin en önemli kanıtı.
VİRÜS SAYISI ARTMIŞ OLABİLİR Çünkü bu sayının 100 bininüstünde olması ve virüsle savaşan CD-4 sayısının ise 150'nin altına düşmesi halinde hiç vakit kaybetmeden üçlü ilaç tedavisine başlanması gerekiyor. Doktorlar Elif'- in kanındaki virüs sayısının çoktan 100 bini geçmiş olabileceğini belirtiyorlar. Bu arada Elif'in hastalığının teşhisini koyan ve çocuk HIV'i konusunda uzman olan M. Ü. Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bakır devletin Elif'in tedavisini üstlenmesi gerektiğini söyledi. Bakır şöyle konuştu: "Devletin mutlaka birini görevlendirmesi lazım. Elif'i biz tedavi ederiz ama üç konuda güvence isterim. Birincisi, devletin ilaçları aralıksız karşılaması. Eğer tedavi yarıda kesilirse, hastaya büyük zarar vermiş oluyoruz. Virüs ilaca ömür boyu direnç kazanıyor. Çünkü, özellikle çocuklarda ilaç tedavisi, son derece büyük yan etkilere sahip. İkinci güvence, ilaçlarını güvenli bir şekilde verecek aile yakını ki, bu konuda baba dışında ikinci bir isme ihtiyaç var. Üçüncü şart ise, periyodik testlerin yapılması. Çünkü özellikle çocuklar, tüberkülozdan, üst solunum yolları enfeksiyonundan, gripten bile kaybedilebiliyor. Yani hiçbir hasta AIDS'ten ölmüyor. Eğer ilaçları temin edilmeyecekse, tedaviye hiç başlanmasın daha iyi."
Didem ÜNSAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|