|
|
Soruyorum.. Cevaplıyorum!
Yılların "oyun"udur aslında! "Bizde ve onlarda!" Canımızı sıkan bir mesele olduğunda, kendi aramızda, köşelerde, köşe başlarında sorar durur, sitem ederiz! "Ahh.. ahh.. Dünyada böyle bir şey yaşansa, şöyle-böyle olurdu.. Nerde bizde o medeniyet!" gibisinden... İşte, daha dün soruldu mesela!. "Bir ay içinde, gaf, hata, ihmal ve zaaflarla dolu iki tren kazası, dünyanın bir başka ülkesinde yaşansaydı, ulaştırma bakanı, af aman dileyerek istifayı basar, uzun bir süre de ortalıkta gözükmezdi!"
*** Doğrusu, aklıma da burdan düştü. "Pazar"a yakışan keyifli bir oyun oynayalım istedim. Ancak tersini sorarak.. Yani.. Onlarda yaşanan bir şey, bizde olup bitseydi nice olurdu pür mealimiz??? Geçen birkaç günlük "dünya haberleri"ni taradım, seçim yaptım ve bizde olup bite- cek(!) olanla karşlaştırdım! Bilginize sunuyorum, affınıza sığınıyorum! MÜEBBETLİK LOTO MİLYARDERİ; İngiltere'de, ömür boyu hapis cezası çeken bir tecavüzcünün hafta sonu izninde aldığı loto biletine tam 13 milyon dolar çıkmış. Iorworth Hoare adındaki müebbetlik suçlunun parayı nasıl harcayacağı merak ediliyor. Bu arada izinleri de "güvenlik gerekçesiyle" kaldırılmış! Bizde... Hiç belli olmaz, -kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar sonucu- davacılar davasından vazgeçip "yeniden yargılama" isteyebilirdi! Eee olmaz olmaz demeyin, ömrünün sonuna kadar içeride yatmaya kendisini alıştırmış olan hükümlümüz, "olağanüstü bir karar"la beraat edip serbest de kalabilirdi. Ama dışarı çıktığına pişman olur, anasından emdiği süt burnundan gelirdi! Çünkü bir bakmıştır ki memleketin yarısı akrabadır! DE NİRO'NUN VATANDAŞLIĞI; İtalyan asıllı Amerikalı aktör Robert De Niro'ya İtalya hükümeti tarafından vatandaşlık verilmesi yönündeki planlar, gelenekçi, muhafazakar ve fanatik İtalyan'ların kurduğu bir derneğin baskısı sonucu suya düşmüş. Gerekçe olarak da.. De Niro'nun filmlerde Amerika'da yaşayan İtalyan asıllıları küçük düşürücü (acımasız mafya babası gibi!) roller üstlenmesiymiş! Bizde.. Karışık bir durum.. Ama baştan söyleyelim o İtalyan derneği haltetmiş! Hayatla filmi bu kadar karıştırdıkları için yuh olsun onlara! Ve şunu da söyleyelim, bizde tıpkısının aynısı(!) bir durum yaşanmazdı. Biz, dünyada spor ya da sanatta başarılı olmuşları ba- şmızın tacı yaparız bazen. Yetinmeyiz, Bulgar okullarında yetişmiş, Bulgar antrenörlerin eğittiği Naim'i dahi "Müthiş Türkiyeli" diye sunarız, sunduk.. Bazen de şiirleri binbir dilde çevrilen, okunan bir şairimizi, Türkiye'de, Türkçe'mizde, yıllarca yasaklar, üstüne üstlük vatan haini ilan ederiz! ASKER GAZETECİLER; Filipinler'de hükümet güçleriyle karştları arasında yıllardır süren iç savaşa karş, iktidar, "tuhaf" bir yöntem bulmuş.. Plana göre, 30 kadar askere hızlandırılmış gazetecilik eğitimi verilecek ve bu askerler(!) fotoğraf makinesi ve notlarıyla "sıcak bölgeler"de görev yapıp bi nevi saman altından su yürütülecekmiş! Filipin Ulusal Gazeteciler Birliği, bu kararı protesto etmiş vs. Bizde... Bi kere, nerede olursa olsun aşa- ğılık bir durum! Bizde, devletin tepelerinde bu yöntemin uygulanacağını, bir mesleğin ayaklar altına alınmasına yol açacak böylesine uçuk bir plan fikrini tahayyül bile edemem. Ancak şu kesin ki böyle bir durumda bizim basınımız iyi sınav verir. Meslektaşlarımın ço- ğuna güvenirim, sıkı dostlar, sıkı arkadaşlar vardır. Kalemler keskin, yürekler cesur olur.. ANGELİNA'NIN MEME UÇLARI; Aksiyon filmlerinin seksi oyuncusu Angelina Jolie, başrolünü oynadığı son filmi Yaşamın Kayna- ğı'nın afişinde göğüs uçlarının belli olduğu fotonun rötüşlanmasına, yani sansürlenmesine şiddetle karş çıkmış. "Seksiliğimi yokettiniz, bırakın meme ucum görünseydi" demiş.. Bizde... "Senaryo gerektiriyorsa soyunanlar"ın çokça olduğu bizim film camiasında şöyle durumlar yaşanır. Oyuncumuz, senaryo gerektirdiği(!) için soyunur, bazen yapımcı, bazen de oyuncumuzun menejeri(!) "magazini bol" dergilere el altından haber salar, film karelerinden üç beşini kargolar! Ve manşetler atılır.. İşte o sahne! Böylece bazen hoşa giden bir gizem ya da büyü yaratılır. Kimi durumlarda, yani özellikle "şeytana pabucunu ters giydiren" yapımcıların haince planlarıyla, -filme dahi konmayan bir sahne- oyuncunun rızası olmadan pazarlanır. Ama sözün özü, bizde "illa ki afişe mememin ucunu koyun" diyen bir kadın oyuncu çıkmaz. Galiba!
|