|
|
|
|
Candan aşk acısını anlatıyor
Candan Erçetin yeni albümü "Melek"te aşk acısını, yalnızlığı ve hüznü anlatan şarkılarıyla bu yaza damgasını vuracak. Ünlü şarkıcı dört yıldan beri üzerinde çalıştığı bu albümün hemen hemen tüm şarkıların sözlerini kendisi yazmış. Acı çekse de aşka inandığını ve aşkta gururun olmayacağını söyleyen sanatçı "Bu acılar bizi büyütüp olgunlaştırıyor" diyor.
*** Elbette hala aşığım
"Melek" albümüyle yaza güzel bir başlangıç yapan Candan Erçetin, şarkılarına bakınca biraz yorgun, biraz kırgın "Ama kimseye dargın değilim" der gibi
Albümünün dumanı henüz üzerindeyken Candan Erçetin'le görüşmemek olmazdı. Yeni şarkıları, halet- i ruhiyesi hakkında konuşup, okuyucuyu bilgilendirmek farzdı. Erçetin, her zamanki gibi sadece istediği kadarıyla cevap verdi sorularımıza ve gerisini kendine sakladı. Her ne kadar bu albüm için yazdığı ve seçtiği şarkı sözleri her şeyi anlatıyor olsa da...
* Albümü dinlerken kimi zaman gülümsedim ama çoğu kez de hüzünlendim. Derinde bir yerlerde unutmak istediğimiz, üzerini örttüğümüz duygulara dokunuyorsunuz. Siz de, biz de yaşlanıyor muyuz yoksa? Yıllar geçiyor, hem de çok çabuk, dolayısıyla hepimiz her geçen yıl biraz daha tecrübeli ve biraz daha yorgun oluyoruz. Derinlerde bir yerlere saklanan duyguları ortaya çıkarmanın, geride bırakılan yıl sayısıyla ilgisi var mı çok emin değilim. Bence yok, esas neden küçük kaçış denemeleri olmalı.
* Bu kez size ait çok sayıda şarkı sözü var. Güzel şarkı sözü mü gelmedi, yoksa siz mi tercih ettiniz böyle olmasını? "Gelen sözler" diye bir şey yok aslında, o yüzden de beğenmemek söz konusu değil. "Neden" albümünde de bana ait birçok söz ve müzik var. Albüm repertuvarını oluştururken, her kim yazmış olursa olsun, ki bu ben de olabilirim, hep en çok söylemek istediğim laflara öncelik tanıyorum. Bu albüm için yaklaşık 25 şiir yazıldı, 11 tanesi kullanıldı.
* Bu albümde daha çok sizin özel yaşantınıza ait, sanki hep birebir yaşanmış öykülerinizi anlatıyor gibisiniz. Herkes yaşıyor benzer şeyleri ama sizinki henüz çok taze gibi, yanılıyor muyum? Yazıda her şey iç içe geçer aslında; bir kısmı taze yaradır, bir kısmı kapanmış yaraların izidir, bir kısmı başa gelendir, bir kısmı ise en yakınınızdan birinin yaşadığı sancıdan size düşen paydır. Dolayısıyla, söylediğim her şey kendi adıma feryatlar olmaktan çok, farklı zaman ve kişilere ait duyguların birleşimi.
BAKIŞLA DA ALDATILIR * Dikkatimi çekti, şarkılarınızda aşkın hep hüzünlü ve ayrılık yanını işliyorsunuz. Aşkta ayrılık ve acı var elbette, ama "nasıl olsa bitecek" diye hiç aşık olmayalım mı? Sakın ha! "Nasılsa öleceğiz" diye yaşamamaya benzer bu. Aşkı giriş, gelişme ve sonuçları olan bir duygu olarak kabullenmemiz gerekiyor. Başlangıçtaki pembe baş dönmesini nasıl mutlulukla karşılıyorsak sonundaki yürek acısını da sabırla yaşamamız gerekiyor. Bu süreçlerde kendimizi daha çok tanıdığımızı ve her seferinde biraz daha güçlendiğimizi düşünüyorum.
* Peki, insan kaç kez aşık olur hayatında? Siz hala aşık mısınız? Aşkların da karatları vardır. Şayet büyük bir aşktan söz ediyorsak sanırım o insanın başına bir kez ya gelir ya gelmez. Ama o büyük aşkı bekleyeceğiz diye bütün kapılarımızı kapatmayı çok doğru bulmuyorum. Bir de tabii karşımıza çıkanın kaç karatlık bir aşk olduğunu yaşamadan nasıl bilebiliriz ki? Evet tabii ki aşığım çünkü ben aşka aşığım.
