Büyük düşünmeliyiz
2012 Olimpiyat Oyunları'nı düzenlemek için yaptığımız teklif geri çevrildi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi İcraa Kurulu'nun önceki günkü toplantısında İstanbul, Rio, Leipzig ve Havana ile birlikte ilk turu geçemedi. 1984 L.A. Olimpiyatı'nın özel sektör tarafından büyük karla kapanması tüm ülkeleri her geçen dönem daha da heyecanlandırdı. Geçmişte düzenlediği pek çok organizasyonda kendini ispatlayan Atina'nın, içeriden ve yurtdışından aldığı her türlü desteğe rağmen, organizasyon öncesi hazırlıkları bir türlü sonuçlandıramaması, açılışa 90 gün kala başta Uluslararası Olimpiyat Komitesi olmak üzere tüm yetkilileri telaşlandırdı. Öyle ki açılış töreninin ve atletizm yarışmalarının yapılacağı stadın çatısı hala bekliyor. Mali gücü ötekilerden daha fazla olan adayların şansı daha da arttı. Şu anda bile birçok tesisi hazır olan Paris, New York, Londra, Madrid ve Moskova finale kaldı. İstanbul, hükümet desteği, olimpiyat köyü ve çevre konusunda geçer not aldı. Ama hem en güvensiz kent seçildi hem de altyapı, ulaşım, spor tesisleri ve genel projede sınıfta kaldı. Finansman, konaklama ve sportif deneyimde de geçer not alamadı. Konaklama dışında bunlardan hangisine itiraz edebiliriz. Olimpiyat Stadı iki yıl önce tamamlandı ancak G.Saray'ın maçları dışında tek bir uluslararası organizasyona evsahibi olamadı. Atina'yı yetersiz bulabiliriz ama 1982 Avrupa ve 1987 Münih ve Paris örneği İki örnek vermek istiyorum. Şehir merkezine 50 kilometre uzaklıkta bulunan Münih Olimpik Parkı, hem otobanı hem de hızlı metrosu bulunan bir tesis. Burası hem Olimpiyat Stadı'nın olduğu, hem de kano, golf, eskrim ve başka sporların yapılabildiği büyük salonları, yüzme havuzu ve diğer tesisleri ile halkın da yararlanabildiği büyük bir tesis. Alışveriş merkezleri, lokantalar, sinemalar ve hayvanat bahçeleriyle şu an bile olimpiyat düzenlemeye hazır. Paris, Stade de France'ı Dünya Kupası dışındaki sporları da organize etmek üzere 1996'da yaptı. Bu mükemmel statta geçen yaz Dünya Atletizm Şampiyonası'nı izledik. Sezon içinde suni oluşturulmuş göl üzerinde sörf ve yelken yarışları bile düzenleniyor. Metro bağlantısı dakik, ulaşım sorun değil ve 80 bin kişi 20 dakika içinde dağılabiliyor. Öteki beş aday kentin de durumu farklı değil. Biz de yüksek maliyet gerekçe gösterilerek stada metro bağlantısı tartışılmıyor bile. Rüzgar panelleri hazır değil ve kuzeyden gelen 2.0 m/sn. rüzgar hızı sebebiyle bir atletizm organizasyonu yapmaya ne yazık ki imkan yok. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin yanındaki çok amaçlı dev spor salonunun yanında hiçbir faaliyet yok. Tesis öylece bekliyor. Peki biz bir olimpik park kurmadan, bu tesisleri tamamlamadan ve Olimpiyat Stadı'nı düzeltmeden bence olimpiyat düzenlemek için büyük cesaret gösteriyoruz. Bence, önce büyük düşünmeye kendimizi zorlamalıyız.
|