kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Filiz Akin @ SABAH
 

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin

Her şey benim dışımda gelişiyor. Oğlum ve eşim yanımda ama Ahmet Arif'in dediği gibi "Dağlarına bahar gelmiş memleketimin. Haberin var mı taş duvar. Demir kapı, kör pencere..."

Bir kez daha hasretle kucaklıyorum tüm sevdiklerimi, beni sevenleri. Bu bir buluşma noktası oldu bize. Sevgili Balçiçek'e (Pamir) aslında buradan "Sağol" demek istiyorum. Beni bu işte yüreklendirdiği için. İnsanın hasta yatağında bile yerine getirmesi gereken bir sorumluluğu olduğunu bilmesi müthiş bir şey. Bu yazıyla bir anı paylaşmak bir de. "Çarşamba son günümüz Filiz Abla" demesi Bircan'ın. "İşin var hadi, bu hastalığa bu kadar yüz verme. Yapışır kalır sonra" duygusu geçiriyor bu telaş bana. Ben bu telaşı seviyorum aslında. Özlem nasıl da müthiş bir şey. Uzun yıllar yurtdışında yaşadım. Ama istediğin an "Atla uçağa gel" kolaylığımız vardı. Oysa şimdi her şey benim dışımda gelişiyor. Olayın kontrolü elimde değil. Sevgili oğlum İlker, yaşam arkadaşım Sönmez her an yanımdalar amaAhmet Arif'in dediği gibi "Dağlarına bahar gelmiş memleketimin. Haberin var mı taş duvar.
Demir kapı, kör pencere. Yastığım, ranzam, zincirim haberin var mı?" Ben bu baharı, bu yazı çok iyi tanıyorum. Onlardan haberim var ve çok özlüyorum. Ben memleketimi kokluyorum. Itır kokusunu, deniz kokusunu, insan kokusunu. Sevdiklerimden gelen pek çok güzel mesaj var. Hastanenin faksı bana çalışıyor neredeyse. Bu nasıl da güzel bir duygu. Sevginin bu denli büyük bir hazine olması ne şahane bir durum. Parayla değil, emekle sağlanan bir güzellik."

Tanrı'nın Armağanı
Şimdi hastanedeki o ana geri dönelim dilerseniz. Anı yaşarken her şey nasıl da zordu. İnanılmazdı ve kabul edilmez noktadaydı. Şimdi milyonlarca kişiyle bu anı paylaşabiliyorum.Yüzümün şeklinde olumsuz anlamda değişikliğin olabileceğini, boynumun, sağ kolumla sakat kalabileceğini ve göğsümün de bu durumdan etkilenebileceğini bir anda duymak beni çok sarsıyor. Şaka gibi. Başka bir görüntüden bahsediyorlar. Bir kontrolden bu kadar ani sonuçların kesin ve net çıkması ölüm gibi bir şey. Sessizce mırıldanıyorum; "Bu ameliyat ne zaman?" "Hemen yarın" yanıtı çıkıyor karşımdakinin ağzından. Belli ki o da çok endişeli. Ama bir an önce paylaşmak istiyor endişesini. Doktoruma da kolay değil elbette bunları bir kalemde söylemek. Kimbilir kaç hastayla paylaştı bu ve belki de daha kötü durumları. "Başka bir şekli yoksa, peki öyleyse" diyorum sanki sessiz sedasız. Ağlıyor muyum, oracıkta yığıldım mı, halen dimdik mi duruyorum bilmiyorum. Tanrının bana armağanı olarak düşündüğüm sevgili eşim, canyoldaşım Sönmez bana "Sen delirdin mi? Nasıl hemen peki dersin?" diyor. Ama onun da rengi bembeyaz. Gözlerinde bir çaresizlik var ama yüreği ve dili duruma esir olmamaktan yana. Soğukkanlı tavrını korumaya özen gösteriyor, içindeki depreme rağmen. "Bir dakika, bundan sonra söyleyeceklerimden lütfen alınmayın, karıma olan sevgime verin. O benim için çok kıymetli. Biz doğru adreste miyiz? Kaçınılmaz şeyler mi konuşuyoruz bilmiyorum.
Bizi affedin, bir iki fikir daha alalım..." deyip beni odadan çıkarıyor. Böyle anlarda insanın kendinden daha çok güvendiği birine kendini teslim etmesi yaşamdaki en büyük konfor. Koluna giriyorum. Tüm ağırlığım onun omzunda. Ve iyi ki o an öyle davranıyor. Sonradan aldığımız fikirler aynı değil, daha farklı çünkü. Sonuçta problemin Özofararinx değil, Nazofarinx olduğu ortaya çıkıyor. Hatta ilk konuştuğumuz doktorlar grubu da bulguların, tetkiklerin onları da aynı teşhise, yani Nazofarinx'e götürdüğünü söyleyip "Evet bu ameliyatlara gerek yok" diye fikirlerini değiştiriyorlar. Marmara Üniversitesi Onkoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Serdar Turhal ve çalışma arkadaşları "İstediğiniz iddiaya girerim daha yukarıda bir bölge yani burun arkası (Nazofarinx) karsinoma ve radyoterapiye çok iyi cevap veren bir durum. Houston MD Anderson'da Dr. Ang bu işin en son teknolojisine ve bilgisine haiz biri, hemen raporları fakslayalım" diye işi hızlandırıyor. Böylece Sönmez'in müdahalesiyle o büyük sarsıntı ve ameliyatlardan sıyrılıyorum. (Tabii bu arada hiç büyük söylememek lazım. Her şey insanlar için. O durumda insanın başına gelebilir ve yaşamak için insan yalnız onu değil, neler neler kabul edebilir)

