Vuruldum göbeğine
Biz mi daha talihli aşıklar idik, şimdiki genç erkekler mi; kestiremiyorum.. Ancak günümüz erkeğinin aşkı daha tarafsız, dolayısıyla daha bir bilimsel; bu belli. Nereden hükmediyorum? Vaktiyle büyük vilayetlerden birinin valisi, üç semavi (İbrahimi) dinin liderlerini toplantıya davet etmiş. Müftü efendi, Piskopos efendi ve Haham efendi vali paşadan gerekli saygıyı görüp alışılmış teşrifat cümlelerini tamamladıktan sonra oturmuşlar. Biraz sonra Haham efendi 'ıhı, öhö' edip Paşa'ya 'pantolonunuzun ağı açık' diye işaret etmek istiyor ama hazret oralı değil. Sonunda mecburen 'Paşa Hazretleri, dükkan açık kalmış' demek zorunda kalıyor.. Vali de güngörmüş adam, hiç bozuntuya vermiyor: -Haham efendi; dost başa, düşman ayağa bakarmış, siz tarafsızlığınızı burada da gösterdiniz, tam ortaya baktınız.. Öyleyse zamanımızın erkeği daha tarafsız aşık olmaya aday.. Çünkü o artık vurulursa göbekten vurulacak.. Eskiden kara kaş, kara göz, kiraz dudak, hokka burun gibi hiç de 'ortadan uyarıcı' olmayan unsurlarla aşkını terennüm eden biz köhne erkekler bahtımıza yanalım! Mesela bir göz tutturmuş, amma da israf etmişiz: Ela gözlüm, zeytin gözlüm, yeşil gözlüm, deniz gözlüm, yosun gözlüm.. Göz de ne ki?! Bir tosun göbek bile bin ela göze bedel! Fakat orada da kalınmayacak, çağdaş aşk edebiyatı göbek üstüne çeşitlemelerle zenginleşecek: Altın göbek, sedef göbek, bronz göbek.. Bundan sonra yeni doğan kız çocukların göbeğini kesmek son derece önemli bir cerrahi dalı olmalı.. Öyle estetik göbek keseceksiniz ki ileride erkek milleti vurgun yesin.. Artık yeni türler de geliştirmek gerek.. Afrodit göbek, Venüs göbek gibi doğrudan efsanevi çağrışımları olan türler şart bir kere! Madonna göbek, Zeyna göbek gibi güncel esinlemeler ile ak kaya göbek, taş kafa göbek türü yerli örnekler de eksik olmamalı.. Ayrıca genç aydınları çarpacak 'diyalektik göbek' kesimi de tasarlanmalıdır mutlaka.. Günümüzün aşık erkekleri için yeni deyiş kalıpları da üretilmeli: -Göbeğine yandığım dilber, ruhumu -Göbeğini sevdiğim güzel, gönlümü fethetti.. -Vuruldum minik kopçalı bronz göbeğine..
*** Moda yeryüzünün en güçlü dini.. Ruhban tasarımcılar bir ferman çizdiler mi, milyarlarca insan 'başım gözüm ve göbeğim üstüne' deyip uyguluyorlar. Papa'nın emirleri bile bu fermanların tozu kadar muteber değil. Tasarımcı çiziyor: -Göbekler açılacak, aaaç! Bütün cins-i latif taifesi 'şrrak' diye emre uyuyorlar. Aralarında fikren kalben değil- muhafazakar olanlar, hatta mesela İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi başka ciddi dinlere inananlar bile çok.. Sadece meslekten teşhirci olanlar veya cinsel özgürlük ile giyim-kuşam serbestliği konusunda sınır tanımayanlar değil, eline yabancı erkek eli değmemiş beden bakireleri de tasarımcı komutuna kayıtsız kalamıyorlar, meslekten röntgenci erkekleri göbeklerinden mahrum kılamıyorlar.
*** Aralarında ilgili uzman doktorların da bulunduğu bazı yorumculara göre bu moda yüzünden önümüzdeki yıllarda böbrek, bel fıtığı ve üreme organları rahatsızlıkları ile ilgili şikayetlerde patlama olacak.. Onlara göre, eskiden kadınların yazın bile bellerine kuşak bağlamaları boş bir gelenek değil, yüzlerce yıllık tecrübelerin birikimi ile geliştirilmiş bir sağlık tedbiri.. Bu çevrelere göre açık göbek modası bir kısırlaştırma komplosu! Tabii daha fantastik komplo öngörenler de yok değil: -Moda ruhbanı tasarımcıların çoğu eşcinsel değil mi? Onlar kadını mahremsiz hale getirip çekici olmaktan çıkarmak istiyorlar ki, erkek milleti sadece kendilerine kalsın.. Şimdi de kadınları kullanarak erkeklere göbekteki dişiliği keşfettiriyorlar ki, ileride kendi göbekleri de kıymete binsin.. Başka yerleri yeterince dişilik arzetmiyor ya.. Fesuphanallah! Şu insanoğlu neler düşünüyor? Bu kadar aşırı olmaya hakkımız yok.. Göbek nihayet ortada bir yer.. Oraya bakarken 'dükkanın açık' diye vali paşayı uyaran Haham gibi tarafsız olursak modanın soyundurucu yönü kadar, soyguncu-vurguncu yönünü de görürüz.
|