|
|
Aklın gizi: Altın
Altın nedir? Yanıtını Melih Cevdet Anday, "Öğle Uykusundan Uyanırken" düzyazı şiirinde veriyor: "Sıradan bir maden değildir o, maden bile değildir. Onda doğa'nın bir gizi saklı sanıldı yüzyıllarca. (Oysa aklın bir gizi idi bu, doğada giz yoktur)." Atasay Kuyumculuk A.Ş.'nin yayınladığı "Yaşayan Anadolu Takıları" kitabında okur, Eskişehir, Beypazarı, Kayseri, Konya, Tokat, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kahramanmaraş olmak üzre bir geziye çıkarak geçmişten günümüze altının ve takının serüvenine tanık oluyor. Refik Durbaş, mesela "Taşın ve İnancı Şiiri Mardin" kitabında bu gezinin uğrak yerlerinden Mardin'i şöyle tanımlamakta: "Bir burma bilezik, halkaları ancak mercekle görülebilecek küçüklükte bir kolye zinciri ve Halep işi bir kolye, ince işlenmiş bir künye, inciden mamul bir gerdanlık, telkari bir kahve tepsisi, fincan altlıkları, sigara tabakası ve kibritlik, firuze ve akik taşlarıyla süslü telkari küpeler ve kemerler, yılan motifli pırlanta, tek taşlı yüzükler, alyanslar, inci ağırlıklı bilezikler... Yani imalat hatasının sıfıra çekildiği kuyumculuk şaheserleri... Tarihin kemerini gümüş bir telkari olarak süslediğim içindir ki adım Mardin'dir benim..." Çalışmanın bir başka özelliği ise Anadolu'da hâlâ üretilmekte olan ve geçmiş Anadolu uygarlıklarından günümüze kadar taşınmış olan takı kültürü mirasımızla birlikte, Atasay tasarımcılarının yukarıda adı geçen illerin ilham kaynağına dayanarak ürettiği yeni takıların fotografileri... "Yaşayan Anadolu Takıları" bu açıdan söz ve fotoğraflardan oluşan bir "altın" koleksiyona dönüşüyor, ki hem okumak hem de bakmak için...
|