* Aldatılan ama hala sevdiğini özleyen bir kadın var şarkılarınızda. Siz böyle bir durmla karşı karşıya kaldınız mı? Aldatılmak da herkese göre değişen çok göreceli bir kavram. Bazen bir bakışla da aldatılır insan, hatta kimsenin farkına varmadığı derinlerdeki bir niyetle de ya da ne bileyim dostunuzun, sizin arkanızı döndüğünüz biriyle dostluk kurmasıyla da. Kısacası "aldatılma" ya da "aldanma" kelimelerine ağır yükler yüklememek gerekli.
* İlişkide gurur sevginin önüne geçer ya bazen... Aşkta gurur var mıdır, ne dersiniz? Aslında çok bıçak sırtı tanımlar bunlar. Gururun tek bir tarifi yok ki, herkesin anladığı başka bir şey. Benim gurur dediğim şey, aşkta olmamalı hatta hayatın hiçbir alanında olmamalı. Sırf karşımdakini parlatmamak için kendi duygularımı ifade etmemeyi kastediyorum. Hayır ben böyle bir şeye karşıyım. İlişkilerin galibi, mağlubu olmaz. Benim gurur yüzünden sakladığım bir duygunun acısını önce ben çekmeyecek miyim? Neden kendime bunu yapayım?
* Size yalnızlığı sorsam ne anlatırsınız? Bu albüm yalnızlığın albümü de ayrıca... Gülümserim önce. Yalnızlık benim için doğum anında başlayan ve ölüme kadar süren bir durum. Yanlış anlaşılmasın kimsesizlikten söz etmiyorum. İnsanın kalabalıklar içinde bile yalnız olduğunu anladım ben. Mutlulukta da yalnız, zaferde de, acıda da. Siz hiç bugüne kadar yüreğinizi yakan bir duyguyu paylaşabilmek için kelimelerin kifayet ettiğini gördünüz mü? Ben görmedim. Hatta sorunuzu cevaplarken bile tarif etmekte zorlanıyorum, işte size bir yalnızlık durumu daha!
* "Yaşıyorum" şarkınızda günümüz insanları için çok karamsar olduğunuz açıkça belli oluyor. Bu hayatın içinde insanca yaşamak, yaşamdan keyif almak ya da sizin dediğiniz gibi "kirazın çiçek açışının farkına varabilmek" çok mu zor artık? Değil kirazın çiçek açışının, trafikte ters yönde yol alırken, karşısındakinin kendisine yol verdiğinin bile farkına varmayan hatta bunu hakkı sayanların, yapılan en küçük bir hatada keline feline bakmadan arabasından inip avazı çıktığı kadar bağırarak insanlıktan çıkanların, sırf canını sıktı diye birbirine silah çekenlerin sayısı arttı. Nedenini bilsem onu da söylerdim ama bilmiyorum sadece gözlüyorum.
BENDE SÜRPRİZ BİTMEZ * Ceza ile birlikte hip-hop bir parça seslendirmişsiniz. Nasıl bir araya geldiniz, kimin fikriydi bu? Ceza'nın müziğini hep severek dinledim ama hiç tanışmamıştık. "Şehir" şarkısını yapınca kendisine böyle bir teklif götürdüm, o da kabul etti. İlk kez stüdyoda tanıştık ama iyi bir ortak dil oluşturduğumuzu düşünüyorum. Ben, çalışma sürecimizden, ortaya çıkardığımız şarkıdan ve kendisini tanımış olmaktan çok mutluyum, umarım aynı şey onun için de geçerlidir.
* İsteyip de gerçekleştiremediğiniz bir şey var mı hayatınızda? İsteyip de yapamamak olmaz. Şayet yapılamıyorsa, yeteri kadar istenmiyor demektir. Dolayısıyla isteyip de yapamadığım bir şey yok. Ama hayallerim tabii ki var, onları hiç sınırlamıyorum ve bir gün gerçekleşebilecekleri konusundaki umudumu da hiç söndürmüyorum.
* Bir müzikalde rol alacaktınız, projeniz vardı, ne zaman sahneye konulacak? Müzikal 27 Kasım'da başlayacak ve Aralık, Ocak Şubat aylarında 30 gösteriyle devam edecek. Dedim ya, benim hayallerim bitmez. Bunların tabii ki bir kısmı da yeni projelerin hayalleri. Emin olun çok çalışıyorum ama yine de yetiştiremediklerim var. Şimdiden kesin başlıklar veremem ama bende sürpriz bitmez. Bakalım gelen günlerde hayat ne kadarının gerçekleşmesine izin verecek?
İlknur Kızıltoprak
|
|
|
|
|
|
|
|
|