| |
|
|
Duvar!..
Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül bu dediğini yaparsa, gider alnından öperim.. 45 kilometrelik Anadolu sahili boyunca uzanan yalı duvarlarını bir metreye indirip yolda yürüyen halkın da denizi görmesini sağlayacakmış.. Belediye yasaları zaten bahçe duvarı yüksekliğini kesin belirler.. Göğüs hizası.. Başkan yıllardır uygulanmayan kural yüzünden, insanla deniz arasına giren bu utanç duvarlarından bıkmış olmalı.. Böyle utanç duvarları Dolmabahçe ile Ortaköy arasında da var. Çırağan ve Dolmabahçe Sarayları'nı kapayan, zamanında padişahın güvenliği için yapılmış kale surları gibi duvarların yıkılması, sarayların o benzersiz güzelliği ile denizin havası ve görünümünün halka ulaşması için savaş açmıştım. Zamanın belediye başkanı Bedrettin Dalan anladı dediklerimi.. O rezil duvarların yıkılmasına başlandı. Ne varki, İstanbul'un talihsizliği, seçimi, Dalan'ın yaptığı herşeyi tersine çevirmek misyonu ile işe başlayan Nurettin Sözen kazandı.. O hiçbir özelliği, güzelliği olmayan, dümdüz sıvalı duvarı "Tarihi eser" ilan ettiler.. Yıkımı durdurup, yıkılanı da yeniden yaptılar üstelik.. Şimdi İstanbul'un başında, tanıdığım, güvendiğim, inandığım Kadir Topbaş ve vekili İdris Güllüce var.. Bu ikilinin Boğaz ve saraylarının güzelliğini, sadece oraya gidecek maddi gücü olanlara değil, herkese açacak kararı alacaklarını, bu iğrenç, bu utanç dolu anlamsız duvarları ortadan kaldıracaklarını umud ediyorum. Yığınla mimarla da konuştum. Hemen hepsi ayni şeyi söyledi.. "Bu duvarlar eski eser sayılmazlar.."
|