'Bir başbakana Silvio diye hitap edebilmek çok önemli'
* TÜSİAD Avrupa Birliği konusunda uzun zamandır lobi yapıyor. İnsanları ikna edebildiniz mi? Tanıtım işlerinde lobi yapmak yeterli olmuyor. İnsanların Türkiye'yi yakından görmelerini sağlamamız gerekiyor. Alman Sanayicileri Birliği'nin Başkanı hayatında ilk defa bizim davetimizle Türkiye'ye geldi. Sanayi tesislerini gezdi. Ülkesine dönerken çok farklı düşünceler içindeydi. Hollanda'nın muadil derneğinin başkanı da 30 Haziran'da geldi. O da çok farklı düşüncelerle gelip, tam tersi düşüncelerle geri döndü. Türkiye'ye gelip olumsuz izlenimle dönen yok. Birini ikna etmenin en iyi yolu görmesini sağlamaktır. Çünkü görmedikleri sürece kamuoyunun etkisinde kalıyorlar. Ve Avrupa'da kamuoyu olaya, 'Türkiye üye olunca cebimizden ne çıkacak' diye bakıyor.
SIRADA SEÇİM KANUNU VAR * Hükümetin AB politikasını nasıl buluyorsunuz? Samimiyet ve ikili ilişkiler çok önemli. Eleştiriliyor ama, başbakanımız bir ülkenin başbakanına Silvio diye hitap edebiliyorsa bu çok önemlidir. Çünkü Avrupa'da pekçok şey yemeklerde ikili ilişkilerle hallediliyor.
* AB'den sonra gündeminize alacağınız konu nedir? Bütün hazırlıklarımızı yaptık. Daha önce de konuya çok değindik. Bundan sonra ilk gündeme gelecek olan konu Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası. Zaten AB, yüzde 10 barajına izin vermez. Onu aşağıya çekerken yasaları da yenilemeliyiz. Raporlarımız hazır, kabul edilebilir bir çalışma yaptık. Ocak 2005'te bu konuyu dört koldan kamuoyunun gündemine getireceğiz.