|
 |
|
 |
  |
|
Çocuklar eğitimde kadınlar yönetimde
Düzce, Diyarbakır, Kocaeli, Mardin ve İstanbul başta olmak üzere 15 ilde başlatılan"Her mahalleye bir yuva" projesi büyük bir başarıyla yürüyor Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı desteğiyle yoksul semtlerde kurulan yuvalarda çocuklar eğitim alırken, kadınlar da gönüllü olarak çalışıyor.
Avrupa ülkelerinde 5 yaşın altındaki çocuklara verilen okul öncesi eğitim giderek yaygınlaşıyor. Her 10 çocuktan 9'unun aldığı okul öncesi eğitimi Türkiye'de ise 5 yaşın altındaki yaklaşık 7 milyon çocuktan ancak yüzde 14'ü alabiliyor. Çocukların sosyal ve bireysel gelişiminde büyük önem teşkil eden bu konu, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı tarafından geliştirilen "Her mahalleye bir yuva" projesi ile yeniden gündemde. Özellikle yoksul ailelerin çocuklarını hedef alan projede Düzce, Kocaeli, Diyarbakır, Mardin, İstanbul gibi iller öncelikli olmak üzere 15 ilde kurulan mahalle yuvalarında okul öncesi eğitim verilirken, semt kadınları da gönüllü çalışıyor.
HEDEF YOKSUL ÇOCUKLAR Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı Başkanı Şengül Akçar, Türkiye'de okul öncesi eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından verildiğini, kar amaçlı özel kurumların ise büyük kentlerde yoğunlaştığını ve gelir durumu yüksek aileleri hedeflediğini vurguluyor. Okul öncesi eğitimin çocukların gelişiminde büyük rol oynadığını ve tüm çocukların bundan yararlanması gerektiğini ifade eden Akçar, yoksul ailelerin çocuklarının ise bu eğitimden yararlanamadıklarını söylüyor. Akçar, yoksul ailelerin çocuklarının da bu eğitimden yararlanması gerektiğini belirterek, şöyle konuşuyor: "Bu çocukların kendilerini geliştirme imkanları kısıtlı. Okul öncesi eğitimin yaygınlaşması için ailelerin ve sivil toplum kuruluşlarının katılımını sağlamak gerekiyor. Avrupa ülkelerinde merkezi ve yerel yönetimler aile derneklerine ve diğer toplum kuruluşlarına yuva ve benzeri girişimleri için kira, personel ücreti gibi ödemeler yapıyor. Karşılığında bu hizmetlerin devlete maliyeti azaldığı gibi, ailelerin doğrudan kontrolü nedeniyle eğitimin kalitesi yükseliyor ve işbirliği sağlanıyor."
BELEDİYELER DESTEK OLSUN Yuvaların kuruluşu aşamasında karşılaştıkları en büyük problemin bina ya da arsa tahsisi olduğunu ifade eden Akçar "Vakıf olarak en yoksul semtlerde bile doğrudan devletin yapması durumunda oluşacak maliyetin onda biri maliyetle ve kaliteli eğitim hizmetlerinin verileceği mahalle yuvaları açılabileceğini gösterdik. 100 çocuk kapasiteli bir yuva binası için harcanacak para ile bu modele uygun en az 10 yuva açılabilir. Ancak bunu yaygınlaştırabilmek için yönetmelik değişikliklerine ve belediyelerin işbirliğine ihtiyacımız var. Vakıf desteğiyle işletilen yuvalarda, ailelerin katkıları yüzde 60 oranında kendini dönüştürüyor. Yani en yoksul koşullarda bile belediyeler binaları, bakanlık da eğiticileri sağlarsa diğer masraflar vakıflar tarafından karşılanabilir" diyor.
200 BİN KADINA İŞ OLANAĞI Okul öncesi eğitimin yaygınlaşması için anneleri ve kadınları hedef alan bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurgulayan Akçar, yoksul semtlerdeki kadınların belli bir eğitim sürecinden sonra küçük kapasiteli yuvalarda eğitici rolü üstlenebileceklerinin altını çiziyor. Akçar yoksul kadınlara belirli bir eğitim sürecinden sonra yuva açabilmelerine olanak tanınması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuşuyor: "Ülkemizde okul öncesi eğitim alması gereken 7 milyon çocuk olduğunu düşünürsek her mahallede 20 çocuk kapasiteli bir yuva açılması 200 bin kadın için istihdam olanağı sağlayacak. Kadınlar bu yuvaları yönetirken aynı zamanda özgüvenlerini gelişecek, aileleri ve dış dünya ile yeni ilişkiler kurmaya başlayacaklar."
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|