Aykırı analiz
Deniz Baykal'a bundan daha iyi bir hayat öpücüğü sunulabilir miydi, bilmiyorum. Düşünsenize: Son seçimde oylar düşmüş, parti içinde muhalifler ayaklanmış, CHP'nin saygın isimlerinin tümü Baykal'a sırtını dönmüş, yapılan son kurultay çelişkileri azaltmak yerine daha da artırmış, her kesimden eleştiri sesleri yükselmeye başlamış, "Mustafa Sarıgül hareketi" endişe verici boyutlara ulaşmış. İşte böyle bir ortamda AK Parti'nin, CHP'den kopan iki milletvekilini transfer etmesi, Baykal'a yapılmış en büyük kıyaktır. Muhalifleriyle nasıl başa çıkacağının telaşına düşen Baykal, eline geçirdiği bu müthiş kozla şimdi çok mutludur ve eminim iyi bir tatilin planını yapmaktadır. Ayrıca bu olayla Baykal, "iki milletvekilini iktidar partisine kaptıran ana muhalefet lideri çok zor duruma düşer" teorisini de boşa çıkarmış oldu. Hayırlı olsun!
*** Peki Baykal neden bu işten kazançlı çıktı? Yanıt basit: Ana muhalefet lideri, bu olayla birlikte nihayet muhaliflerini susturmayı ve pasifize etmeyi başaracak bir büyük kozu eline geçirmiş oldu. "İşte bize muhalefet edenlerin durumu! Dertlerinin ilke olmadığı ortaya çıktı" deme fırsatı. Baykal'a bundan daha iyi kıyak olur mu? Bu transfer olayının ardından CHP içindeki muhaliflerin seslerini yükseltme şansları kalmamıştır. Bundan sonra Baykal karşıtı tüm milletvekillerinde "Atilla Başoğlu kompleksi" olacak. Sesini çıkaran muhalif, "Vay sen de mi AK Parti'ye transfer olmak istiyorsun?" diye istihza edilecek. Böyle bir ortamda parti içi muhalefet diye bir şey kalır mı? Baykal, AK Parti'ye bu büyük kıyak nedeniyle şükran duyar ve dua ederse, kadirşinas davranmış olur.
*** Olaya bir de AK Parti açısından bakalım: Milletvekili çoğunluğunuz var, siyasi gücünüz tam, sayısal bir sorununuz yok, dış politikadaki gelişmeler lehinizde, kamuoyu desteği hala arkanızda, parti içinde kıpırdanma yok, ekonomi iyi yolda. Üstelik rakibiniz haftalardır sadece kendi içindeki tartışmalarla vakit geçiriyor. Ve siz böyle bir ortamda tartışmalı bir transfere imza atıp hem eleştirilerin odağı haline geliyorsunuz, hem de rakibinizi güçlendiriyorsunuz. İnsan ister istemez "bu işin içinde iş mi var?" diye soruyor. "Acaba Erdoğan, Baykal gibi bir muhalefet liderini kaybetmemek için ona 'dolaylı destek' mi veriyor?" Olay o kadar Baykal'a yarıyor ki, bu "saçma" soru bile pekala geçerli ve mantıklı gibi görünüyor. Neyse "komplo"ya daha fazla dalmayalım. Belki de Erdoğan, partisinin CHP'li milletvekilleri tarafından bile tercih edilecek denli merkeze yakın olduğu mesajını vermek istemiştir. Belki de Erdoğan için sayısal üstünlük, bu konjonktürde bile iyi bir şeydir.
|