Devletin afyon yutma hali
Irak'ta işgal güçlerinin yaptığı işkenceleri ilk ortaya çıkaran gazeteci Seymour Hersh şimdi de İsrail ile Kuzey Irak Kürtleri arasındaki karanlık işbirliği hakkında Batı kamuoyunun karşılaştığı en kapsamlı habere imza atıyor. 'Batı kamuoyunun karşılaştığı' diyorum; çünkü bölgedeki toplumlar bu işbirliğini çoktan etraflıca biliyorlar. Ayrıca şahsen bu ittifak hakkında daha Irak savaşı öncesinden beri çok şeyler yazıp söylemiş biri olarak Hersh'in haberiyle yeni bir şey öğreniyor değilim. Ancak, konunun CNN ekranlarından gündeme getirilmesini sağlayarak Batı kamuoyunun siyasete meraklı kesimini biraz bilgilendirebildiği için meslektaşımı takdir ediyorum. Bu haberin, hala 'yılda 365 gün küreselleşme bayramı' yaşayan sevindirik aydınlarımız üzerinde bir nebze ayıltıcı etkide bulunması da umulabilir. Tabii ki haberin bu getirileri ülkemizin hemen güneyceğizindeki karanlık ve tehlikeli işbirliğini pek etkileyecek değildir. Bölgenin en korkusuz ve en hazırlıklı devleti olarak İsrail bırakın böyle haberleri umursamayı, Türkiye'nin ve İran'ın homurdanmasını bile kaale almayacak ve bildiğini okumaya devam edecektir. Ta ki kendisi ile karanlıkların iktidarı için şartlarına uygun biçimde rekabet edebilecek bir 'derin değirmenci' ile karşılaşana kadar.. Türkiye için bu karanlık işbirliğinin derinleştirebileceği sorun odakları sadece Kuzey Irak'taki Türkmenlerle ve ülkemizdeki Kürtlerle sınırlı değil.. Ankara Irak'taki bütün unsurların başındaki sıkıntıları insani açıdan dert edinmek durumundadır. Ancak yıllardır 'devlet olma kıvamı'nı yitirmiş bir ülkenin böyle geniş ilgi alanına göre tavır belirleyip hazırlık geliştirmesinden geçtik, bu tür kaygıları üstlenebilecek mekanizmalarının -kağıt üzerinde değil hakikatte- varlığı bile şüphelidir. Olsa olsa İsrail ile Talabani ve Barzani arasındaki işbirliğinin PKK'yı dışarıda bırakmasını sağlamak üzere ABD ile 'müzakerelerde bulunmak' akıl edilebilecektir; o kadar.. Oysa Türkiye'de böyle meselelerin takipçisi olacak birimlerin öncelikle ülkenin kendi gerçeklerini çok iyi öğrenip tahlil edebilmesi lazım.. Bu ne demek? Sözgelimi Kuzey Irak'ta kurulu fiili Kürt devletinin Türkiye'deki Kürtler üzerinde nasıl bir etki yaptığına ilişkin araştırma yapmak.. Böyle bir derinliğe ihtimal verir misiniz? Çok merak ederim; hiç üzerlerine vazife olmadığı halde hangi partinin iktidara geleceğine ilişkin kamuoyu araştırması yaptıran kurumlar acaba böyle bir meselenin altyapı bilgilerini tedarik ettirmek için herhangi bir girişimde bulunmuşlar mıdır? Burada elbette askerin 'derin devlet benim' diyerek stratejik meseleleri kendi başına tedvir etmesini, yönlendirip yürütmesini öneriyor değilim. İrtica söz konusu olunca 'durumdan vazife çıkarma'nın kahramanlık sayılmasına karşılık, böylesi stratejik (siyasi ?!) bir mesele için sorumluluk almada nazlanışın mukayeseli değerlendirmesine de girmeye niyetim yok. Merakım; konunun güvenlik boyutu dolayısıyla ilgili uzmanların siyasi sorumlulara tavsiye ve telkinde bulunarak 'Bu hayati mesele için stratejik temel verileri tedarik etmek şarttır' deyip demedikleri, böylece hiç değilse 'teknik şekliyle görev savuşturma' işlemini yerine getirip getirmedikleridir.
*** Kuzey Irak'ta İsrail-Talabani ve Barzani işbirliğinin, Anadolu Kürtleri tarafından nasıl değerlendirildiğini, özellikle solcu ve İslamcı Kürt aydınlarının bu yeni bölgesel 'stratejik ortaklık' hakkında samimi olarak ne düşündüklerini öğrenmedikçe, Türkiye kendi içindeki temel bölücülük sorunu hakkında asla doğru dürüst bir siyaset geliştiremeyecektir. Bu tezin bir sonucu da; Türkiye'nin konuyla ilgili teşhisini sorgulatmasıdır. -Önce terörü temizlemek, önce dağdaki çeteleri tasfiye etmek.. Bu, önce havada uçuşan sivrisinekleri avlamaya çalışmaktır. Türkiye, bölgede ABD-İsrail derin şebekelerinin oluşturduğu bataklık ile uzun vadeli stratejik savaşını başlatmadığı sürece PKK yaşayacaktır. Bu kafayla, orta vadede önlemeyi beceremeyeceğimiz iç savaşın şimdiki Haşhaşin örgütünü PKK oluşturmaya devam edecektir. Şimdi; bir ucundan İslamcı Kürt vatandaşlarımızdaki İsrail karşıtlığını da köreltmeyi hedefleyen 'irtica ile mücadele'nin ifade ettiği devlet kerameti (!) için güler misiniz, ağlar mısınız? Böyle bir vaziyet herhalde 'devletin afyon yutması hali' olarak tanımlanabilir.
|