İran'la işler tek celsede çözülmez
Başbakan bir heyetle İran'a doğru yol almadan önce, İran- Türkiye arasındaki ilişkilerin ön çalışmalarını yürütenlerle mini bir görüşme turu yapmıştım. İran doğalgazının en pahalı duruma gelmesi sebebiyle indirim konusunu, Turkcell'in cep telefonu operatörlüğünü ve TAV'ın işletmesini üstlendiği İmam Humeyni Havalimanı'ndaki gelişmeleri sormuştum. Aldığım cevap, üç konu da kesinlik kazanmış boyutta Başbakan'ın İran gezisiyle neticeleneceği yönündeydi. Erdoğan'ın İran ziyaretini de pazarlığın bir parçası olarak yorumlamak mümkün. Fakat Başbakan ve heyeti İran'dan döndü, sorunlar İran'da kaldı. Üç konu da tam çözülmüş değil. Hatta İran, doğalgaz konusunda Başbakan Erdoğan'ın meseleyi çözerek gidebilmek için geliştirdiği formüllere rağmen hiçbir olumlu adımı atmadı. Başbakan'ın Türkmen doğalgazını İran üzerinden değil de Hazar'ı geçerek Azerbaycan üzerinden Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'na paralel döşenen doğalgaz boru hattıyla Erzurum'a geleceğini ifade etmesi Tahran'ın keyfini kaçırmış olabilir. Çünkü, İranlılar kazanımlarından pek geri adım atmazlar. Sınırlarının dışında kalan ilişkilerini de kategorileştirerek muameleye tabi tutarlar. Yanı başımızdaki komşuyla ABD veya başkası tepki gösterecek diye uzak durmayalım, ama İran olduğunu da unutmayalım. Asıl sıkıntı, komşumuz İran'la çeşitli imzalar atan önceki hükümetlerin anlaşmalardaki alt detaylara hiçbir zaman ikili ilişkilerle ve ticaretimizi geliştirmek için maddelerin koyulmamasıdır. Doğalgaz alımına imza atmışlar. İran da boruyu dayamış Türkiye'ye. Şimdi rakamları aşağıya çekmiyor. Pazarlık ediyor. Türk özel şirketlerinin iştiraklerini güvenlik çerçevesinde değerlendirip askıya alıyor. Bazı açılardan bizim yabancı sermayeye yaptığımızı çok daha kötü şartlarla ve gerekçelerle İran'da bize yapıyor. Türkiye'nin İran'la yapacağı her ilişkide başka bir ülkeyle yapacağının iki katı hassasiyet göstermesi gerektiğini daha önce yazmıştım. Bir kez daha tekrar etmeye gerek var mı? Daha önce doğalgaz problemi nedeniyle İranla ilgili yazılarımda, ilişkilerin geliştirilmesi, özel sektörün bu ülkede var olabilmesi için, hükümetin adım atması gerektiğini, konuların bakanlar düzeyinde çözülemeyeceğini kaydetmiştim. Buna rağmen netice ortada. Bunu bir başlangıç olarak görmek lazım. Ayrıca bu ziyaretin, bölgedeki dengelere, Kürt-Yahudi ilişkilerinin seyrine, ABD'nin Irak'taki stratejilerine nasıl bir katkı yapacağını sabredip göreceğiz..
Ulaşımda sistem sorunu Karayollarında ölümler özellikle bayramların öncesi ve sonrasında yoğunluk kazanıyor. Yaz aylarında da yol faciaları sıkça yaşanıyor. Tren kazasının olduğu hafta karayolundaki kazalarda hayatlarını kaybedenlerin sayısı yüzün üzerindeydi. Uçak düşünce; meydanları, kuleleri, uçakları, pilotları, tren devriliyor; rayları, hızlandırılma işini, makinistleri, otobüs devriliyor; firmaları, hızı, tekne batıyor; kurtarma sistemlerini, uyarılma yöntemlerini tartışıyoruz. Bu kazalardan netice çıkaracak, hatayı objektif tespit edecek, tartışmayacak kurumdan mahrumuz. Hava, kara, deniz, demir ve boru hatlarıyla güvenli taşımacılık yapılması için bir üst kuruma ihtiyaç var. Hadiselerin profesyonel ekipler tarafından incelenmesi, projelere işi bilenlerin evet ya da hayır demesi için adına Ulaşım Kurumu veya ne denecekse özerk bir şekilde teşekkül ettirilmelidir.
|