Filiz Bahçede Yürüyor
Şimdi söz sevgili kardeşim Bircan Usallı Silan'ın: "İnci tanem, orkidem, beyaz çiçeklerin en güzeli Filiz ablam ile paylaştığımız pek çok şey var elbette bu dönemde. Onun pırıl pırıl yüreğini öpmek istiyorum yanaklarından önce. Enerji ve reiki üzerine koşuşturmalarımız ve arayışlarımız dayer alacak daha sonraki haftalarda bu köşede. Ama öncelikle Chislaine D. Martel'in "Ben Enerjiyim" adlı kitabının "İyileştirmek İçin Sevgi" adlı bölümünü sevgili Filiz Akın'a uyarlayarak onun severleriyle paylaşmak istiyorum.
Aşağıdaki alıştırmayı yaparak ona tedavisi sırasında yardım etmenizi öneririm. Her gün Filiz Akın'ı düşünmeye bir an ayırın. Düşünceleriniz çok olumlu, kesin ve açık olmalıdır. 'Filiz'i kır çiçekleriyle dolu bir bahçede yürürken görüyorum. Filiz'i sağlığına kavuşmuş olarak kendi programını kendisi sunarken görüyorum. Filiz'i neşeli ve sağlıklı olarak bana gülümserken görüyorum.' Eğer dikkatsizlikle alıştırma sırasında 'Zavallı Filiz, hastalığına ne kadar üzülüyorum' gibi olumsuz bir cümle düşüncenize karışıverirse onun olumlu bir karşılığını bulmak için acele edin. Çünkü onun negatif değil, pozitif enerjiye ihtiyacı var."

    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin
Her şey benim...
ŞAFAK KARAMAN
Suya ilişkin bir mavi
Uzun bir aradan sonra yeni bir...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Sağına sarmısak soluna soğan
Bugün...
Sanayi toplumunun 'gay' aşıkları
Sanayi toplumunun 'gay' aşıkları
Haftanın iki filmi de cinsellik temalı. Ama geçmişte yaz aylarının...
Kadın bedeninin vazgeçilmez cazibesi
Kadın bedeninin vazgeçilmez cazibesi
Yönetmen Catherine Breillat, ilerleyen yaşının da etkisiyle artık...
Istakoz bahane ama balık şahane
Üç yıldır Çeşme'nin Çiftlikköy'ünde faaliyet gösteren ıstakoz...
Evimizin can damarı Mutfaklarımız
Mutfaklar, evimizin en sıcak bölümüdür. Ancak bu mekanı dekore...
Önce defile, sonra doğum
Avrupa basınından çok sayıda gazetecinin izleyeceği 13 Temmuz'daki "Inside...
'Gaultier' marka ekmek
Dünyanın en büyük modacılarından biri, dünyanın en büyük çağdaş sanat...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.