|
|
|
|
|
|
Bu cinayeti durdurun
Geçtiğimiz haftalarda Fenerbahçe yarımadasında yaşanan dolgu rezaletini sizlere duyurmuştum. Fenerbahçe Kulübü, Fenerbahçe burnundaki inşaatının önünde İstanbul Yelken Kulübü ile arasında kalan bölgede denizi doldurmuştu. Üstelik burası teknelerin denize inip çıkmaları için kullanılan kuytu bir köşeydi. Bu yazımla ilgili olarak pek çok telefon ve mail aldım. Görgü tanıkları üst düzey yetkililerin de doldurma sırasında orada bulunduklarını söylediler. Belli ki bu iş için gerekli tüm izinlerin alınmasının ötesinde hiçbir şey şansa bırakılmamış diğer tedbirler de alınmıştı. Artık bu konuda bir şey söylemenin faydası yok. Çünkü bundan sonra yazacaklarımın "Geçmişe mazi..." tekerlemesinin ötesine geçemeyeceğini çok iyi biliyorum. Ama duyduğum başka bir şey gerçekten tüylerimi diken diken etti. Fenerbahçe Kulübü, şimdi teknelerin rahat inip binmesi için denize bir rampa yapmayı planlıyormuş. Sonra da bu rampayı, "rahat kullanılabilmek için" Galatasaray Kulübü ile arasında kalan bölgeden başlayan bir mendirekle koruma altına alacakmış. O bölgeyi milim milim bilen biri olarak diyorum ki, oraya yapılacak bir mendirek ya da dolgu Kalamış koyunun kalan kısmı için son derece zararlıdır. Zaten yat limanı yapılarak katledilen Kalamış koyundaki tüm su sirkülasyonunun önünü keser. Denizciler iyi bilirler Öreke taşı ile askeri tesis arasında kalan bölgede zaman zaman ciddi akıntılar oluşur. Oraya yapılacak bir dolgu bu akıntıların tamamen yönünü değiştirir, koya girmesini önler. Bilmeyenler için tekrarlayalım, Kalamış koyu Türkiye'nin en güzel yelken parkurlarından biridir. Üç tarafının kara ile çevrili olması seyir imkanı verir. Ayrıca her zaman Çamlıca'dan inen boğaz rüzgarını bir kanal gibi çektiği için normalin üzerinde rüzgara sahiptir. Önce kanalizasyon deşarjına dönüşen Kurbağalıdere, sonra da Marina inşaatı ile bu canım mekanın büyük bölümünü kaybettik, bari bundan sonra elimizdekini mahvetmeyelim. Aslında bu mendirek işine en başta Galatasaray Kulübü'nün karşı çıkmasını beklerdim ama onlar bu aralar herşeyi uzaktan seyretmekle yetiniyorlar. Bu mendirek yapılırsa en ufak bir güney denizinde Galatasaray tesislerinde neler olacağını gerçekten çok merak ediyorum. Yıllar içinde Kalamış Koyu ile ilgili birçok fikir dinledim. Bunlardan biri de Öreke taşının Moda istikametinde doldurularak tüm Kalamış koyunun güney ve batı rüzgarlarına kapatılmasıydı. Olabilirliği çok tartışılan bir şey ama inanın bu proje bile yapılması düşünülen projeden daha akılcı ve sağlıklı. Geçen yazımda yazdığım gibi ülkemizde herşey paranın, gücün temsilcisi futbolun tahakkümü altına girmiş durumda. Bu yüzden de ya zarar görmemek için ya da hiç değilse şunu kurtaralım hesabıyla olaylara tepki vermiyorlar. Fenerbahçe yarımadasında resmen böyle oldu. Ama böyle sürmesin. Sözümün özeti şu; Kalamış koyunda doğal denge adına yanlış bir iş yapıldı. Bu yanlışa da kimsenin gıkı çıkmadı. Ama bundan sonraki adım gerçekten atılır ve o dolgu yapılırsa çok daha tehlikeli ve telafisi imkansız bir çevre cinayeti olur. Çağrım Fenerbahçe yönetimindeki duyarlı insanlara ve komşu kulüplerin idarecilerine: Lütfen bu cinayete seyirci kalıp o güzelim Kalamış koyunu çocuklarınızın, torunlarınızın elinden almayın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|