Sinir değil!
Aylar önce Gheorghe Hagi Galatasaray'a teknik direktör olduğunda bu kararın olumlu sonuçlar verebileceğine dair endişelerim vardı. Gerek Hagi'nin teknik direktör olarak gösterdiği performans, gerekse kulübün içinde bulunduğu ekonomik durum endişelerimin temeliydi. Hagi seçiminin ekonomik gerekçelerle yapıldığını düşünüyordum. 6 gündür bulunduğum Galatasaray'ın Hollanda kampında Hagi'yi izlerken hayran olmamak elde değil. Bazı insanların gazozuna tavla oynarken bile kaybetmeye tahammülü yoktur ya; işte Hagi de öyle.. Bu tahammülsüzlüğü yüzünden futbolculuğunda müthiş hırslıydı. Şimdi teknik direktör olarak o hırsının da ötesinde.. Önceki günkü hazırlık maçında rakip Wezep HC zayıf da olsa 12-0'lık galibiyet sonrası dün sabah idmanında futbolcular rahat eder diye düşünüyorduk. Ne de olsa akşam da maç vardı. Hem de gidiş-geliş 350 kilometrelik bir yol tepilecekti. Hagi, gerçekten bir sürpriz yaptı. Takıma Hollanda kampında ikinci kez salonda fitness çalıştırmadı. Doğrudan idman sahasına getirdi. Ama sonrasında sazı bir eline aldı ki... Koşu çalışmasını bile büyük ölçüde kendi yaptırdı. Sonra da taktik çalışmasında adeta terör estirdi. Wezep maçında 12-0'lık skora rağmen özellikle beklerin kanat organizasyonlarında çok faal olmamaları dikkat çekmişti. Anlaşılan Hagi de kafayı buna takmış. Sürekli kanatlardan nasıl adam kaçırılacağını gösterdi. Oyunu sık sık kesmesi bir yana, yanlış yapıldığındaki veya istekleri tam olarak sahaya yansıtılamadığındaki haykırışları ormanda yankılandı durdu. "Bu ne sinir böyle" diye düşünüyorduk ki, idman bitimi Hagi'nin taraftarlarla diyaloğu gözümüze çarptı. Büyük ilgi olan çalışma sonrası gurbetçilerden fotoğraf talebi geldi Hagi'ye.. Biz kenarda "Patladı, patlayacak" diyorduk ki, Hagi bu istekleri bir bir yerine getirdi. Kimseyi kırmadı, kimseyi geri çevirmedi.. Hem de o meşhur tebessümünü esirgemeden. "Hocam; neydi o sinir?" denildiğinde de cevabı yapıştırdı: "Sinir değil, konsantrasyon! Bizim işimiz bu! İşimizi yapıyoruz." Galatasaray, İstanbul'u kasıp kavurduğunu duyduğumuz sıcaktan çok uzaklarda Hollanda'da serin bir ortamda yeni sezona hazırlanıyor. Hagi, takımın geçen sezonki hücuma yavaş çıkma zaafiyetini burada silmeye çalışıyor. Defansı sürekli olarak "Acele top kullanmayın. Sabırlı olun" diye uyarıyor. Anahtar sözcük: SABIR! Bunu dilinden düşürmüyor. Defansın top kaybı yapmamasını istiyor. Ama top orta sahaya geldiğinde anahtar kelime "ÇABUK!" oluyor. Geçen sezondan farklı, en azından orta alanda daha hızlı bir Galatasaray'ın temelleri Hollanda'da atılıyor.
|