Peki, o halde ne yapmalı? Bunun da cevabını gene Ulusal Program'dan verelim: "Türkiye özellikle, verimlilik ve rekabet gücünün artmasına imkan verecek, kırsal ve tarımsal alt yapının ve tarım işletmelerinin yapısının iyileştirilmesi ve etkin teknoloji kullanımı politikaları ile tarım ürünleri fiyatlarını-maliyetlerini AB fiyatlarına yaklaştırmalıdır. Bunun için de tarımsal alt yapının ve tarım işletmelerinin yapısının iyileştirilmesi çerçevesinde mülkiyet ve arazi tasarruf rejiminin ıslahı, toprak koruma ve muhafazası, drenaj ve sulama çalışmaları gibi tedbir ve faaliyetler ülke çapında alınmalıdır." Tabii bir iki çok temel konuyu da bir kez daha hatırlatmalıyız. AB'nin ortalama aktif tarım nüfusu yüzde 4... Türkiye'de bu oran yüzde 34... Tarımda Türkiye'nin istihdam yapısındaki en büyük grup olan "aile yanında ücretsiz çalışan" beş-altı milyon insan var... Bunlar kısaca gizli işsizler... Çağdaş ülkeler ile aramızdaki bu nüfus uçurumu tarım konusunun ilk maddesi olmadıkça ciddi yol alınması mümkün değil... İkincisi, alt yapıda da hazin durumlar var... Düşünün ki, "sulanabilir arazilerin ancak hala yarısı sulanmakta... Bu da nüfus kadar önemli ikinci bir konu... Siz hala sekiz milyon hektarlık arazinin yarısını suluyorsanız diğer yarısına ancak hububat ekebilirsiniz... O da zenginlik getirmez.