| |
Bir teğmenden Cem Uzan'a yararlı tavsiyeler
Sahibi olduğu Star televizyonunda, 10 yıl önce topu topu 10 ay kadar "yorumculuk" yaptığım Cem Uzan ile ne ahbaplığım oldu ne de husumetim... Kendisi bizzat "yazılarını çok beğeniyorum" diyerek transfer teklifiyle çağırmıştı beni, kabul ettim, el sıkıştık, başladık. Doğrusu "yorumlar" fena da gitmiyordu, nereden biliyorsun derseniz, başarısız olsaydım, beni şutlayacak ilk kişi Cem Uzan olurdu. Ama bazı yamyam kılıklı medya yöneticileri, bana ekstra işler yüklemeye kalkıştılar, "reality şov" falan istediler; "çık ekranda gazeteleri yorumla" falan dediler, tek cevapla yetindim: "Ben televizyon hokkabazı olmam!" dedim ve ayrıldım. Zaten, SABAH'a duyduğum hasret de ağır basmaktaydı. Bir tek gün kırgınlık hissetmedim Cem Uzan'a... Profesyonel bir ilişki hırlaşmadan bitmişti. Benim için, "insanlar arası hukuk" her zaman önem taşıdığından, şimdi askere gitmeye hazırlanan Cem Uzan'a bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum, asteğmenlikten "mezun", eski bir teğmen olarak... Asker ocağı, sivildeki hiçbir yere benzemez, tavsiye bir!.. Bu asla unutulmayacak... İkincisi, önünde iki seçenek var Cem Uzan'ın... Biri 5.5 aylık kısa dönem askerlik... biri 12 ay yedek subaylık... Bence, asteğmenliği tercih etmelidir. Bi kere, otomatikman eratın komutanı oluyorsun... Cem Uzan gibi, sivil yaşamında, çalıştığı binlerce insanı "erat gibi" görmüş ve yönetmiş olan bir insanın, asker ocağında da "erat komutanı" olması, öncelikle psikolojisi açısından büyük önem taşır. Üzerinize afiyet iki üniversite okuduğum ve "şebeke" denilen üniversite kimliğimi fasılasız 12 yıl taşıdığım için bendeniz de askere geç gidenlerden biriydim. Halden anlarım. Tavsiye üç: Yedek subay okullarında, 21 günlük piyade eğitimi öyle sıkıdır ki, adamı anasından doğduğuna pişman ederler. Hele hele Tuzla Piyade Okulu'na düşenler, o kadar "konsantre" bir yedek subaylık eğitiminden geçerler ki, ömür boyu unutamazlar. Bendeniz Levazım Okulu'ndaydım, eğitimimiz hayli ağır olduğu halde, Tuzla'nın yanında "kolej" şöhretine sahipti. 21 günlük piyade eğitimini yırttın mı, hemen derslere başlıyorsun... Dersler ağırdır, söyleyim. Cem Uzan'ın şimdiden oturup biraz derslere bakmasında yarar görürürüm. Fakülteyi bitireli çok olduğundan bölmeyi çarpmayı bile unutmuş olabilir. Yedeksubay okullarında hocalar serttir, askeri disiplin katıdır. Arka sıralara yerleşip, kağıttan uçak yapmaya kalkışanlar soluğu "katıksız"da alırlar. Sivilde mapus damından kurtulmanın yolları bulunabilir ama asker ocağında bunun yolu yoktur. Sen hiç hapse girdin mi diye sorarsanız, asla derim. Ayıptır söylemesi bendeniz, finalde "dereceye girmiş" bir asteğmen olarak kendimle gurur duyarım. Hatta mezuniyet töreninde "dönem konuşmasını" da bizzat yapmışımdır. Kendimi bir asteğmen adayına tavsiyelerde bulunacak seviyede görmem bundandır. Tecrübe konuşuyor yani... Son ve en önemli tavsiye: Cihet-i askeriyede "rüşvet" geçmez... Tavlanacak adam bulunsa bile, Cem Uzan gibi tanınmış bir simadan kimse rüşvet almaya cesaret edemez. Bittabidir ki, yedek subay olarak omuza asteğmen rütbesi takıldığında, "eller torbaya" girecektir. Artık "kura"da neresi çıkarsa... "Batı illeri doğumlu" olması kuvvetle muhtemel olan Cem Uzan'ı kurada, büyük ihtimal "doğu illeri" bekleyecektir. O yüzden Cem Uzan'a bir tek seçenek kalıyor. Derslere sıkı çalışıp "dereceyi" tutturmak... Bize söylememişlerdi, orada uyandık. Ama ben Cem Uzan'a önceden söylüyorum. Bu arkadaşlığı da herkes yapmaz. Hayırlı teskereler!..
|