Tekrarlamakta yarar var. Roche'un başına gelenler konusunda adalet dağıtmak bizim haddimizi aşar. Fakat iletişimin bu dönemde nasıl yönetildiği daha doğrusu nasıl yönetilmediği hususunda görüş bildirmek boynumuzun borcu. Konu sadece Roche'u değil sektörün tamamını ilgilendirme- sine rağmen, ilaç sektörü kuruluşları; Eczacılar Birliği ve Türk Tabipler Birliği gibi konunun bir numaralı tarafları sanki bu olay Fransa'da cereyan ediyormuş gibi davranmaktalar. Herkes kafayı kuma gömmek için bir sebep bulmuş. Bunların en geçerlisini de İlaç İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri bana yolladığı e-postada yazmış: "Sabah Gazetesi'ndeki köşenizde Roche firmasının sendikamız üyesi olduğu varsayılarak bazı yorumlarda bulunulmuştur. Söz konusu firmanın 19 Mart 2004 tarihinden itibaren sendikamız üyesi olmadığını bilgilerinize sunarız. Saygılarımla. Turgut Tokgöz. İEİS Genel Sekreteri." Özür dilerim. Hakikaten çok özür dilerim. Çok önemli. Her ne kadar kriz bütün sektörü ilgilendirse de, Roche 5 ay önce üyelikten ayrılmış. Ben de "Konuyla ilgili olumlu ya da olumsuz bir açıklama niye yapmıyorsunuz?" diyorum. İEİS ve çevresinden çok sayıda dost aradı. Roche'un yıllardır İEİS üyesi olarak sektöre katma değer getirmiş olması, sistemin tamamının şaibe altına girmesi falan önemsiz... Roche 5 ay önce üyelikten ayrılmış... Her arayan aynı şeyi söylüyor. "Hata yaptın! Bilmen gerekirdi. Biz, sürüden ayrılma diye çok ısrar ettik. Ama o ayrıldı. 5 ay oluyor!" "Tamam kardeşim özür dilerim. Atlamışım. 5 ay olmuş ayrılalı. Kabul. Ama kamuoyu olarak bizi aydınlatma, sistem ve oyuncuların ne durumda olduğunu anlatma göreviniz nerede kaldı?" Ayrıca yangın, kısa bir süre önce İEİS'den ayrılıp kendi örgütleri Araştırmacı İlaç Firmaları Derne- ği'ni (AİFD) kurmuş olan yabancı ilaç üreticilerini sarabilecekken, onlardan da tek ses, tek bir nefes yok. İEİS Genel Sekreteri Turgut Bey hiç olmazsa olayı ciddiye alıp ikinci e-postada neden sustuklarına kendince bir açıklama getirmeye çalışmış: "Roche olayının elbette sektörümüzün tümünü ilgilendiren yönleri bulunmaktadır. Ancak bu aşamada ilgi, olayın doğrudan sıcak yönüne odaklanmış durumdadır. Böyle bir ortamda dolaylı yoldan gündeme getirilen sektörel sorunlar ile ilgili açıklama yapmak sizin de bildiğiniz üzere kamuoyunda bir algılama kargaşası yaratabilecektir. Konunun sektörün sorunlarına uzanan boyutları kamuoyunda daha sağlıklı bir algılama ortamı oluştuğunda sektöre ve kamuoyuna dönük olarak tartışılacaktır." Vallahi bizim 'algılama ortamımız' hiç de fena değil; ama İEİS'in bir bildiği var herhalde... Roche, istişarede bulunmadı. Roche kimseleri ikna edemedi. Roche ittifaklarını kuramadı... Yani 3İ'nin üçünü de yönetemedi... Üstlelik, iletişim hizmeti aldığı, Türkiye'nin en iyi PR şirketlerinden biri olan ve kriz yönetiminde ustalığıyla bilinen MPR'a da teslim etmedi bu krizi yönetme işini...