| |
|
|
Yolu onarmak için ille de kına gecesi mi yapmak gerekiyor?
Başbakan Erdoğan'ın kızının "Kına Gecesi"nin yapıldığı Vaniköy'deki evin sokağı, bir gün önce belediye ekipleri tarafından asfaltlanmış. Yoldaki çukurlar kapatılmış, sokak düzenlenmiş. Bence bu kına gecesi haberinin herkesi ilgilendiren en önemli ayrıntısı bu. Neticede bir başbakan ve ailesi, tüm vatandaşlar gibi evlatlarının mürüvvetini yaşarken, ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Kına gecesi de, bizim geleneklerimiz arasında. Ama kına gecesinin yapıldığı evin sokağı özel olarak asfaltlanınca, bu herkesin dikkatini çeken kamusal bir imtiyaz olarak algılanır. Örneğin benim de, çocuklarımın da yaşadığı Kavacık, Beykoz'a bağlı. Bu Kavacık'ın ana caddesine açılan sokaklar delik deşik. Yarım yamalak asfaltlar, toprak zeminle iç içe. Bundan önceki Beykoz Belediye yönetimi zaten yetersizdi ki, seçimde değiştirildi. AK Partili yeni belediye başkanının asfalta, yola ayıracak bilgisi de, merakı da galiba yok. Onun belediyeciliği öğrenmesi, herhalde gelecek seçime kadar sürecek. Geçen hafta bizim semtte, aralarında eski cumhurbaşkanlarının, başbakanların bulunduğu Avrupa Birliği'nden konukları ağırladık. Onlar da delik deşik yollardan geçip geldiler. Eğer başbakanın ailesinin katıldığı bir davet verseydik, demek bir gün önce o yollar onarılıp, asfaltlanacaktı. Eğer belediyeler her delik deşik yolu onarıyorlarsa, başbakanın davetli olduğu evin sokağı da onarılınca buna kimse takılmaz. Ama eğer belediyeler, gözlerinin önündeki veya kendilerine iletilmiş bozuk yolları uzaktan seyredip, aynı anda birilerine farklı hizmet veriyorsa, bu insanları rahatsız eder. Yıllar önce eski Ankaralı bir belediye görevlisi ile tanışmıştım. Bu kişinin lakabı "Göbek"ti. Nedenini sorduğumda şöyle anlatmıştı: - 1950'li yıllarda rahmetli başbakan Adnan Menderes'in Ankara'da bir semti ziyaret etmesi durumunda, bu önceden bana bildirilirdi. Ben de hemen başbakanın geçeceği yollardaki kavşaklara, çiçekten göbek yapardım. O yüzden bana göbek lakabını takmışlardı. Özetle, belediyecilik siyasetin ve idarenin vatandaşla doğrudan ilişkide olduğu bir hizmet alanı. Burada hizmetin ayrıcalıklı yansıması, gerçekten rahatsızlık yaratır. Örneğin bir başbakanın kendisine tahsis edilmiş özel uçağını kullanma biçimini, toplum tartışmaz. Tartışanlar çıksa bile, kimse bunlara kulak asmaz. Çünkü bu uçak, yasalarla makama tahsis edilmiştir. Ama belediyeler sadece başbakanın geçeceği yolları onarıp asfalt yaparlarsa, kamusal hizmetteki eşitlik ilkesi, doğanın insafına terk edilmiş yollar gibi delik deşik olur. İzmir'in rahmetli belediye başkanı Osman Kibar'ın lakabı da "Asfalt"tı. Osman Kibar İzmir'in altyapısını ihmal ettiği için çok eleştirilirdi. Ona sormuştum: - Osman Bey, neden kanalizasyon yapmıyorsunuz? Kahkaha atıp cevap vermişti: - Şimdi yolları onardığım için halk bana Asfalt Osman diyor. Kanalizasyon yaparsam, Hela Osman diyecekler diye ürküyorum. Acaba kına gecesi için yolu asfaltlatan başkana "Kınalı", bizim semtin yollarını öyle bırakan başkana da "Çukurcu" mu demeliyiz?
|