|
|
|
|
Derdimiz popüler olmak değil
Dördüncü albümleri "Dünya Yalan Söylüyor"la büyük bir çıkış yapan Mor ve Ötesi'nin albüm satışları da hızla tırmanıyor. 1996'dan bu yana birlikte çalan grup, gençlerin son gözdesi.
*** Yerli rock'ın cambazları
Konserlerinde geniş bir dinleyici kitlesine seslenen Mor ve Ötesi grubunun üyeleri, yakaladıkları başarının kendilerini kritik bir noktaya getirdiğini düşünüyor
Üniversite konserlerinde, Rockİstanbul gibi festivallerde hayran kitlesiyle dikkat çeken Türk rock müziğinin lokomotif gruplarından Mor ve Ötesi, dördüncü albümü "Dünya Yalan Söylüyor" ile albüm satışlarında da iddialı. Harun Tekin, Kerem Kabadayı, Burak Güven, Kerem Özyeğen'den kurulu grup, dünya görüşlerini ortaya koyan şarkı sözleriyle de dikkat çekiyor. Grup üyelerinden Kerem Kabadayı ve solist Harun Tekin, dördüncü albümde yakaladıkları popülariteyi anlattılar...
* Dinleyici kitleniz, bulunduğunuz yere kendi tırnaklarınızla kazıyarak geldiğinizi söylüyor. Gnup olarak nasıl bir süreçten geçtiniz ve sizce bu kadar popülariteyi neden dördüncü albümünüzde yakaladınız? Harun Tekin: Biz adım adım büyümeyi tercih ettik. İlk albümde zaten çok büyük hedeflerle başlamadık. Amacımız kendi müziğimizi yapmaktı. Zaman içinde de bu noktaya geldik.
Kerem Kabadayı: Zaten bu işin normali de böyledir. Yurtdışına baktığınızda, şu anki büyük grupların hemen hepsinin dördüncü, beşinci; hatta bazıları onuncu albümlerinde oldukları yere geldiklerini görüyoruz. Zaten bizim yaptığımız da piyasa odaklı bir müzik değil. Biz kalıcı ve uzun soluklu bir grup olmayı hedeflediğimiz için doğal bir süreç bu.
* Mor ve Ötesi kurulduğunda rock'ın bugünkü kadar çok dinlenyicisi yoktu. Bu sizin işinizi zorlaştırdı mı? K.K: Aslında biz şanslı bir dönemde başladık. 1996 yılıydı ve o dönem Kumdan Kaleler, Kargo, Mavi Sakal gibi birçok rock grubunun da bizimle birlikte albümü çıktı. Hemen ardından da Şebnem Ferah, Teoman gibi çok güçlü isimler albüm çıkardı ve bir anlamda rock müzik piyasasını genişlettiler. Bunun olumlu etkisini biz de gördük ve o kitleye ulaşma şansı bulduk. Yani bazı şeyleri tırnaklarımızla kazıdık ama çok büyük fedakarlıklar yapmak zorunda kalmadık.
* Son zamanlarda rock'ın bu kadar revaçta olması hakkında ne düşünüyorsunuz? "Pop müzik yozlaşmaya başladığı için artık gençler rock dinlemeyi tercih ediyorlar" görüşüne katılıyor musunuz? K.K: 80'lerin indirdiği darbenin etkisi yavaş yavaş geçiyor diye düşünüyoruz. Askeri darbeyle bir yere gelen; bireyselliği, dolayısıyla da pop yıldızlarını ortaya çıkaran süreç son altı yedi yıldır bir çöküş sürecine girdi. Tek başına değil de grup olarak ortaya çıkmak artık eskisi gibi dezavantaj olarak görülmüyor. Bu da grup müziği yapanlar için pozitif bir gelişme. Bu piyasa tarafından kabul görmemizi de kolaylaştırıyor tabii.
* Siz politik görüşlerinizi de, gerek şarkı sözlerinizle, gerekse konserlerinizde dinleyiciyle paylaşıyorsunuz... K.K: Bizim grup bilinci olarak bazı standartlarımız var; sadece müziğimizi yaparız başka bir şeye karışmayız gibi bir görüşü hiçbir zaman benimsemedik. O yüzden de bazı konularda geride durmayı tercih etmiyoruz.
* Gruplar uzun süreli olmaz, çoğu bir süre sonra dağılır. Sizin aranızda da problemler yaşanıyor mu? H.T: Grup olarak hiç kavga etmedik şimdiye kadar. Biz sonuç olarak çok tartışan, konuşan bir grubuz. Dört farklı karakter var; bir tanesi gitaristimiz Kerem Özyeğen. Her zaman işine konsantredir ve bizi üç manyak olarak görür. Onun akıl sağlığı yerinde biri olmasının çok faydasını gördük.
* Grupların solistleri genelde bir süre sonra karşımıza solo albüm yaparak çıkıyor. Sizin böyle bir düşünceniz var mı? Benim hiç öyle bir isteğim ve düşüncem yok ama yaparsam da kralını yaparım (gülüyor). Sonuçta grupta herkes istediği zaman solo albüm yapabilir.
* Şu an albüm satışınız 50 bine ulaştı. Bu rock müzik piyasasında oldukça iyi bir rakam. Dinleyiciniz sizi popüler olmakla suçlar endişesi taşıyor musunuz? H.T: Dinleyicimiz, müziğimiz çok ciddi değişimler geçirmesine rağmen son albümümüze çok sıcak baktı. Tabii asıl bundan sonrası önemli. Çünkü bu albüm bence 50 binde kalmayacak; 100, 150 bine ulaşacak. Bu bizim için gerçekten kritik bir nokta çünkü doğal olarak artan dileyici baskısından, nasıl bir sonuç ortaya çıkacağını göreceğiz. Biz de merakla bekliyoruz açıkcası.
Eylem Bilgiç
|
|
|
|
|
|
|
|
|