|
|
|
|
|
|
Yürüyedur!
Galatasaray Hollanda'daki hazırlık kampının üçüncü maçında zor da olsa sahadan galibiyetle ayrıldı. İlk iki provada amatör takımlarla oynayan sarı-kırmızılıların bu defaki rakibi Almanya'da dördüncü lig olan Oberliga'nın orta sıralardaki ekiplerinden FC Kleve idi. Rakip, amatör takımlara göre daha organize olunca, fiziki olarak da dişli çıkınca yoğun idman programıyla yorgun düşmüş Galatasaraylı futbolcular iyi bir görüntü çizemedi. Kleve'nin ilk onbirindeki üç Türk futbolcu Umut Akpınar, Hikmet Eroğlu ve Oktay Güney de kendilerini göstermek için fazlasıyla motive olmuşlardı. Özellikle Oktay hücumda sarı-kırmızılıları zorlamak için yoğun çaba içindeydi. G.Saray ilk 2 maçından farklı olarak ilk yarıda Ümit Karan'ı tek forvet gibi oynattı. Necati sık sık sağ çizgiye kaydı. Forvete Ümit'in yanına sokulan Hasan yüzü kaleye dönük top alamayınca etkili olamadı. Orta alanda Volkan çok kötü oynayıp üst üste pas hataları yapınca da Galatasaray bir türlü oyununu organize edemedi. Giderek takıma oturan Conceiçao ilk devrenin sivrilen tek ismiydi. Boş alanlara kaçıp top alarak arkadaşlarını rahatlatmaya çalıştı ama yalnız kalınca çabaları sonuç vermedi.
Kalite biraz yükselmeli Bu görüntüde ilk yarının en net pozisyonunu yakalayan taraf ev sahibi Kleve idi. 29. dakikada Oktay ve Benedyk ceza alanında uygun fırsatı değerlendiremedi. Deorganize Galatasaray cephesinde ise şişirme ortalar ve bol bol ofsayt dışında kayda değer olay ev sahibine yakın hakeme gereksiz itirazlardı. Bazı İngilizce küfürleri biz tribünden duyarken teknik direktör Hagi bile bu itirazlara dayanamayıp kulübeden cıkarak "Yeter! Sakin olun" diye oyuncularını uyardı. G.Saray ikinci yarıya işi biraz sıkı tutarak basladı. Necati ve Arif'in ikili forvet oynamaları hemen neticesini verdi. 52'de Necati'nin golü perdeyi açtı. Ardından farkı ikiye çıkarıyorlardı ama Alman takımının savunmasının en iyilerinden Stock gole izin vermedi. Sonrasında da oyun rölantiye girmişken yürüyerek oynayan Arif klasını konusturdu. Bitime 8 dakika kala kornere Brouwer'in kafasından yenen gol konsantrasyon kaybının eseriydi. Sonuçta kazanma alışkanlığı elde etmek güzel, ama futbol kalitesinin biraz daha yükselmeye başlaması gerek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|