| |
İsrailli duvar yapmayı bizden öğrenmiş!..
(Kudüs) Filistin bölgelerini İsrail'den ayıran duvarın her yanını gezdim. Yanımda Kudüs Emniyet Müdürü var. Diyor ki; "Türkler bize kızmasın. Çünkü Kudüs çevresine duvar yapmayı biz sizden öğrendik. Malum ya kenti çevreleyen güvenlik duvarlarının ilkini Osmanlı Sultanı Muhteşem Süleyman (Kanuni) yapmıştı!" Gülüşüyoruz... Bir duvar hikâyesi Sabahın saat 07.00'si. Kargalar kahvaltıya ancak oturmuş. Biz ise İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın özel olarak gönderdiği bir minibüsle Kudüs'e hareket etmeye hazırlanıyoruz. Yanımızda eski Türkiye Yahudileri'nden 2 de mihmandar var. "Propaganda yapmayacağız, sadece bilgi vereceğiz!" diyen yetkililer öyle bir program hazırlamış ki, reklamcılar gecesinde yarışmaya girse Kristal Elma'yı tartışmasız götürür.
Terör müzesi Önce duvar çevresi gezilecek ve bu duvarın ne kadar faideli bir şey olduğu konusunda ikna brifingi verilecek bana. Ardından terör kurbanı bir İsrailli aileyi ziyaret, sonra da patlayan ve onlarca kişiye mezar olan otobüs enkazlarından oluşan bir açık hava müzesine gidecekmişiz. Ben bu programın sadece duvar kısmını kabul ediyorum. Bu bile 6 saatimi kuş edip uçuruyor. İşte tüm dünyanın gözünü diktiği menşur duvar hikâyesi..
Herkes ayaklandı Geldim geleli başka muhabbet yok gibi. Herkesin ağzında bir duvardır gidiyor. Eskiden böyle değildi ki, İsrail ve duvar deyince aklıma Ağlama Duvarı gelirdi, o kadar. Lakin şimdi bir de "bu duvar çıktı" karşımıza. İsrail'in, "Koruyucu Duvar" adını verdiği bu duvar sadece ülkeyi değil dünya milletlerini de ayaklandırdı.
Yarbay Levi diyor ki!.. Şimdi Kudüs'teyim ve Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir diplomatla buluştum. Adı Oded Ben Haim. Filistin Masası'nın uzman yetkililerinden biri. Ayrıca Türkiye'nin büyük bir hayranı. Bizi alıp Kudüs Emniyet Müdürü Amitay Levi'nin yanına götürüyor. Yarbay Levi masasından çıkardığı kocaman bir haritayı açıp bize çok özel bilgiler veriyor duvarla ilgili. Ama sözlerine başlarken şakayla karışık diyor ki; "Türkler bize kızmasın. Çünkü Kudüs çevresine duvar yapmayı biz sizden öğrendik. Malum ya kenti çevreleyen güvenlik duvarlarının ilkini Osmanlı Sultanı Muhteşem Süleyman (Kanuni) yapmıştı!"
Jilet gibi teller Haa bu arada duvar deyince aklınıza sadece düz beton bir şehir kemeri gelmesin. Bazı bazı beton bloklar bitiyor, yerini arası geniş bir aralıkla düzenlenen tel çitler alıyor. Burası bir nevi çağdaş Çin Seddi tadında bir yer. Nöbetçi kuleleri, icabında timsahları bile barındıracak hendekler (yarısı şaka), devriye nöbeti tutacaklar için ring yolları, adamın gözünün ferini, pabucunu ve ayaklarının izini bile kayıt altına alacak sistemler, jilet kıvamında dikenli teller ve elektroniğin son moda uyarı donatılarıyla süslenmiş bir dünya yaratılıyor orada. Tamamı bittiğinde 720 kilometre olacak ve bir zamanların ünlü Berlin Duvarı'ndan 4 misli daha uzun olacakmış, vay ki vay!..
Taş olduk abi İsrail duvar inşaatına girdi gireli sinirler de taş kesti. "Bu bir utanç duvarıdır!" diyen dünya ahalisi yanı sıra "Duvar insan öldürmez, terörist öldürür" diyen İsrail makamlarının dil pelesengi de var. Bu arada kimin bu konuda ne düşündüğü, hatta o kişinin memleket meselesine nasıl baktığı; duvarı tanımlayan sözcüklerinden belli. Örneğin.. "Separation Fence" yani "ayrım çiti" diyenler ve buranın ayrımcılık yaratacağını söyleyen sağduyulu ses özneleri.
Bu nasıl iş? Filistinliler'in jargonu da daha ziyade bu minval üzre. "Security Fence" yani güvenlik duvarı diyenler ise İsrail halkının iri kıyım bölümü. Onlar; "Bu duvar sadece masum insanların güvenliği için kurulan bir çittir. Abartmaya gerek yok" diyor. Elbette bu her konuda olduğu gibi kendi hükümet politikalarına sıkça karşı çıkan, eleştiren İsrailliler de yok değil. Ancak bir de fanatik muhalifler var ki onlar aynen Güney Afrika'daki Apartheid Wall yani ayrım duvarı olarak nitelendiriyor bu light Çin Seddi'ni. Bu arada yaman bir çelişki; duvarın betonu Filistin tarafından geliyor, inşaatta daha çok Filistinli işçi ve ustalar çalışıyormuş, bak Allah'ın işine...
Peki ne olacak? Oysa duvarla birlikte yani inşaatın bütünüyle sona ermesi halinde Filistinliler'in yaşamı dar alanda kısa paslaşmalara dönecek. İşe güce, okula, gezmeye, çifte çubuğa gidebilmek için her gün her gün duvarın kendilerine en yakın olan kontrol noktasında saatler boyu meram anlatacak, dil dökecekler giriş çıkış için.
O duvar o duvarınız!.. Duvarı boydan boya gezince nedendir bilmem bir Nazım Hikmet şiiri gelip oturuyor dilime. Nasıldı anımsayın; "O duvar, o duvarınız. Vız gelir bize vız. Bizim imanımızdaki hız ne bir din adamının dumanlı vaadinden Ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır. O yalnız tarihin o durdurulmaz akışındandır. Sükyok, hareket var. Bugün yarına çıkar Yarın bu günü yıkar Ve bu durmadan akar akar akar O duvar o duvarınız Bize vız gelir Vıızzz!.."
Sanırım bu şiiri kafamda dans ettiren biraz da bura atmosferinin ta kendisi. Kısmetse yarın da anlatacağım çok şey var. Beklersiniz değil mi?..
|