|
 |
 |
 |
 |
|
İhanete uğrayan kadınlar anlattı
Avukat Emel Nilgün'ün yazdığı "Ateşten Altınlar" adlı kitap, evli ve çocuk sahibiyken aldatıldıktan sonra hayata sıfırdan başlayan kadınların öyküsünü konu alıyor. İçlerinden biri, 17 yaşında tecavüzcüsüyle evlendirilip her gün dayak yediği halde yedi yıl evli kalmış. Bugüne kadar mağdur birçok kadın ve çocuğa yardım eden avukat Nilgün, şimdi de bir merkez kurmak istiyor. Kitabın kahramanı beş kadın, yaşadıklarını ve zorluklarla nasıl mücadele ettiklerini anlattı.
***
Bu romanın kahramanları gerçek
Avukat Emel Nilgün gerçek öyküleri kaleme aldığı "Ateşten Altınlar" adlı romanında Türkiye'de şiddet gören ve aldatılan kadınların sorunlarına farklı bir yaklaşım getiriyor
Apayrı yaşamlar, apayrı kadınlar. Ama onlar başlarına gelen talihsiz olaylar nedeniyle kader ortağı olmuş ve hikayeleri bir romanda bir araya gelmiş gerçek kahramanlar. Onları, 44 yaşındaki Avukat Emel Nilgün'ün kendi yaşam mücadelesini ve müvekkillerinin hayatlarını anlattığı "Ateşten Altınlar" adlı kitap buluşturuyor. İzmir Barosu'na kayıtlı olarak serbest avukatlık yapan Emel Nilgün, Kadın ve Çocuk Komisyonu ve Adli Yardım Komisyonu'nda mağdur kadın ve çocuklara gönüllü olarak hizmet veriyor. Kitapta Emel Nilgün'ün çevresindeki beş kadın karakterin yaşamda karşılaştıkları zorluklar, şiddetle nasıl başa çıktıkları anlatılıyor. Kitabın kahramanları Emel, Esin, Seza ve Mükerrem İzmir'de yaşayan ve 40'lı yaşlarda yakın arkadaş dört kadın. Hepsi de evli ve çocuk sahibi. Mutlu birer evlilikleri olduğunu zannederken, sırayla kocalarının kendilerini aldattığını öğreniyor ve tek tek boşanıyorlar. Hayata karşı güvenleri kırılsa, eski imkanları ellerinden alınsa, sıfırdan başlamak zorunda olsalar da bütün zorlukları aşıp yepyeni bir hayata merhaba diyebiliyorlar. Kitabın diğer kahramanı Ferda'nın yaşadıkları ise hepsinden çok daha dramatik. Yetiştirme yurtlarında geçen bir çocukluğun ardından 17 yaşında tecavüzcüsüyle evlenmiş, yedi yıl süren evliliği süresince hergün dayak yemiş. Ancak bütün bunlara rağmen yılmamış ve iki kızını yanına alarak bugün düzenini kurmuş bir kadın Ferda. Avukat Emel Nilgün kitabına "Ateşten Altınlar" adını vermesinin nedenini şöyle açıklıyor: "Altın bir kadın, ateş de büyük bir güç. Kadınlarımızı ufak da olsa uyarmak veya farkındalığı arttırmak amacıyla yazdım bu romanı. Kitaptaki öykülerin kahramanlarının hepsi gerçek. Evliliklerin sorgulanması var." Yaklaşık yedi yıl önce eşinden boşandığını söyleyen Emel Nilgün'ün 16 yıllık evliliği aldatma nedeniyle son bulmuş: "Eşim bir başka kadını tercih etti ve bitti. Aldatılma olayı kadınların başına çok sık geliyor. Bu durumda kadınlara ya göz yummak ya da çekip gitmek düşüyor. Kitapta 40 yaşında bir kadının ikinci kez aşık olması ve iki çocuğu olan bir annenin iç sorgulamaları var. Bu kadın ben olabilirim ama kitaptaki öykü biraz hayali. Romandaki kadar mükemmel bir erkeği bulmak zor." Kadınların boşanma durumunda maddi anlamda kendilerini çaresiz sandıklarını ama yanıldıklarını ekliyor Emel Nilgün: "Yeni medeni kanunun kabulünden önce yapılan evliliklerde de katkı payı denilen bir dava türümüz var. Onunla edinilmiş olan mallara kadının katkısı olduğunu iddia ve ispat edebiliyoruz. Kadınlar yasal haklarını bilmiyor. Bunlar daha fazla bilinsin istediğimiz için, bu konuda baro olarak da, bireysel olarak da ulaşabildiğimiz kadar kadına, çocuğa ulaşıyoruz." Avukat Nilgün'ün mağdur durumdaki kadın, çocuk ve yaşlılara yönelik bir de projesi var: "Bir merkez kurmak istiyorum. Bu merkez, kadın, çocuk ve yaşlıların birlikte yaşayabilecekleri, rehabilite olup topluma kazandırılabilecekleri bir merkez olacak. Şu anki yasalarımız buna çok müsait değil. İnşallah devlet bir gün bunlara gücünün yetmediğini anlayarak bizlere daha fazla rol düştüğünü anlayacak. En önemlisi sivil toplum örgütleri." Bugüne kadar mağdur durumdaki pek çok kadına ve çocuğa elinden geldiğince destek verdiğini söyleyen Nilgün, mağdur yakınlarından pek çok tehdit almasına karşın bunlardan korkmadığını belirtiyor: "Yanımıza aldığımız kişilerin nerede olduğunu gizliyoruz. Aksi takdirde eşi çoğunlukla evimizi, büromuzu, sık sık cep telefonlarımızı rahatsız edebiliyor. Ama bunlarla başedebiliyoruz. 155 polis imdat bize çok yardımcı oluyor. Çok bağıran kişi sadece tehdit etmekle yetiniyor. Bununla ilgili çok güzel kanunlarımız da var. Eğer resmi bir evlilik varsa ortada, 4320 no'lu kanunu rahatlıkla kullanıyoruz. Uzaklaştırma sağlıyoruz."
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
