kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

Üç kadından biri Ajda!

Biraz abartıyor muyuz nedir? Dün gazetelerdeki haberler şunlardı: Zeynep Özal'ın bir dizi ameliyat geçirmiş, güzelleşmiş haliyle çektirdiği resimler ve açıklamaları. Nükhet Duru'nun bu yaşta bu kadar genç ve hoş kalmasının sırları. Pınar Altuğ'un sevgilisi Tony, nasıl kilo verdi. Özcan Deniz'in eski ve yeni imajı. Hülya Avşar'ın gençlik, güzellik ve bir kadının dekolte giymesi üzerine söyledikleri. Bu "gencim-güzelim-daha ne isterim" hikayesinin ucu kaçmıyor mu sanki? 80'li ve 90'lı yıllarda California'nın yaşadıklarını, sanki şu anda biz yaşıyoruz. En çok satan kitaplar, en çok okunan haberler, hatta "Değiş ve güzelleş" konulu televizyon programları hep bu konu üzerine. Zayıflama-güzelleşme klinikleri, gencecik kızları bile müdavimi olduğu estetik cerrahların muayenehaneleri hıncahınç. Ağız tadıyla bir yemek yiyemez olduk. Her lokmanın kalorisini, anti-aging faydasını hesaplamaktan ağzımızın tadı kalmadı. Son derece karamsar bir düşüncemi sizle paylaşmak istiyorum: Genellikle kendime iyi baktığım dönemlerde aklıma geliyor. Mesela yaz aylarında. "Haydi, bir kilometre daha yüzeyim" diye düşünürken. Akşam yemeğinde patlıcan biber kızartmasını boşverip sadece ızgara balık ve salata yerken. Ya da yanmış, zayıflamış, kaslanmış, kendimi pek beğenerek aynaya bakarken... Diyorum ki aniden kendi kendime: Şuradan çıktığımda bana bir araba çarpsa, ölsem, ne olacak bu hayran hayran baktığım gövdeye? Bu kimi bölgeleri dikkatle güneşten korunmuş, nemlendiricilerle bakım yapılmış, yarım saat makyajıyla uğraşılmış surata? O kadar spor, sağlıklı yemek, çikolata- tereyağ yasaklarıyla şekil verilmiş vücut, manikürlü pedikürlü eller ayaklar, paralar dökülerek alınmış kozmetikler, cilt bakımlarıyla şımartılmış yüz, kuaförde saatlerce röfle yapılmış, şampuana ayrı, saç kremine ayrı zaman harcanmış, özenle kesilmiş saçlar? Hepsi kaç günde tanınmaz hale gelecek? Biliyorum işte böyle karanlık bir yanım var benim. Nereden aklıma geliyor ki... When Harry Met Sally filminde Harry karakteri: "Arkadaşım, ben her kitabın önce sonunu okurum ki, kitabı bitirmeden ölürsem bari sonunu bileyim diye. İşte, karanlık yan dediğimiz böyle birşey" der. Onun gibi. Siz bunları dinlemeyin. Ama şunu dinleyin: Güzel ve genç kalmak aslında imkansız. Güzel ve genç "görünmek" mümkün sadece. Sahne sanatçıları, televizyon yüzleri, mankenler... Onları anlıyorum. İşin bir parçası sonuçta. Yatırım gibi. Ya diğerleri? Manası eksik hayatlarımızda, bütün manayı maddeye mi yüklüyoruz, ne oluyor? Bir tür inanç, hedef, boşlukları doldurduğumuz bir tür "yan uğraş"mı oldu güzelleşmek? Bir süre sonra da bir alışkanlık, bir tür bağımlılık belki. Yanaklarını şişirten, dudaklarını büyütmeden edemiyor. Onu yapan kaşlarını kaldırtıyor. Derken iş çığırından çıkıyor. Liposuction'lar, silikonlar... Özellikle oyuncuların nasıl yaptırdığını asla anlamadığım, mimikleri felç eden botoks! En çok güldüğüm de, kalçadan yağ alıp, yüze enjekte ettirenler! Şu doğanın salaklığına bak ki, sen git, yağ olarak, kadının yanaklarında, göz altlarında değil de, poposunda birik! Bak şimdi! Ne pahasına olursa olsun genç ve güzel görünmeyi, neredeyse bir mecburiyet olarak algılamaya başlamadık mı sizce? 70'li, 80'li yıllarda Ajda Pekkan'ın estetik ameliyatlarıyla dalga geçilirdi. "Neresini yaptırmamış acaba, haha hihi". Kadıncağıza uzaylı muamelesi yapardık. Şimdi çık Nişantaşı'na, üç kadından biri Ajda Pekkan! Bir çılgınlığın eşiğindeyiz. Ben söyleyeyim de.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türk yaşam tarzının, tatil köyü kültürüne yansımaları!   / 20-06-2004
 Bir tatil köyünde işim ne?   / 20-06-2004
 Opera seyretmenin püf noktaları   / 19-06-2004
 Opera izlemenin püf noktaları   / 19-06-2004
 Senaryo gibi gerçek hikaye!   / 13-06-2004
 Gevşedim mayıştım korkuyorum!   / 12-06-2004
 Havuz misafiri olma raconu!   / 06-06-2004
 Tekne misafiri olma raconu!   / 05-06-2004
 Gençlik hikayesinin ucu kaçtı   / 29-05-2004
 Üç kadından biri Ajda!   / 29-05-2004
REFİK DURBAŞ
Anılarımın kardeşi İzmir
Adının "Smyrna"dan geldiğine...
GÜLSE BİRSEL
Eğleneceksin mecbursun!
Sabah şöyle seslerle uyandım...
ESRA CEYHAN
Bir yaz gecesi rüyası
Geçen hafta 22'si akşamı için kuru...
AYŞE TÜTER
Karışık sebze sote
Bir tencerede yağı ısıtıp, soğanı...
Çabuk büyümek isteyenlerin sütü
Çabuk büyümek isteyenlerin sütü
Nestle'nin 1-6 yaş arası çocuklar için hazırladığı vitamin ve mineral...
İncecik tenini güneşten koruyun
İncecik tenini güneşten koruyun
Bebekleriniz için güneş sütü alırken daha hassas, titiz ve seçici...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.