|
|
|
|
Alışveriş kurallarını kadınlar koyuyor
Yalnız evin ihtiyaçlarını değil erkeklerin gömleklerini de kadınlar alıyor
Kadınların geliriyle birlikte bütçe üzerindeki hakimiyetleri de artıyor. Berenice Kanner'ın "Kadınlar Ne İster?" kitabına göre de cüzdanları onlar yönetiyor. Alışveriş kararlarını verdikleri için de pazarlamacıların hedefi oluyorlar.
*** Cüzdanların gerçek yöneticisi kadınlar
Artık aile bütçelerini kadınlar yönetiyor. Erkeklerin kıyafetlerini bile onlar alıyor. Durum böyle olunca da pazarlamacıların yeni hedefini kadınlar oluşturuyor
Sigmund Freud'un yıllar önce gündeme getirdiği "Kadınlar Ne İster?" sorusuna bugün bile hala cevap aranıyor. Erkekler, kadınların ne istediklerini anlayamamaktan yakınırken bu konu sık sık kitaplara da konu oluyor. MediaCat Yayınları'ndan çıkan Berenice Kanner imzalı "Kadınlar Ne İster?" adlı kitap ise bu sorunun yanıtı konusunda erkeklere değil ama pazarlamacılara yardımcı olmayı amaçlıyor. "Cüzdanları artık kadınlar yönetiyor! Artık ulaşılması gereken kadınlardır!" sloganından yola çıkan kitap, kadınların gelirden aldıkları pay arttıkça alım güçlerinin de yükseldiğini ve bütçelerin artık onlar tarafından yönetildiğini anlatıyor.
Yazara göre parayı erkekler kazansa bile alışveriş kararlarını büyük oranda kadınlar veriyor, hatta erkeklerin kullandığı ürünleri bile çoğu zaman onlar satın alıyor. Yani artık gerçek tüketicileri kadınlar oluşturuyor. İşte bu yüzden de artık pazarlamacıların hedeflerinin kadınlar olması gerekiyor. Kitapta pazarlamacılara; ürünlerini geliştirip iletişim stratejilerini oluştururken bu gerçeği göz önünde bulundurmaları tavsiye ediliyor. Tabii kitabı okumak için ille de pazarlamacı olmak gerekmiyor. Kadınların toplumdaki yeni işlevi ve yaşamlarını merak eden herkes kitaptan çok ilginç detaylar öğrenebiliyor.
Berenice Kanner'ın kitabında birçok istatistiki sonuç da bulunuyor. Bu istatistiklerden birine göre günümüzde perakende alışverişlerin yüzde 88'ini kadınlar gerçekleştiriyor. Tüm stokların yüzde 53'ünü, spor malzeme ve elektronik aletlerin yüzde 51'ini, tuvalet kağıdının yüzde 85'ini, kutlama kartlarının yüzde 90'ını, erkek giysilerinin yüzde 46'sını alanlar yine kadınlar.
Kanner kadınların kariyer alanında da büyük gelişme gösterdiğini ama şirketlerin terfi merdivenlerini tırmanmanın yanı sıra, daha önce erkeklerin idaresindeki mühendislik, muhasebe, bilgisayar analizi, inşaat, havacılık, hatta böcekle mücadele gibi mesleklere de el attıklarını söylüyor. Buna örnek olarak da Amerika'da kabaca her 100 elektrikçiden ikisinin ve her 100 uçak teknisyeninden birinin kadın olmasını gösteriyor. Erkekler bu durumdan fazla hoşlanmasa da kültürümüz de yavaş yavaş kadınlaşmaya başlıyor. Örneğin ciddi haberler, bir gazete sayfasında ya da duygusal veya eğlencelik haberlerin ağır bastığı programlarda daha küçük alanlara sıkıştırılıyor.
Akşam haberlerinde Irak'taki savaş haberlerinin hemen ardından botox'la ilgili bir haber verilebiliyor. Haftalık haber dergilerinde yer alan göğüs kanseri, bikini kesimleriyle ilgili haberler bize hep hedef kitlenin kadınlar olduğunu hatırlatıyor. Her ne kadar kadınlar hakimiyet bayraklarını havalandırmaya başlamış olsa da bazı gerçekler hala değişmiş değil. Kitapta yer alan istatistiklere göre; kadınların yüzde 76'sı çamaşır yıkayan, yüzde 73'ü yemek pişiren, yüzde 70'i temizliği yapan, yüzde 67'si erzak alışverişini yapan ve yüzde 56'sı faturaları ödeyen taraf olmaya devam ediyor.
Tüm bunlar kadınların erkeklerden beklentilerini de etkiliyor tabii. Kadınların en büyük dileklerinden biri partnerlerinin onları daha iyi dinlemesi ve kendilerine daha fazla yardımcı olmaları. Sevgililerinin daha iyi bir aşık olmasını isteyen kadınların oranı ise sadece yüzde 16.
Eylem Bilgiç
|
|
|
|
|
|
|
|
|