1- Avrupa Birliği'nden tam üyelik için müzakere tarihi alınması hükümetin IMF'ye ilişkin görüşünü değiştirir mi?
2- AB'den perspektif alan Türkiye, sürpriz bir seçim yapar mı?
Aslında bu sorulardan birincisine IMF'nin yanıtı belli. Bu yanıtı iş dünyasına da politikacılara da açıkladılar: "AB, Türkiye açısından IMF'ye alternatif olamaz. AB'de, ekonomiyi izleyip denetleyecek, gerekirse yol gösterecek mekanizmalar zaten yok!" İkinci sorunun yanıtı için bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan'dan açık taahhüt istemeleri de şaşırtıcı olmayacak. Sözün özü... IMF; net siyasi güvencelerle, 2005 yılını çok sıkı tuttuğu, birkaç yıl yakın gözetimini sürdürdüğü, 20 milyar dolar civarındaki borcu yeni bir takvime bağladığı, özde değil sözde sosyal içerikli program için göreve hazır!