İki farklı takım
F.Bahçe, iki yarıda iki değişik takım görüntüsündeydi. Futbolcuların mental sorunların çoğunu halledemedikleri belli oluyordu. Hırslı ve atak bir futbol anlayışıyla maça çıkan Ankaragücü, F.Bahçe'nin orta sahadaki zaafından da yararlanarak daha etkili bir futbol ortaya koydu. F.Bahçe'deki durgunluk anlaşılabilirdi. Çünkü futbolcuların neredeyse tamamı maçı mutlak kazanmanın gerginliği içindeydi. Nitekim G.Antep'te Trabzon'un öne geçtiği haberi F.Bahçeli futbolcuların oyuna daha fazla ısınmalarını ve aralarında paslaşarak etkili hücum girişimlerinde bulunmalarına engel oldu. Yılmaz'ın 20.dakikadaki mükemmel frikik golüyle skor dezavantajına düşen sarı-lacivertli ekip, bir türlü 3 pas yapamamaya başladı. Christoph Daum, yeni bir formül düşündü. 35.dakikadan sonra üçlü defansa geçti ve geri dörtlünün sağında sürekli aksayan Selçuk'u orta sahaya, göbeğe çekti. Bu, F.Bahçe'nin oyunda daha rahat bir denge kurmasını sağladı. Bu sistem, F.Bahçe'nin sahada canlanmasını sağlayan bir hava yarattı. İkinci yarının başlamasıyla birlikte ilk yarıdaki uyuşukluktan tamamen sıyrılan F.Bahçeliler, arka arkaya hücum girişimleriyle golü koklayacaklarının işaretini verdiler. Nitekim hemen ilk yarıda sakat oynayan Tuncay'ın yerine giren Semih, karambolden beraberlik golünü attı. 53.dakikada takımın en yararlı oyuncularından Van Hooijdonk yaklaşık 40 metreden harika bir frikik golü attı. Topa öylesine falso verdi ki topa kimse dokunamadı. F.Bahçe'nin kalabalık orta sahası ve peş peşe attığı iki gol, bu defa Ankaragücü'nü bozdu. A.Gücü'nün yorulan orta sahası oyundan düşünce F.Bahçe orta alanda bulduğu geniş alanda ve kazandığı toplarla ileriye daha etkili pas atma fırsatı buldu. Dün çok çalışan Nobre ve Van Hooijdonk, birçok pozisyonun içinde yer aldılar. Ali Güneş katkı sağladı. Defansta Luciano ve Tomas hatasız oynamaya gayret ettiler. Aurelio, orta sahanın ilk toplara müdahale eden oyuncusu oldu. Orta sahanın kalabalıklaşması, Mehmet'in de sahada daha fazla görünmesini sağladı. Van Hooijdonk'un çok etkili oynadığını ve bir ağabey gibi takımı soğukkanlılıkla yönettiğini söylemeliyiz. Kaldı iki maç. En zoru haftaya Denizli deplasmanı. Daha sakin olabilirse F.Bahçe için şimdilik ışıklar yeşili gösteriyor.
|