| |
|
|
Hakemlerin bağımsızlığı esastır!.
Futbol Genel Kurulu'nun Federasyon Kurulları ve Merkez Hakem Komitesi seçimlerde rakip gurupların listelerine oy verişi, aslında fevkalade sağlıklı bir durumu ortaya çıkarmıştır. Tarihimizde ilk defa, hakemlik kurumu üzerinden federasyon baskı ve gölgesinin kalkması ümidi doğmuştur. Gerçi ilk defa bu seçimde uygulanan yeni yasa ile Federasyon birimleri ile Merkez Hakem Komitesi'nin seçimi birbirinden ayrılmış ve her iki kurul, doğrudan futbol kongresine sorumlu hale getirilmişti ama, seçimi eğer Bıçakçı'nın desteklediği Oğuz Sarvan gurubu kazansaydı, gene herkes federasyon ile komite arasında bir organik bağ olduğunu bilecek, bunun etkileri de sezon boyu hissedilecekti. Geçmişin çirkin ve futbolu kirleten, şaibe altına sokan hakem dedikodularının önü alınamayacaktı. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Kuvvetler Ayrımı ilkesi üzerine kuruludur. Kuvvetler Ayrımı, yasama, yürütme ve yargı güçlerinin ayrı ayrı ellerde toplanması ve birbirlerini denetlemeleri demektir. Futbolumuzda yasama görevi genel kurulda, yürütme ise federasyondaydı. Futbolun yargısı durumundaki hakemlik kurumu ise, doğrudan federasyona bağlıydı. Yani yürütme ve yargı ayni elde toplanmış gibiydi. Federasyon hakem atamalarında aktif rol oynuyor, değişiklikler yapabiliyordu. Bu yüzden son yıllarda her şampiyonluk, her kümeden düşme kalma olayı şaibe altına girmişti. Bugün federasyondan her anlamda bağımsız bir Hakem Komitemiz var.. Bu fevkalade sağlıklı bir durumdur. Artık federasyonun maç sonuçlarını kendi atadığı hakemlerle kontrol etmesi, şampiyon belirlemesi, düşeni, kalanı seçmesi mümkün değildir. İkinci bir sağlıklı durum da, Gözlemci ve Hakem Kurulları'nın ayrılması olmuştur. Gözlemcileri artık Hakem Komitesi atamayacak.. Yani komite de, hakem konusunda hem yürütme hem yargı gücünü elinde bulunduramayacak. Komitenin hakemlerini, federasyonun gözlemcileri denetleyecek.. İşte bu tam Kuvvetler Ayrımı ilkesidir. Bu ayrım sayesinde, ne federasyon, ne komite tekel durumuna gelemeyecektir. Bu yıl hakem hatası olmayacak mı?.. Olacak tabii.. Dünyanın hangi ülkesinde, maçında olmuyor ki?.. Ama bugünkü sistem ve durum içinde artık komplo teorileri üretilemeyecek, öküz altında buzağı aranmayacak, hata sadece hata olarak değerlendirilecektir.
*** Bıçakçı federasyonunun hakem atamalarına müdahale, gereğinde atanmış hakemleri değiştirme hakkı için Merkez Hakem Komitesi Başkanı ile sözlü anlaşmalar yaptığına dair haberleri dehşet içinde okuyorum.. Böyle bir teşebbüs, Bıçakçı'nın sonu olur.. Sabri Çelik'i yok eder.. Herşey eskisinden de beter bir batağa sürüklenir. Herkes kendi işine bakmalıdır. Yasalar hangi görevi kime verdi ise, o işe.. Türk futbolunu paramparça eden pis şaibeler başka türlü sona ermez.
|