|
|
|
|
|
|
Türkiye'de Durum Ne?
ALİ SAYDAM (Bersay İletişim Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı) Dünyanın çivisi çıkmış 21. yüzyıl çeşitli çöplüklerden oluşuyor, bunlardan biri de bilgi çöplüğü. Bu da işlerin biraz kontrolden çıkmasından kaynaklanıyor. Ama bu sadece reklam için geçerli değil, dünyanın çivisi her alanda çıkmış. Reklamlar bunun çok küçük bir bölümünü oluşturuyor. Reklamlar ahlakımızı bozuyor mu, markaların değerini düşürüyor mu tartışmasının yanı sıra şunlara bakalım; çevre kirliliği hayatımızı yok ediyor, genleri bozulmuş besinler sağlığımızla oynuyor. Yani o kadar önemli meseleler varken bunları bırakıp reklamların başını alıp gitmesini tartışmanın asıl odağı kaybettirdiği kanaatindeyim. Reklam konusuna gelince; yasakçı sistemlerin bir işe yaramadığını düşünüyorum, bu nedenle de öz denetim kurulunun bu işi en doğru yapan taraf olacağı fikrindeyim. Günde insan bin tane marka ve mesaj görüyormuş. Bunların hangisini algılayabiliyoruz? O zaman bu ormanın içinde algılanabilmek için sadelik ve farklılaşma bir öge olarak çıkıyor ortaya. Bu karmaşanın içinden sıyrılabilmek için yöntem arıyor reklamcılar, bunlar da onların bulduğu yöntemler işte.
DOÇ. DR. İLHAN YARGIÇ (İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı) Gereksiz tüketimi artırıyor Reklamlar hazırlanırken psikologlardan da destek alınıyor. Bunların amacı direkt olarak tüketimi artırmak. Reklamlar nedeniyle insanlar çok fazla düşünmeden ve incelemeden aslında ihtiyaçları olmayan şeyleri satın alabiliyorlar. Reklamların psikolojik açıdan bir zararı olduğunu düşünmüyorum. Gereksiz tüketimin artması dışında bir zarar da aklıma gelmiyor. Yapılması gereken aldatıcı ve zararlı reklamların engellenmesi bence.
|
|
|
|
|
|
|
|
|