Gecikmiş bir seçim haberi!
İnanılması zor, şaşırtıcı, gecikmiş (!) ama gerçek bir haberim var size. Az sonra! AKP, son belediye seçimlerinde kampanyada kullanmak üzere, bestecisinden, "sosyalizm heyecanı" içeren "Bekle Bizi İstanbul" şarkısını istemiş... Hem de ısrarla! Şimdi, ne var; seçim sloganı olacak bir adı var! diyeceksiniz. Ama demeyin hemen! Şarkının ve şiirinin hikayesini bi hatırlarsak öyle olmadığını siz de anlayacaksınız!
Herkesin, hepimizin malumu, AK Parti, 29 Mart seçimlerini oldukça ciddiye almış, özellikle İstanbul'u cebinde hissettiği gibi pek çok (özellik le CHP'nin kaleleri) kenti de gözüne kestirmişti... Bu arada "seçim kampanyası"na hatırı sayılır bir ciddiyet ve kararlılıkla yüklenmiş "ikinci iktidar"ına doğru yol almaya başlamıştı. İşte, tam kampanyaya start verildiği sıralarda AK Parti kurmayları kendilerine göre "bomba" bir şarkının peşine düştü. "Bekle Bizi İstanbul"un ve bestecisi Onur Akın'ın. Haberler gönderildi, teklifler yapıldı -özellikle de Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu şarkıyı çok sevip istediği ve ısrarla alınmasını arzu ettiği- bilgileri verildi, ciddi bütçeler ayrıldığı söylendi ve sonunda Onur Akın'la da görüşüldü... Görüşüldü, ancak nezaket görüşmesi gibi gelip geçti saatler! Çünkü, OnurAkın, tüm ısrarlara, tüm ricalara -ve astronomik sayılacak- paralara rağmen şarkıyı vermemişti. "Bu şarkının ve şiirinin hikayesi başka, kesinlikle düşünmüyorum, 19 yaşımın heyecanıyla bestelediğim bir şarkının, siyasi partilerin sembolü haline gelmesini arzu etmiyorum" diye son noktayı koymuştu Akın. Yani, biz ayrı dünyaların insanlarıyız, şarkı ve şiir bir başka hayatı ve mücadeleyi anlatıyor demeye getirmişti! Ve "Bekle Bizi İstanbul"u "transfer" edemeyen AKP de, yoluna, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" diye gelip geçen şarkıyla devam etti. Peki, AKP, bu şarkıyı neden çok istemiş olabilirdi! Elbette, "Bekle Bizi İstanbul"un sözlerinde "Hep iktidara doğru gitmek isteyen bir parti"nin duygularını içeren ifadeler var, elbette, melodisi çok sevilmiş olabilir, şarkının bulunduğu albüm hatırı sayılır bir kalabalığa ulaştığından, seçim meydanlarında çalındığında kolay tekrarlanabilir bir özelliği de var. Üstüne üstlük, "Bekle bizi İstanbul" diye başlıyor, yani, geliyoruz kazanacağız! demek istiyor! Ama... Hikayesi çok hem de çok başkaydı "Bekle Bizi İstanbul"un. "Bekle Bizi İstanbul" Vedat Türkali'nin bir şiiriydi. Ömrü, sosyalist örgütlerde, partilerde mücadelelerde geçmiş, defalarca bu nedenle tutuklanmış, başta TKP'nin 70 yılını anlatan Güven, daha pek çok siyasi roman ve toplumsal sorunları anlatan senaryolar kaleme almış olan Türkali, bu şiiri de 1946'da yazmıştı... Kelimenin tam anlamıyla eski tüfek ve sıkı muhalif Vedat Türkali, kayıtlara komünist tevkifatı diye geçen 40'lı yıllardaki (Milli Şef- İsmet Paşa) toplu tutuklamalar sırasında hapse girmiş, hatta, gerçek adı Abdülkadir Pirhasan yerine Vedat Türkali'yi kullanmak zorunda kalmış ve "Bekle Bizi İstanbul'u da o sırada, yani "içeride" yazmıştı. Sosyalizm ülküsüyle, zafer şarkılarıyla İstanbul'a gelme heyecanıyla...
Ve sonra, 1980'lerin ortalarında, -o sıralarda üniversitelerde, 1 Mayıs'larda, grev çadırlarında şarkılar türküler söyleyen- gencecik bir müzik adamı olan Onur Akın da, bu şiiri, satır aralarından yakalayıp bestelemişti... Akın, o günden bugünlere, bestelerine besteler katmış, konserler üstüne konserler vermiş, albüm üstüne albüm çıkarmış, milyonların sevgisini kazanmış ve her konserinde, konuk olduğu her TV programında "Bekle Bizi İstanbul'u söylemeye devam etmişti. Sözlerine, şairine ve hikayesine saygıyla.
Şimdi, sanmıyorum ama AKP kurmayları "bu hikaye"yi biliyor muydu? Eğer biliyor iseler, şiirde sözü edilen "haramiler"le, günümüzün haramilerini ya da zafer (devrim) şarkılarıyla- kendi şarkılarını nasıl harmanlayıvereceklerdi? Bir de işin kavga kısmı var... Türkali, İstanbul'u "sosyalizm kavgalarının şehri" diye tanımlıyor şiirde. Manidar bir durum yani! Kıssadan hisse, her şarkının eti yenmez bence, siyasi partiler, şarkıların, şarkı sözlerinin "ilk durak"larını öğrenmeden meydanlara koşmamalı, İstanbul'u bekletmeyeceğiz(!) diye baltayı taşa vurmamalı kanımca! Neyse, bi vesile biz şiiri hatırlatarak noktalayalım yazıyı. İyi pazarlar!
BEKLE BİZİ İSTANBUL
Bekle bizi İstanbul / Salkım salkım tan yelleri estiğinde... Mavi patiskaları yırtan gemilerinle / Uzaktan seni düşünürüm... İstanbul... Bekle bizi İstanbul... Binbir direkli Halicinde akşamlar / Adalarında bahar, Süleymaniye'nde yürek / Ey sen ne güzelsin kavgamızın şehri / Bekle bizi İstanbul/Haramilerin saltanatını yıkacağız / Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi / Bekle bizi İstanbul.
|