AİHM'ye reddiye!

Ey türban taktıkları için üniversiteden atılanlar! Ey türbanlı olduğu için Meclis'ten çıkarılanlar!
Ey dini inançlarından dolayı hakları kısıtlananlar, inançları nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulanlar!
Ey partileri kapatılanlar!
Ey şiir okuduğu için hapse atılanlar! Lütfen artık şu "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi" denilen ideolojik ve tek yanlı örgütlenmeyi gündeminizden çıkarın.
Bu mahkemenin kapısından hızla uzaklaşın! Verdiğiniz bütün dava dilekçelerini geri çekin!
Bu mahkemeyi tanımadığınızı haykırın, AİHM'den adalet beklemediğinizi gösterin.
Bu zamana kadar beklediğiniz adalet için tüm dünyadan özür dileyin, "yanılmışız" deyin, "anlamamışız, basiretimiz bağlanmış" açıklamasını yapın ve bir daha mümkünse Strasbourg denilen o kente gezmeye bile gitmeyin!
Ne İngiliz, ne Fransız, hiçbir avukata güvenmeyin.
O mahkemede görev yapan yargıçlardan da uzak durun, kulis filan yapmayın, duruşma anında yaptığınız harika savunmalardan etkilenen yargıç öyküleri anlatmaktan da hemen vazgeçin.
Aleyhinize verilen kararların ardından sakın temyize gitme yanlışına düşmeyin.
Dediğim gibi, derhal kaçın oradan! Çünkü oradan size ekmek yok! Çünkü bu mahkemenin size hakkınızı teslim etmeyeceği artık belli olmuştur.
Bu mahkemenin sizinle ilgili adil bir karar vermesi için ya başka bir dine mensup olmanız ya da ülkenize karşı bölücü bir ayaklanma içinde olmanız gerekiyor.
Eğer bir azınlık dinindenseniz, açtığınız davayı kesin kazanırsınız,
Eğer ülkenize karşı terör ve şiddete dayalı politikalar izlemişseniz, bulunmaz bir mazlumsunuz, "cici sanık"sınız, davanızı kazanacağınızdan, hem de jet hızıyla, hiç kuşku duymayın!
Ama İslam diniyle bir biçimde irtibatlıysanız, hiç şansınız yok!
Artık bu gerçek ortaya çıkmıştır ve artık bu iki yüzlü garabet odağına "adalet dağıtıcı" misyonu yüklememeniz gerekir!
Yaşamınızı adadığınız inançlarınızı ve sonuna kadar inandığınız haklılığınızı bu iki yüzlü ve çifte standartçı mahkemeye teslim etmeyin!
İnançlarınıza karşı önyargıyla dolu yargıçların, yaşam tarzınız konusunda belirleyici ve norm koyucu bir makamda olmalarına izin vermeyin.
Şu artık tescillenmiştir: Orası inançlarınızı, yaşam tarzınızı emanet edebileceğiniz bir yer değil!
Şunu sakın unutmayın: Oradan, aleyhinize verilen kararlardan dolayı vazgeçmiyorsunuz, oradan uzaklaşmanızın asıl nedeni, aldıkları kararlar için yazdıkları gerekçelerde ortaya koydukları kültürel düşmanlık!
Bu düşmanlıktan bırakın adaleti, asgari umut bile çıkmaz.
Size karşı alınan tüm kararlar nasıl da oybirliğiyle alınıyor, görmüyor musunuz?
Yazdıkları gerekçelerde bu zamana kadar üzerine titredikleri sivil hayatı, devletin bekasına nasıl da feda ediyorlar, fark etmiyor musunuz?
O mahkemenin kapısından hemen kaçmanızı sağlamak için şöyle bir benzetme yapmama izin verin: Yargıç koltuğunda Kemal Alemdaroğlu oturuyor!